Translate.vc / Français → Turc / Arizona
Arizona traduction Turc
1,620 traduction parallèle
GM choisit ses concessions Saturn pour la lancer en Californie et en Arizona.
GM SATURN ü pazarlamak için ilk olarak California ve Arizona yı seçti.
On a cru comprendre, par des sources secrètes, que ces véhicules allaient être emmenés en Arizona, sur le terrain d'essai.
Bazı kaynaklardan araçların Arizona'dak test bölgesine gittiğini duyduk.
De nombreuses EV1 avaient été sorties de l'État pour finir sur les vastes terrains d'essai de Mesa, en Arizona.
birçok EV1 açıkça eyalet dışına nakledildi, GM'in Mesa Arizona'daki tesislerine.
Après la découverte des EV1 pressées en Arizona, les conducteurs de voitures électriques agirent.
Arizona'daki ezilen araçların bulunmasından sonra elektrikli araç sürücüleri harekete geçti.
Peut-être même dans l'Idaho et l'Arizona.
Belki Idaho ve Arizona'da bile...
On habite à Phoenix, Arizona, et Bridg, je n'ai vraiment pas...
- Phoenix Arizona'da. Bak Bridgette, ben gerçekten...
En vertu du code pénal de l'Etat d'Arizona... vous êtes en état d'arrestation pour agression avec coups et blessures.
Arizona eyaleti ceza kanunu uyarınca seni darp ve saldırıdan tutukluyorum.
Je vais tous miser sur mes gars de l'Arizona pour battre UCLA.
Tüm paramı Los Angeles'a karsı Arizona'ya koyacağım.
J'étais à Las Vegas, et je pariais sur un match de basket entre UCLA et Arizona.
Las Vegas'taydım. Los Angeles ve Arizona arasındaki bir basketbol maçına bahis oynadım.
L'adresse sur son permis est en Arizona, pas de numéro de téléphone.
Ehliyeti Kingman, Arizona'dan adres ya da telefon yok.
Elle a commencé en Arizona, puis au New Jersey, enfin en Californie. Des maisons ont été brûlées.
Arizona'da başladı, sonra New Jersey, California evler yanıp duruyor.
Olivia, voici mon frère Bud qui vient de l'Arizona.
Bir dakika izin verir misin? - Tabii. Jeannie ona resimlerini göstermeyi unutma.
Je veux dire, en plus... d'être arrivé à Phoenix, Arizona.
Phoenix Arizona'ya gelmek dışında?
Honor est en voyage de noces, elle cherche un vol retour, et la mère de Logan s'est enfuie à une thalasso en Arizona quand elle a su.
Onlarla konuştunuz mu? Honor Mykonos'ta balayında. Uçak bulmaya çalışıyor.
Le snobisme du discours de Clooney aux Oscars est déjà en Arizona.
George Clooney'nin Oscar kabul konuşmasından çıkan bulut Arizona'ya ulaştı bile.
Ouais, eh bien, c'est l'Arizona, Allison.
Arizona'da yaşıyoruz.
J'ai reçu une coche-plus-plus. C'est équivalent à un C à l'Univ. d'Arizona.
A + + aldım ki Arizona'da C sayılır.
Depuis cinq millions d'années, la rivière du Colorado en Arizona ronge le grès désertique, créant ainsi un canyon géant.
Arizona'nın Colorado Nehri 5 milyon yıldır, çöldeki kum taşlarını aşındırarak devasa bir kanyon yaratmayı başarmıştır.
On devrait aller en Arizona.
Arizona'ya gitmeliyiz.
Le fait de jouer au squash n'est plus considéré comme un crime en Arizona depuis un moment maintenant.
Raketbol oynamak ve oynadığını iddia etmek uzun bir süredir Arizona'da suç sayılmıyor.
Elle est détenue jusqu'à ce qu'on arrive à déterminer si elle avait un motif secret qui expliquerait sa venue en Arizona aujourd'hui.
Arizano'ya gelmek istemesinde gizli bir amacı var mıydı, bunu tespit edene kadar onu alıkoyacağız.
C'est moi qui régale.
Bud, Arizona'da oturmuyor muydu? Orada uzun kalmadı.
Je pensais que Bud vivait dans l'Arizona. Pas très longtemps. Il est revenu dans le coin.
Bunu bitirmen lazım çünkü anne tavuk anlarsın işte, meraklanmaya başladı.
Le désert de Sonora, en Arizona, est moins sec que l'Atacama.
Arizona'daki Sonoran Çölü, Atacama kadar kurak değildir.
