Translate.vc / Français → Turc / Alone
Alone traduction Turc
238 traduction parallèle
- I can never be alone when I wanna be.
- Yalniz kalmak istiyorum.
Tu dois sauver et seulement toi
# Thou must save, and Thou alone
- Look, leave us alone.
Bak, bizi biraz yalnız bırak lütfen.
- Leave me alone!
- Beni rahat bırak.
Maintenant, elle vit seule avec lui.
Şimdi, o onunla alone yaşar.
Vous ferez cela seule?
- Sen, o alone yapıyor musun?
Toute seule?
Bütün alone?
Je l'ai vue porter une bougie géante en chantant You'll Never Walk Alone.
Bir taraftan dev bir buji taşırken "You'll Never Walk Alone" u söyleyişini dün gibi hatırlarım.
"I Float Alone"
"Boşlukta yalnızım."
# And be mine alone #
# Ve yalnız benim olacağına #
# And be mine alone #
# Yalnız benim olacaksın #
Tu as loué "Home Alone"?
- Evde Tek Başına'yı mı kiraladın?
- J'ai vu "Home Alone 2".
- Hayır, Evde Tek Başına 2'yi izledim.
"Home Alone" te fait pleurer?
Evde Tek Başına'yı izlerken mi ağlıyorsun?
Je me sens si seule.
I feel so alone.
Regardez-le, il est tout seul.
Look at him, sitting there all alone.
Je l'avais. et maintenant, je suis seul.
I had it. I had it and... now I'm alone.
Tu n'es pas seul, Verad.
You're not alone, Verad.
Le premier film à montrer ces bouleversements du milieu est le sous-estimé film de Byron Haskin,
İnsan hakkı için savaşmalı. Yeraltındaki büyük değişiklikleri gösteren ilk film Byron Haskins'in ilgi görmeyen "I Walk Alone" filmiydi.
Amertume-Ville... Solitude-Ville, l'Ermitage.
Bitter Town Alone-ville, Hermit Junction!
Le Jet Alone se dirige vers la province d'Atsugi.
Jet Alone " Atsugi'ye doğru ilerliyor.
Ne me laissez pas languir Seul et affligé
# Ah, leave me not to pine # Alone and desolate
Un méchant ne devrait pas parler comme ça des ses sentiments
- l knew that l'd be safe'cause l'd never be alone
/ I don t like to be alone in the night /
/ I don't like to be alone in the night /
/ / Be alone in the night / /
/ Be alone in the night /
/ / Be alone at night / /
/ / Bealoneatnight / /
/ / Be alone in the night / /
/ / Bealonein thenight / /
Those who think they re sick and alone They need to know that it isn t so
Kendilerini hasta ve yalnız hissedenler şunu bilmeli ki öğle değil
In life no one s alone
Hayatta kimse yalnız değildir
# I wanted to be with you alone
# Seninle birlikte yalnız olmayı istedim
Mitch, laisse ta soeur tranquille.
Mitch, leave your sister alone.
Je vous Laisse en toute intimité.
I'm gonna leave you two alone.
Laissez-le tranquille!
Come on, leave him alone!
Si je suis là, c'est pour te dire de me laisser tranquille.
The only reason I came here was to tell you to leave me alone.
But l'm not copping to it alone.
Ama yalnız değildim.
Je me retrouve coincée ici avec les gamins pendant trois jours pendant que tu te balades sans ton alliance à l'aéroport en draguant les filles!
I am stuck here alone with the kids for three days while you're out there without your wedding ring at airports talking to girls!
{ C : $ 00FFFF } And I always thought l'd end up here alone
# # And I always thought I'd end up here alone # #
{ C : $ 00FFFF } l'm not alone
# # I'm not alone # #
It s hard to be alone
Yalnız olmak çok zordur.
* You don t need * * to sleep alone *
Gerek yok.. yalnız uyumana.
* You don t need * * to sleep alone *
Düşmesin parçaları üzerime Gerek yok yalnız uyumana.
* Dandy Warhols "You Were The Last High" * * I am alone but adored * * By a hundred thousand more *
Yalnızım ama seviyor beni yüzlercesi, binlercesi.
* I told l'm alone * * but adored * * by a hundred thousand more *
Yalnızım, yüzlercesi, binlercesi. yüzlercesi, binlercesi.
I just reach for mother mary and I shall not walk alone
I just reach for mother mary and I shall not walk alone
I won t die alone and that s what l'd prefer uh-plee-ee-ee-eease settle for Seymour so plee-ee-ee-eease come back to the dork
Yanlız ölmem ve tercih ettiğim de bu uh-lütfe-ee-ee-en Seymour'u bağışla lütfe-ee-ee-en salağa geri dön
- I want to be alone
"Yalnız kalmak istiyorum."
C'est quoi, "Home Alone"?
- Evde Tek Başına mı o?
I was alone.
Bir başımaydım
I was alone in the rain
Yağmur altında bir başınaydım
I was alone in the rain And there was clouds in my brain.
Sonra o girdi güneş gibi hayatıma
"Where it s at" "l'm so tired of being alone"
... yalnızlıktan.