Translate.vc / Français → Turc / Alvaro
Alvaro traduction Turc
169 traduction parallèle
Alvaro Mangiacavallo.
Alvaro Mangiacavallo.
- Alvaro, qu'est-ce qui t'arrive?
- Alvaro, ne oldu?
Alvaro, vite!
Acele et, Alvaro.
Alvaro, Edmundo veut porter un toast.
Álvaro, Edmundo'nun söyleyecekleri var.
Asseyez-vous près de moi, Alvaro.
Yanıma otursana, Álvaro.
Alvaro, vous osez...?
Álvaro, senden beklemezdim.
Fais voir, Alvaro, fais voir...
Álvaro, bırakın da göreyim.
Alvaro, écartez-vous!
Álvaro, sen karışma.
Est-ce encore une hallucination, Alvaro?
Yoksa yine halüsinasyon mu görüyorum? Söylesene, Álvaro.
Manolo, Alvaro venez avec moi.
AIvaro, benimle gel.
Capitaine! Je suis le lieutenant Alvaro Fereira... du 7ème bataillon!
Komutan, ben Teğmen, ne yapalım?
Toi et Alvaro.
Sen ve Alvaro!
Alvaro est venu me raconter la trahison.
Sonra Álvaro ihaneti konuşmaya geldi.
Alvaro était aussi mort que moi.
Álvaro da benim gibi ölü artık.
Alvaro portait dans son sang le dégoût de tout.
Kanındaki hastalığı hissetti.
Alvaro est venu me raconter la trahison.
Sonra Álvaro ihaneti anlatmak için bana geldi.
Alvaro était aussi mort que moi.
Álvaro da benim kadar şaşırdı.
Alvaro portait dans son sang le dégoût de tout.
İçinde bir tiksinti duydu.
Alvaro, je sais, je sais...
Álvaro, bilmiyorum, bilmiyorum.
Lui, c'est Alvaro, l'ingénieur du son.
Annesi terzi ve kuaför.
- Comment tu t'appelles?
- İsmin ne? - Alvaro.
- Alvaro. - Et tu fais quoi?
- Ve ne iş yaparsın?
Mesdames et messieurs, Alvaro!
Tamam, bayanlar ve baylar, karşınızda Alvaro!
- Alvaro.
- Alvaro.
Cherche bien. Pour chaque cheveux papa te donnera cinq lires.
Başka var mı bak bakalım Alvaro, her bir tel için sana 5 liret vereceğim.
Alvaro, viens!
Alvaro, buraya gel!
Alvaro, devine qui est là?
Alvaro, tahmin et, ben kimim? Bir psikopat.
Ah, là. Excusez-moi, où pourrais - je trouver M. Alvaro Scuro?
- Affedersiniz, Dr. Alvaro Scuro'yu nerde bulabilirim?
Scuro Alvaro... Il est ou en vacances ou en mission, ou bien malade, ou en commission syndicale ou même à la retraite ou alors il n'est pas venu travailler aujourd'hui.
Bakın tatilde ya da izinde ya da hasta olabilir ya da sendikadadır, ya da çıkmıştır ya da emekli olmuştur ya da işe gelmemiş olabilir.
Alvaro, je voulais te faire une surprise.
Alvaro, ben sana sürpriz yapmak istemiştim.
C'est papa.
Alvaro, ben baban.
Alvaro, je vais aller voir ton frère Cannie.
Alvaro, bak en iyisi ben kardeşin Cannio'ya gideyim.
A propos, où est passé Alvaro?
Bu arada Alvaro'dan haberiniz var mı? Nerde ki?
Dis-moi, ce voyage qu'a gagné Alvaro, c'est où?
Dinle, Alvaro tatile nereye gitti?
Tosca, Alvaro.
Tosca, Alvaro.
Guglielmo, Alvaro, Norma, Tosca, Cannie.
Guglielmo, Alvaro, Norma Tosca ve Cannio.
Alvaro, c'est papa.
Alvaro, ben baban.
Alvaro, où es-tu?
Alvaro, neredesin?
Et Alvaro...
Alvaro da...
Je ne veux pas savoir ce qu'il a fait!
- Baba, Alvaro... - Ne yaptığını bilmek istemiyorum.
Papa... Alvaro est mort.
Baba Alvaro öldü.
Si un Alvaro meurt, un homme jeune de 39 ans fort, le plus intelligent de nous tous, c'est en première page qu'on le met!
Eğer Alvaro, 39 yaşında güçlü herkesten daha zeki bir genç ölmüş olsaydı, bunu ilk sayfada haber yaparlardı.
Alvaro est bien trop sensible.
Alvaro çok hassas biri.
Dites tout ça à Alvaro quand il reviendra.
Alvaro döndüğünde ona da bunu söyleyin.
Alvaro... j'ai faim. J'ai faim!
Acıktım.
Je peux partir, tout est en ordre.
Bu Alvaro, sesçi.
Super!
Süpersin baba. Alvaro!
Alvaro.
Verdi'nin "La forza del destino" operasından.
Scuro, Alvaro Scuro.
Scuro, Alvaro Scuro.
Bonjour, vous êtes sur le répondeur d'Alvaro Scuro...
Ben Alvaro Scuro'nun telesekreteri
Il a toujours eu de la chance.
Alvaro'nun şansına bak, her zaman kazanıyor.