C'est comme l'Arizona.
Bizi şu fıçılara nasıl koyabildin?
Il peut y avoir des preuves que Campbell a éventré et abandonné 4 ou 5, qui sait combien de femmes, de la même façon au Nevada, en Arizona...
Campbell'ın uyuşturucu için Nevada - Arizona'da kim bilir belki 3-4 kadını daha kesip attığına dair kanıt olabilir.
Retraité, en Arizona.
Arizona'ya yerleşti.
Tempe, Arizona, Reno...
- Arizona...
Vous avez déjà entendu parler de Miranda vs Arizona *, 1966?
1966'da Miranda-Arizona davasını duymadın mı?
* Miranda vs Arizona : Article obligeant la police à informer les suspects de leurs droits légaux. Et là, pendant tout ce temps, comment j'ai pu manquer ça?
Bunca zamandır buradayım.
On dit que... après cette audience, à cause de l'affaire médiatisée de mon père, ils vont... Ils vont m'envoyer dans une prison pour adultes à Kingman, en Arizona.
Aslında bugünkü duruşmadan sonra, babamın sabıka durumu da göz önüne alınarak beni Arizona'daki bir yetişkin cezaevine gönderecekler.
La route est longue jusqu'en Arizona.
Arizona'ya kadar uzun bir yolculuk olacak.
Et quelqu'un a été arrêté deux jours plus tard à Bisbee, Arizona.
Ve olaydan iki gün sonra Arizona, Bisbee'da biri yakalandı.
Je ne sais même pas où est l'Arizona.
Arizona'nın nerede olduğunu bile bilmiyorum.
Mais l'office de tourisme m'a envoyé un bon de réduction pour un week end à Sedona. ( ville d'Arizona )
Ama firma bana Sedona'da bedava bir hafta sonu tatil bileti yolladı.
Et Sofia est sur la route pour Bullhead City en Arizona.
Ve Sofia da, Bullhead, Arizona'ya doğru yola çıktı.
Burrows sera libéré du centre de détention de Klipton à Kingman, en Arizona, où il est détenu, demain matin.
Burrows tutuklu bulunduğu Klipton Hapishanesinden yarın tahliyle edilecek.
Ça m'étonnerait qu'il vienne en Arizona sans m'appeler.
Arizona'ya kadar, bana haber vermeden gelmesi çok garip.
On est prêts en Arizona pour le gamin de Burrows.
Burrows'un Arizona'daki oğluyla ilgileniyoruz.
Burrows doit être libéré du centre de détention de Klipton à Kingman dans l'Arizona où il est actuellement détenu, demain matin.
"Burrows, şu anda bulunduğu Arizona Kingman'daki Klipton Tutukevi'nden, yarın salıverilecek."
Une serveuse pense avoir vu Burrows et son fils à la sortie de St David, Arizona.
Arizona, St. David'de Burrows'u ve oğlunu gördüğünü sanan bir garsondan ihbar aldık.
Elle vient d'Arizona, et ses parents sont divorcés.
Arizonalı ve annesi ile babası boşanmış.
Tout San Diego, le sud de la Californie et le Nevada. L'Arizona, le barrage Hoover, le lac Mead, le lac Powell.
Bu San Diego, Güney Kaliforniya, Nevada Arizona, Hoover Dam, Mead Gölü ve Powell Gölü'nün tamamı demek.
Il a réussi à aller jusqu'en Arizona.
Arizona'ya kadar gitmeyi başardı.
La police de Willcox, en Arizona.
- Willcox'da, Arizona Polis Departmanı.
- En Arizona.
- Arizona'da.
Allez en Arizona.
Arizona'ya geliyorsun!
Venez.
Arizona'dan geldi.
Dans la vraie vie, personne n'a été abattu. Dans la vraie vie, tu n'étais pas présente. Et dans la vraie vie, ton petit frère est sous le soleil de San Diego, et pas dans les alentours de Phoenix, Arizona.
Gerçek hayatta kimse vurulmamış....... ve gerçek hayatta sen orada değildin ve gerçek hayatta küçük kardeşin Phoenix Arizona'da değil güneşli San Diego'da.
Rien ne sert de courir, il faut se faire masser à point.
Logan'ın annesi duyar duymaz kendini Arizona'da bir güzellik merkezine kapattı. İşler zorlaştı mı, sert insanlar sıcak taş masajı yaptırır.
Willowbrook, en Arizona.
Willowbrook, Arizona. Oradan gelmiş.