Translate.vc / Français → Turc / Alf
Alf traduction Turc
866 traduction parallèle
N'accusez pas Alf!
Hayır, asla.
Alf, Alf?
Alf, Alf?
Ce bon vieux Alf!
Eski dostumuz Alf!
Qu'y a-t-il, Alf?
Ne oluyor Alf?
Alf, la même chose.
A. aynısından bir tane daha alabilir miyiz lütfen?
- Il y a un abri dans la rue. - Viens, Alf.
- Sokağın aşağısında bir sığınak var.
Allons dans la cave.
- Haydi, Alf. Mahzene.
Alf, viens!
Haydi, Alf!
Norwich! C'est en Angleterre, non?
"Alf Tohum Fabrikası, Norwich!".
Tu peux plus rien y faire. Tu me prêtes 25 livres?
Artık yapabileceğin bir şey yok, Alf.
Al, vise-moi ça!
Alf, şuna baksana.
- Alf, on essaie.
- Tamam Alf, deniyoruz.
Très bien, Alf.
Başla Alf.
Et ces messieurs sont Alf, Ted et Joseph.
Şuradaki beyler de Alf, Ted ve Joseph.
Nous venons d'apprendre qu'Alf Hewitt est actuellement... à l'hôpital Saint Joseph. On écoite son reportage.
Şimdi duyduğumuza göre Alf Hewitt, St. Joseph'de canlı haber için hazır bekliyormuş.
Ici Alf Hewitt, en direct de l'hôpital Saint Joseph.
Ben Alf Hewitt, burası St. Joseph Hastanesi.
Passez-moi Marlo Machado ou Alf Hewitt.
Mario Machado veya Alf Hewitt ile görüşmek istiyorum.
Amène-le â KBLA-TV et donne-le à Mario Machado ou à Alf Hewitt.
Onu KBLA-TV'ye götür. Mario Machado veya Alf Hewitt'e.
Monsieur, je dois donner cette bande à M. Machado ou'Abe " Hewitt.
Bu kaseti Bay Machado veya Alf Hewitt'e vermem gerekiyor.
Parce que Frank m'a dit de la donner à M. Hewitt...
... - Frank onu Bay Hewitt'e vermemi... Ben Alf Hewitt.
Je suis Alf Hewitt. Vous avez une bande de la part de Frank Murphy?
Frank Murphy'nin kasetini getiren bayan siz misiniz?
Devinez quoi.
Affedersin ALF!
Désolée, ALF, on devra faire ça une autre fois.
Lynn'le randevunuz mu vardı?
- Enfin, oui, ça a l'air chouette.
ALF!
Très bien, ALF, qu'y a-t-il?
Etrafı kağıt kaplamak, dekorasyon değildir.
Et tu voudrais savoir comment la séduire?
Pekala ALF, ne oldu? Sana güzel bir kadın olduğun için soruyorum Kate.
ALF!
Hemen başlıyorum.
- Quoi?
ALF!
Quand j'ai laissé ALF, il écrivait une chanson.
Belki o arıyordur.
Willie, je crois que ALF a écrit cette chanson pour moi.
Rock müziği mi?
ALF en pince pour moi.
Tabi tabi, merak etmeyin.
Enfin, c'est même plus sérieux que ça.
ALF'i son gördüğümde bir beste yapıyordu.
ALF est dans le garage, Lynn est absente,
Willie, ALF o şarkıyı bana yazıyor canım.
Je crois que j'avais oublié ce que ça faisait.
ALF bana aşık oldu.
Et si on ne pensait plus à ALF pendant un instant?
Gülmeyi kes, olur mu?
Imaginons qu'ALF n'existe pas.
! Çok haklısın, tamam.
ALF n'existe pas.
Ayrıca ben sana aşık olan bir başkasını daha tanıyorum.
Je vois. Les voisins se sont plaints, ALF. Ça ne me surprend pas.
ALF şu anda garajda Lynn de yok, Brian da uyuyor.
Rien, rien du tout.
ALF, komşulardan şikayet geldi. Buna hiç şaşırmadım.
Tu n'es pas en colère parce que ALF en pince pour Lynn quand même?
Klibi Lynn için mi yapmıştın? Evet.
Tu reconnais Alf?
Alf'i tanıyorsun değil mi?
Ah, il y a une inscription... Compagnie pépinière d'Alf, Norwich!
Şurada bir şey yazıyor :
- Ton père n'a pas accepté.
Affedersin, ALF.
- ALF.
Evdemiyim? !
- Qu'est-ce qu'il y a?
Sadece... ALF.
- ALF.
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde...
Je croyais que tu devais me demander avant de te servir de mes outils.
ALF!
ALF, il faut commencer par le mettre en route.
Neyi tamir edeceksin?
Qu'est-ce que tu veux faire?
ALF, Önce açmalısın ama.
Non, mais tu es sûr qu'ALF est bien dans le garage?
Hayır tabii ki duymadım.
ALF, tu as tourné un vidéo-clip? Oui, et ça n'a pas été simple.
Dur sana hatırlatayım.