Angus traduction Turc

- Angus.

- Angus.

- Angus?

- Angus mu?

Le nom d'Angus ne franchira plus mes lèvres, et j'espère que tu feras pareille.

Angus adını bir daha asla ağzıma almayacağım senin de böyle yapacağını umuyorum.

Croyez-moi, il n'y a pas meilleur que votre ami Angus, le maquignon.

Ne kadar denersen dene at tüccarı ihtiyar Angus'tan daha fazlasını alamazsın.

Je suis certaine que Angus, un homme qui a fait une si bonne affaire, ne refusera pas d'offrir un verre au perdant.

Angus, at pazarlığında büyük başarı sağlayan biri pazarlığı kaybedene bir içki ısmarlamalı.

Toi, tu le prends aux jambes.

Angus, sen ayaklarından tutacaksın.

C'est un exercice de défense... contre la 5e colonne.

Özel bir tatbikat, Angus. Yüzbaşı Waggett'in içimizdeki sabotajcılarla ilgili anlattıklarını hatırlıyor musun?

Angus, tu es là?

Angus, Angus orda mısın?

On m'a parlé des appels de cette femme.

Ne Angus MacKenzie'yle ne de başkasıyla.

Ni à Angus MacKenzie, ni à personne. Je suis partie à New York, vivre avec un homme marié.

Gerçeği istiyorsun ve öğrenince, herkes gibi davranıyorsun.

"Mardi dernier, devant le tribunal de Bournemouth, " David Angus Pollock, 55 ans, donnant son adresse à l'hôtel Beauregard... " " Morgan...

"Geçen perşembe, Bournemouth sulh hakimliğinde adres olarak Beauregard Oteli'ni gösteren 55 yaşındaki David Angus Pollock..."

Angus, Brutus et Colin.

Angus, Brutus ve Colin.

M. Kelly, le capitaine Angus Ferguson, de Glasgow.

Bay Kelly, bu Glasgowlu Kaptan Angus Ferguson.

Angus, quel démon vous faites.

Angus, sen bir şeytansın.

M. Angus Podgorny, propriétaire d'un magasin de vêtements à Dunbar, reçut une commande de 48 millions de kilts en provenance de la planète Skyron, dans la galaxie d'Andromède.

Dunbar'da bir erk ek giyim atölyesi sahibi, Bay Angus Podgorny Andromeda galaksisi Skyron gezegeninden 48 milyon İskoç eteği siparişi aldı.

Angus, comment vas-tu faire pour mettre 48 millions de kilts dans la camionnette?

Angus, 48 milyon kilti minibüse nasıl sığdıracaksın?

Angus Podgorny, que veux-tu dire?

Angus Podgorny, ne demek istiyorsun?

Tu es un homme stupide, Angus Podgorny.

Sen aptalsın, Angus Podgorny.

Mais, Angus, il ne t'a même pas donné une preuve de sa bonne foi.

Ama Angus, sana iyi niyet teminatı vermemiş.

Mais, tu sais très bien que les écossais ne savent pas jouer au tennis, même pour sauver leurs vies.

Ama Angus, iyi biliyorsun ki ucunda canları olsa bile İskoç halkı tenis oynamayı bilmez.

Angus, je ne te laisserai pas prendre de risques.

Angus, kendini rezil etmene izin vermem.

C'est Angus Podgorny, le courageux petit tailleur écossais, de qui tout dépend.

Angus Podgorny cesur İskoç terzi, her şey ona bakıyor.

Ainsi, le monde fut sauvé, et Angus Podgorny devint le premier écossais à gagner Wimbledon... 15 ans plus tard.

Böylece dünya kurtulmuştu. Angus Podgorny, Wimbledon'u kazanan ilk İskoç oldu on beş yıl sonra.

Et puis Angus.

Sonra Angus var.

C'était Angus?

Angus'a mı bakıyordunuz?

- Ravi de vous voir, Angus.

- Seni gördüğüme sevindim, Angus.

Cela ne vous ressemble pas, Angus.

Sen böyle yapmazdın, Angus.

Je viens d'apprendre que votre père est Angus Mackintosh.

Az önce babanızın Angus Mackintosh olduğunu öğrendim.

Angus Tinker a bien connu Scott.

Scott'u tanıyan bir adam Angus Tinker'dı.

Mais qu'est-ce qu'on peut faire, Angus?

Hakkında ne yapacağız Angus?

Où en est Angus avec la voile?

Yelkenle Angus nerede?

Où est Angus?

Angus nerede?

- Hourra! Angus est là!

- Neşelen, Angus'tur gelen.

Angus, lui, pisse dans son kilt à chaque fois!

Angus zaten her seferinde İskoç eteğine işer!

Angus, ramenez le moi en un seul morceau!

Angus, onu bana tek parça halinde getirin!

Tu as vu la blessure, Angus.

Sen yarayı gördün, Angus.

Je ne t'oublierai pas, Angus.

Seni unutmayacağım Angus.

Oui, Jamie et Angus sont de fiers garçons!

Jamie ve Angus'un harika delikanlılar olduklarını düşündüm durdum hep.

Angus est une fille.

- Angus kız.

Je remercie... le Docteur Lawson... qui m'a donné le temps de mener ma recherche.

Doktor Angus Lawson'a araştırmamı bitirmek için bana zaman tanıdığı için teşekkür etmek istiyorum.

Qui hurle comme ça?

O bağıran da kim? Angus.

Angus. Il a dû trouver le chaînon manquant...

Sen de onun kayıp halkayı falan mı bulduğunu sanmıştın.

- Flint. Angus Flint.

Angus Flint.

Tout le monde n'apprécie pas les lombrics en gelée.

Etli jöle içinde salamura solucan herkesin damağına uymaz. Geçmiş olsun, Angus.

Santé, Angus! On va rentrer!

Eve gidiyoruz.

Mary et Angus participent aux recherches

Mary ile Angus bir arama ekibiyle oraya gitmişler.

Merci Angus

Sağ ol, Angus. Yine başlıyoruz.

N'est-ce pas Angus?

Öyle değil mi, Angus?

- Des bovins mais j'ai envie d'acheter un Black Angus par ici.

Akyüz, efendim. Et sığırı... Kara Angus sürüsüne başlıyorum.

Sans compter les aumônières. Je pense que tu ne devrais pas y aller, Angus.

Bence gitmemelisin Angus.

- Angus!

- Angus!