Translate.vc / Français → Turc / Acaba
Acaba traduction Turc
25,954 traduction parallèle
Mais aurais-tu une bourse en Angleterre sans tous les cours particuliers, et les concours où on t'a envoyée?
Özel dersler olmadan okulunda derece yapabilir miydin acaba? Ya da... -...
Dites-moi, si on saisit une commission médicale, elle arriverait à votre conclusion?
Acaba sağlık komisyonu da sizinle aynı görüşü paylaşır mı dersiniz?
Pourquoi aurais-tu du sang d'anges?
Neden melek kanı taşıyorsun acaba?
Où est-ce que je pourrai la trouver?
Kendisi nerede acaba?
Où sont mes gants?
Eldivenlerim nerede acaba?
- Qu'est-ce qui peut bien être écrit?
- Acaba ne yazıyor, merak ediyorum?
Vous allez bien?
Affedersiniz hanımefendi. İyi misiniz acaba?
Je me demande pourquoi elle a vécu seule jusque-là.
Acaba neden böyle bir yerde yapayalnız yaşıyor.
Comment je savais que tu allais dire quelque chose comme ça?
Böyle bir şey söyleyeceğini nasıl tahmin ettim acaba?
Et Grotto? Où... Où avez-vous eu ma déposition?
İfademi nereden aldınız acaba?
J'en suis désolée.
- Kusura bakmayın. Acaba...
- Pourquoi je suis pas étonné?
- Niye şaşırmadım acaba?
Assignation à résidence, c'est pourtant clair, non?
Bu salaklar ev hapsinin nesini anlamıyorlar acaba?
Je pouvais y aller moi-même. Et je me suis laissée demander si... d'un certaine manière,
Kendim de gidebilirdim ama bir şekilde acaba ben de...
Toute ma vie, tout ce que j'ai fait de bien, chaque bulletin de notes, chaque plaquage, au fond de mon esprit, je me suis toujours demandé, ce que mon père en penserait?
Hayatım boyunca iyi şeyler başardığımda, karne aldığımda sayı yaptığımda aklımdan her zaman "Babam bunları görseydi ne derdi acaba?" sorusu geçti.
On va regarder un film, maman?
Çok mu sıktım acaba?
Comment j'ai su que vous viendriez ici?
- Buraya geleceğini nasıl bildim acaba?
Dites-moi, ça fait combien, dix pourcent de rien?
Sıfırın yüzde onu ne kadardı acaba?
J'y suis allé trop fort?
Çok mu sıktım acaba?
Pourquoi j'entends un code pour "sexe"?
Neden seks için gizli bir kod gibi geldi acaba?
Et jusqu'où cette relation thérapeutique allait-elle?
Bu ilişki terapisi ne kadar açıktı acaba?
Je me demande comment mon cher, angélique de frère a eu une idée si méchamment intelligente.
Acaba benim melek kardeşim böyle şeytani derecede zekice bir fikri nereden bulmuş?
Sur lequel de nous deux les humains déteignent le plus, hein?
İnsanların dünyası gerçekten hangimizi değiştiriyor acaba?
Je ne sais pas pourquoi!
Neden acaba?
Par chance, Mme Madison avait-elle un chauffeur?
Bayan Madison'ın limuzin şoförü var mı acaba?
Je me demande si la police va récupérer ce qu'il reste de son dernier repas.
Polis son yemeğinden kalanları bulabilmiş mi acaba?
Je me demande quel effet ça fait.
Nasıl bir his acaba?
Je me demande où est partie notre chère sous-chef dans une telle hâte.
Sevimli aşçı yardımcımız acele acele nereye gidiyor acaba?
Le diable a été brûlé par le feu.
Şeytanı ateş yakıyor. Daha ironik olabilir miydi acaba?
Monsieur, cela vous dérangerait de me dire ce qu'est Code Phoenix?
- Efendim acaba bana Kod Phoneix'in ne olduğunu söyler misiniz?
Je me demande si vous et Supergirl n'êtes que des potes de travail.
Supergirl'le aranda iş arkadaşlığından fazlası olabilir mi acaba diye merak ettim.
Le latte de Mlle Grant est prêt?
Bayan Grant'in lattesi hazır mı acaba?
Quelle bouillie sentimentale lui avez-vous écrite?
Ona ne tür duygusal zırvalar yazdın acaba?
Vous avez une proposition?
Neden bana bir şey teklif edeceğinizi düşünüyorum acaba?
As-tu vu Kara dans le coin?
- Kara'yı gördün mü acaba?
Est-ce qu'il te reste un tout petit peu d'humour?
Kızım, acaba içinde hiç ufacık, minnacık mizah kırıntısı kaldı mı?
Je ne sais pas... si je serai jamais celle que tu veux que je sois.
Bilmiyorum... Acaba istediğin şey olabilecek miyim?
Je me demandais si, pendant le procès de Price, un membre des Bloods de la 28ème Rue n'était pas venu juste pour voir Emile?
Merak ediyordum da, Price'ın duruşması sırasında 28. Sokak Blood'larından sadece Emile için oraya gelen biri var mıydı acaba?
Je me demande ce qu'il nous dirait pour ne pas y retourner?
Acaba geri dönmekten kaçınmak için bize neler anlatırdı?
As-tu vu cette arme particulière par le passé?
Bu silahı daha önce hiç görmüş müydün acaba?
Tamika savait qui avait récupéré l'UZI - et le faisait chanter?
Tamika, UZI'nin kimde olduğunu biliyor ve şantaj mı yapıyordu acaba?
Laquelle?
- Neymiş o acaba?
Mais est-ce qu'il la guettait également?
- Ama ayrıca pusuda mı bekliyordu acaba?
Je me disais : " Quel dinosaure ce sera?
Çünkü tam olarak... "Aa, acaba ne çıkacak?" gibiydi.
À quoi ça sert, ça?
Vay. Bunlar ne için acaba?
Est-ce que ça te dérange de remplir cette bouteille avec ton urine pour que mon frère passe son test anti-drogue?
Acaba bu şişeye idrarını yapıp abimin uyuşturucu testinden geçmesini sağlayabilir misin?
Pourrais-tu... Pourrais-tu sortir, s'il te plaît?
Acaba dışarı çıkar mısın?
Jai, quel fournisseur de prêt-à-manger santé as-tu sollicité pour acheter ces ailes de poulet que tu as réchauffées affectueusement par tentation suicidaire?
Jai, intihar etmek için yeniden zevkle ısıttığın bu tavuk kanatlarını hangi sağlık dostu fast-food'çudan aldın acaba?
Puis-je deviner que tu m'as envoyé un courriel en pleine nuit pour une séance urgente à cause de problèmes banaux?
Gecenin bir yarısında bana e-posta atarak acil seans istemenin asıl nedeni, şu her zamanki sorunların olabilir mi acaba?
Et tu sais quoi?
Sıfırın yüzde onu ne kadardı acaba?
Ainsi il pouvait piéger mon frère en cachant cet UZI dans notre église?
Acaba böylece o UZI'yi kilisemize yerleştirerek suçu ağabeyime atabilir miydi?