Translate.vc / Français → Turc / Ann
Ann traduction Turc
3,731 traduction parallèle
Sam et Ann se sont disputés à cause de l'argent, mais en réalité elle était furieuse parce qu'elle savait qu'elle était en train de le perdre.
Sam ve Ann para yüzünden kavga ettik. Ann, onu kaybettiğini bildiği için kızgındı.
Et bien tout le monde disait que Ann l'avait tué.
Herkes Ann'in onu öldürdüğünü söyledi.
On a abandonné les charges contre Ann Delamar.
Ann Delamar'a karşı açtığımız davayı düşürdük.
Charles Starkweather, Caril Ann Fugate.
Charles Starkweather ve Caril Ann Fugate.
Caril Ann Fugate a longtemps menti à la police pour le couvrir.
Caril Ann Fugate cinayetleri örtmek için komşulara ve polise sürekli yalan söyledi.
Ok, personne ne savait sauf sa colocataire Ann.
Tamam, arkadaşı Ann hariç kimse bilmiyordu.
Très bien, demandez juste à Ann.
Tamam, sadece Ann'e sorun.
Qui est Ann?
Ann kim?
Quentin m'a supplié de parler à Anne
Quentin bana Ann ile konuşmam için yalvarmıştı.
Ann a plus à dire.
Ann'in söyleyecek şeyleri var.
Détective Frost, voici Ann Stephens.
Dedektif Frost, bu Ann Stephens.
Je penses que je pourrais découvrir quelque chose après avoir interrogé Ann.
Ann'nin sorgusundan sonra bir şey bulduğumu sanmıştım.
Peut être qu'Anne avait raison.
Belki de Ann haklıydı.
Est-ce que mon deuxième prénom c'est Ann avec ou sans E?
Göbek adım "Ann" mi yoksa "Anne" mi?
Ils ont dit qu'il a quitt le magazine il y a des ann es.
Dergiyi bırakalı yıllar oldu dediler.
En fait, on y est devenu tellement habitu au fil des ann es In fact, we ve grown que c'est devenu partie int grante du rituel d'effrayer les gens qui essaient d'y p n trer.
Hatta, yıllar boyunca bu duruma o kadar alıştık ki sızmaya çalışanları korkutup kaçırmak artık ritüelin bir parçası oldu adeta.
Reste loin de Ann.
Ann'den uzak dur.
Tout ce que Harris veut faire c'est m'impliquer dans un stupide combat comme ça il reprendra Ann dans ses filets.
Harris'in tüm yapmak istediği aptalca bir kavgaya beni dahil etmek böylelikle Ann'e kancasını atabilecek.
Je vais chercher Ann.
- Gidip Ann'i getireyim.
Oh, um, Ann a appellé à propos de Bobby.
Annie, Bobby hakkında aradı.
Ann l'a chassé de sa chambre.
Ann onu odasına kadar kovaladı.
A part rendre Ann dingue, il... il va bien.
Ann'i deliye çevirmek dışında iyi.
Mlle Ann est partie.
Bayan Ann gitti.
Ann et Tom, les Haverkins, sont au top.
Ann ve Tom, namı diğer Haverkins, her zamankinden daha güçlü.
Une idée géniale, je te l'achèterai.
Ann! Muhteşem bir fikirmiş ve bunu senden satın alacağım ama bir daha böyle yapma.
Mr.Goldman partage la réception et les employés de bureau avec d'autres entreprises, dont l'une d'entre elle employait Ann l'été dernier comme interne.
Bay Goldman resepsiyonu ve ofis personelini bazı hukuk şirketleriyle paylaşıyor, onlardan birinde Ann geçen yaz staj yaptı.
Il y a 15 jours quand je l'ai rencontrée, j'ai été étonnée quand vous m'avez dit que Ann vous donnait son avis sur tout.
Bir kaç hafta önce onunla tanışınca, bana Ann'in her konuda sana görüş bildirdiğini söylediğinde şaşkına döndüm.
Avez-vous parlé de vos doutes avec Ann?
Şüphelerini Ann ile paylaştın mı?
Ann, comment.. comment as-tu pu me faire ça à moi?
Ann, bunu bana nasıl yapabildin?
Et tu dois sortir de ma vie, Ann.
Ve hayatımdan defol, Ann.
C'est clair que ces conversations avec Ann Mason étaient techniquement des violations de son serment.
Şüphesiz ki Ann Mason'la yaptığı bu konuşmalardan bazıları teknik olarak yeminini bozduğu anlamına geliyor.
Pendant que Ann et moi discutions de ce qui était arrivé à Turell Baylor, J'ai aussi mentionné d'autres cas où, en fermant nos dossiers.....
Ann ve ben Turell Baylor'a olanları konuştukça kapanmış diğer davalarımızdaki örneklerden de bahsettim.
On fait semblant d'être des vieux, et on pose nos questions les plus crues et perverses à Ann.
Haydi yaşlı insanlarmış gibi davranalım ve kafamızdaki çoğu sapkınca olan onlarca soruyu Ann'e sorabiliriz.
Ann Perkins, tes compétences sont fascinantes, et j'avoue, presque émoustillantes, mais la loi c'est la loi.
Ann Perkins, uzmanlığın mükemmel ve açıkçası neredeyse tahrik edici ama yasa, yasadır.
- Il n'y a pas d'alternative, Ann.
- Başka bir seçenek yok Ann.
Ann, ne me fais pas cette leçon-là.
Ann, kendim gibi davranma konusunda bana ders verme.
Oh mon dieu, Ann.
Aman tanrım, Ann.
Levez le vert si vous êtes d'accord, le rouge si vous ne l'êtes pas. Ann?
Eğer katılıyorsanız yeşili, katılmıyorsanız kırmızıyı kaldırın.
"La taxe sur les sodas est bonne, notamment pour la santé des gens."
Ann? "Gazlı içecekler vergisi iyi ve insanların daha sağlıklı olmasını sağlayacak."
Ann, puis-je te parler de quelque chose?
Ann, biraz konuşabilir miyiz?
- Ann.
- Ann.
Ça fait un moment que tu n'as pas vu Ann, n'est-ce pas?
Ann'i görmeyeli uzun zaman olmuştu, değil mi?
Pas de secret que je n'ai pas approuver de la premiere Mme Bobby Ewing, mais tu es son âme sœur, Ann.
Ne yalan söyleyeyim, başlarda Bayan Bobby Ewing olmasını onaylamamıştım ama sen onun ruh ikizisin, Ann.
Ann m'a offert un job au ranch.
Ann bana çiftlikte bir iş teklif etti. Kabul ediyorum.
Hilarant, Dee Ann.
Çok komik, Dee Ann.
C'est Ann Roland, c'est ma mère.
Bu da annem Ann Roland.
Riley.
Ben Dee Ann.
Je suis Dee Ann.
Bu Jolene.
Contrôle-toi, Dee Ann.
Kendine hakim ol, Dee Ann.
Ann-Marie?
Ann-Marie?
Ann?
- Ann.