Translate.vc / Français → Turc / Ahmet
Ahmet traduction Turc
447 traduction parallèle
Les aventures du prince Achmed
Prens Ahmet'in Maceraları
Achmed
Ahmet
Le prince Achmed, son frère.
Prens Ahmet, Dinarzade'nin abisi.
L'histoire du prince Achmed.
Prens Ahmet'in Hikayesi
"Dépêche-toi Achmed, et libère Pari Banu!"
"Çabuk ol, Ahmet, Peri Banu'yu özgürlüğüne kavuşturmalısın"
"Le prince Achmed est devant les portes!"
"Prens Ahmet düşmanların karşısına dikildi!"
Tu n'as plus besoin de mendier.
- Ahmet. - Ahmet.
Pas tant qu'Ahmad sera roi.
Hem de bir kurtarıcı. Ahmet kralken mümkün değil.
Je rêve d'un miracle.
- Ahmet. Dilerim mucize bugün gerçekleşir.
Dis-la-moi, je suis le roi Ahmad.
Şimdi söyle. Ben kral Ahmet'im.
Le roi Ahmad est mort hier.
- Kral Ahmet öldü. Dün öldü.
Toute ma vie j'ai rêvé de partir sur un grand bateau.
Ama Ahmet, hayatım boyu büyük bir gemi ile denize açılmayı hayal ettim.
Non... c'est Ahmad.
Hayır. Ahmet'di.
Ahmad verra.
Ahmet görecek.
Oublie Ahmad.
Ahmet'i unut.
C'est Ahmad!
Bu Ahmet!
Savoir où est Ahmad.
Söyle bakalım. Arkadaşım Ahmet nerede?
Comment voir où est Ahmad?
- Artık Ahmet'i görebilir miyiz?
Oui, c'est Ahmad!
Doğru. Bu Ahmet.
N'aie pas peur, Ahmad!
Korkma Ahmet!
Et Achmet, son frère.
Oh, bu da kardeşi Ahmet.
Achmet?
Ahmet?
- Comment vas-tu?
- Nasılsın, Ahmet?
Achmet!
Ahmet!
Achmet.
Ahmet.
Vous avez tout, Ahmed, sauf l'argent.
Para hariç her şeyin var Ahmet.
Allons, Ahmed. Revenons aux affaires.
Hadi bakalım Ahmet, aklını işe ver.
J'ai parlé avec Ahmed et...
Ahmet ile konuşuyorduk ve...
Sous-titrage vidéo :
Çeviren : AHMET Yazan : UFUK
Celui d'Abdul Ahmed de Tanger.
Tanca'lı Abdül Ahmet'in gemisi.
" J'ai de bonnes nouvelles au sujet du travail d'Ahmed.
"İyi haberlerim var, Ahmet'in işi halloldu."
Qu'Ahmed vienne. Je ne l'écouterai pas.
Artık Ahmet'in mazeretlerini dinlemeyeceğim.
Voici le grand Ahmed Kahn, leur chef.
Bu da Büyük Ahmet Han, elebaşları.
Il se fait appeler le grand Ahmed Kahn et porte un shako de hussard.
Liderlerinin adı Büyük Ahmet Han ve bir süvari şapkası takıyor.
Il faut que j'en parle au comité central et au grand Ahmed Kahn.
Bu öneriyi merkez komiteye sunmalıyım ayrıca Büyük Ahmet Han'la da konuşsam iyi olacak.
Tu ne vas pas me croire, Ahmed.
Ahmet, buna inanamayacaksın.
Le leader du groupe, appelé le grand Ahmed Kahn, s'est enfui.
Grubun elebaşı olan Büyük Ahmet Han, kaçtı.
Je m'appelle Ahmed.
Adım Ahmet.
Amet ne me croit pas quand je dis qu'on a un papa.
Ahmet'e bizim de babamız var diyorum, inanmıyor. Gördün mü?
Ahmed...
Ahmet...
Ahmad, apporte-moi un linge!
Ahmet, bana bebek bezi getir.
Achmed, Miss Trowbridge, amène-là ici
Ahmet, Bayan Trowbridge...
- Ni d'errer.
- Ahmet, artık dilenmeyeceksin.
Le roi Ahmad, fils d'Akbar, petit-fils de Haroun-al-Raschid, le Grand, l'illustre,
Kral Ahmet.
Ahmad, le roi!
Kral Ahmet!
Ahmad, le roi...
Kral Ahmet.
Ahmad!
Ahmet!
Ahmad.
Ahmet, gitmen gerek.
Ahmad t'a oubliée.
Sana söyledim, Ahmet seni unuttu.
Non, Ahmed.
Hayır Ahmet.
" le plus vite possible.
"Lütfen Ahmet'i en kısa zamanda buraya yolla."