Translate.vc / Français → Turc / Apex
Apex traduction Turc
88 traduction parallèle
Je conduis un taxi Apex depuis 15 ans.
15 yıldır Apex Taksiye çalışırım.
Vous travaillez chez Apex et votre frère travaille chez Brown!
Öyle mi? Siz Apex, kardeşiniz Joe ise Brown için çalışıyor.
Rejoins-nous à la nouvelle usine Apex.
Bizimle Apex Yenilik Fabrikası'nda buluş.
Miroir Apex.
Üst aynası.
Bon murmure jusqu'à l'Apex.
Nefes sesi iyi.
Ça ne vient pas d'un apex de prédateur.
Büyük yırtıcı işi değil bu.
Y avait un blanc-bec au club 909 Apex était à côté de lui, il a transformé le type en passoire.
Beyazlar şu gece kulüperinden birindeydi sonra Apex ayağa kalktı ihtiyacından fazlasını hallediyordu.
Dès que le 9 mm a fermé sa gueule, le blanc-bec a regardé Apex et a dit :
Ondan sonra o g.tveren konuşmayı bıraktığında lavuklar Apex'e bakıp dediler ki :
Je sais que tu es le responsable de l'OPA hostile du syndicat APEX.
Apex Grubunun engellemelerinin başında sen olduğunu biliyorum.
Les gars en costume. Supers importants.
Takım elbiseliler.Apex grubundan.
Mais l'équipe d'Apex les a anéantis, a pris leurs chameaux et les a enterrés.
Ama birkaç çete elemanı heriflerin develerini ve iplerini alıp adamları Leakin Park'a gömmüşler.
- Le point culminant de la prise du pouvoir.
- Apex darbesi.
Apex. Apex!
Apex, Apex!
C'est Apex.
Apex'ti.
"Apex"? "Changement échoué"?
Apex mi? Başarısız darbe girişimi mi?
La societé Apex était un consortium asiatique.
Apex Grubu Asyalı bir konsorsiyumdu.
Apex a investi dans des centaines de compagnies. Les investisseurs furent ruinés.
Apex bünyesinde bir çok şirketi barındırıyordu.Yatırımcılar iflas etti.
Toute une vie finie à cause de votre petit jeu avec Apex.
Apex'e oynadığın küçük oyun yüzünden bütün hayatım karardı.
On utilise la pince fenêtrée pour attraper l'apex du fundus.
En dipteki ucu tutmak için mandallı forsepsi kullanacaksın.
C'est l'apex du vortex de la jointique.
Bu, girdabın zirvesine çıkma mühendisliğidir.
On tourne toujours l'apex dans le sens des aiguilles d'une montre.
En üst bölüm her zaman saat yönünde
D'après les positions des points apex et delta, ça prouve que Neville a appuyé sur le bouton depuis le siège passager.
Apeks ve delta noktalarının pozisyonu, Neville'in kemeri sürücü koltuğu tarafından açtığını ortaya koyuyor.
CLINIQUE FAMILIALE GRATUITE APEX Ohé?
Kimse yok mu?
Vous pouvez chercher un otage et trouver un truc aussi important... INDUSTRIES APEX comme ce qui obsède votre cible... ce qu'aime votre cible.
Bir rehine arıyor olabilirsiniz ama önemli bir şey bulabilirsiniz, mesela hedefinizin takıntılı olduğu... mesela hedefinizin çok sevdiği.
Il travaille pour les Industries Apex.
Apex Endüstri için çalışıyor.
Il est chef du contentieux d'Apex. Il se déplace toujours accompagné. Mais comme nous tous, il a une faiblesse.
Apex'in baş danışmanı, sürekli koruma ile gezer, ama, hepimiz gibi, bir zaafı var.
Apex doit apprendre que nous sommes sérieux.
Apex ciddi olduğumuzu öğrenmeli.
Il ne me quitte pas des yeux d'ici que je l'aide à enlever un cadre d'Apex.
Apex Endüstrinin yöneticisini kaçırmadan Yanından ayrılmama izin vermez.
Il réunit des fichiers sur les Industries Apex... leurs manigances en Argentine.
Apex Endüstri'nin, Arjantin'deki dalavereleri hakkında ki dosyaları topluyor
Si j'étais actionnaire d'Apex, je vendrais.
Apex'te hissem olsa... satardım.
Jake Apex vient au mariage.
- Jake Apex düğüne geliyor.
Qui est Jake Apex?
- Jake Apex kim?
Comment tu sais à quel point Alex est mignon? Une simple supposition.
- Apex'in çok yakışıklı olduğunu nereden biliyorsun?
Jake Apex. C'est lui.
Jake Apex.
Et Jack Apex est tous les morceaux sexy qu'on va faire ensemble.
Ve Jake Apex birlikte yapacağımız hit şarkılar.
Apparemment, Jake Apex doit travailler, donc il ne viendra pas au mariage.
Belli ki Jake Apex'in çalışması gerekiyormuş ve düğüne gelmeyecekmiş.
Si tu veux Jake Apex, je vais t'aider à l'avoir.
Eğer Jake Apex'i istiyorsan onu almana yardım edeceğim.
Le centre de soins et... - Le bâtiment au sommet? - N'importe quelle autre bombe pourrait exploser.
Şifa Merkezi ve Apex Binası mı?
À l'Apex Club, c'est ça?
Apex klübünde, değil mi?
c'est le predateur apex.
Onlar uç yırtıcı.
Cathy Rogers de chez Apex Tech. Tu l'as appelée Catin pendant tout le rendez-vous.
Apex Teknoloji'deki Gina Rogers'ın dediğine göre toplantı boyunca ona "Cima" demişsin.
Ce sont les caractéristiques du programme d'apex.
Bunlar APEX programının alamet-i farikası.
S'il n'est pas de face, le thorax en haut. on ne peut accéder à l'apex du coeur.
Fetüsün göğsü yukarıya bakmadığı sürece kalbe ulaşamayız.
L'apex est relatif à la vitesse à laquelle tu prends le virage.
Virajda yavaşla, daha sonra zirveye ulaş.
Elle conduit direct à l'apex.
Doğruca piramidin uç noktasına gidiyor.
Les pyramides n'ont pas d'entrée sur l'apex.
Piramitlerin girişinde genelde uç noktaları bulunmaz.
C'est l'apex dont vous parliez?
Bahsettiğin zirve bu mu?
Jake Apex?
- Jake Apex?
Vous ne trouverez jamais l'apex comme ça!
!
Mademoiselle?
Bu Şekilde Birtek Apex Bile Doğruya Varamaz! Bayan?
L'institut apex.
APEX kurumu.