English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Armas

Armas traduction Turc

182 traduction parallèle
- Les armoiries de Dracula.
- Dracula'nın arması.
- Les armoiries de Dracula.
- Drakula arması.
- Les armoiries de Dracula.
- Drakula'nın arması.
Surtout par ces armoiries.
Özellikle bu aile arması.
Alors, pourquoi m'avoir caché l'écusson, Fabian et le reste?
O zaman neden bana aile armasını, Fabian'ı, her şeyi anlatmadın?
C'est moi, Mac... chargé des transmissions au bataillon.
Bu benim, Mac, altı yıldızlı arması olan. Bu takımın habercisiyim.
Tu piétines notre emblème.
Okulun armasına bastın.
Les armes royales de Carpathie!
Karpatya Kraliyet Arması.
Une petite broche pour vous... avec nos armes
Sana küçük bir broş. Üstünde Karpatya arması var.
Le blason des Baskerville, gravé dans le manche.
Baskerville arması, sapına kazınmış.
Les armoiries des von Droste-Schattenburg... avec le drapeau allemand... et le drapeau Confédéré.
Masa dekorasyonu, von Droste Schattenburg arması ve çapraz bayraklar, Alman ve Konfederasyon bayrakları.
Et ça, ce sont les armoiries de la famille.
Ve bu da aile arması.
C'est la devise d'Unidyne.
Unidyne'nin arması bu.
Voici son blason au-dessus de la cheminée.
Şöminenin üzerinde aile armasını görebilirsiniz.
Ils portent le bonnet du peuple, mais leurs dessous sont brodés. Lorsqu'on pille un magasin, ils crient : "Au voleur, au scélérat!"
Kafalarına halk başlığı takıyorlar, ama iç çamaşırlarına kraliyet arması işlenmiş bir dükkan yağmalanmaya görsün, basarlar çığlığı : "Dilenciler, hainler, lağım fareleri!"
ceci dit ça n'avait aucune importance car j'étais resté à la Légion. et je continuais à me battre sous l'emblème apatride oh!
Ama tabii ki bunun hiçbir önemi yoktu, çünkü lejyonun yedi alevli el bombası armasının altında ülkem için savaşıyordum.
Les armoiries de Sir Thomas Bond, Baronet de Peckham, mort en 1734.
Sör Thomas Bond arması. Peckham Baronu. Ölümü 1734.
Quand je dis cela, le premier Clarenceux, Roi des Armoiries... a été créé en 1334... et le premier héraut de Somerset en 1448.
... düşünün ki ilk Clarenceux, Ordu Kralı, 1334'de ilan edilmişti, ilk Somerset hanedan arması ise 1448'de.
Quand on autorise des armoiries, ça peut inclure des tas de choses bizarres- - des croissants de lune, des herses... des animaux couchées et rampant... barres, besants- -
Bir hanedan armasını onayladığımızda birçok acaip şeyler içerebilir. Hilaller, kale burçları, yatan ve gezen hayvanlar, çubuklar, bezantlar.
Sur leur bras, il y avait marqué ENI, pas ONU!
Kollarında da ENI arması vardı, BM değil.
- C'est Harvard. - Cent, avez-vous dit?
- Eli değil, Harvard'ın arması bu.
- Non, de la DCA maritime.
- Hayır, donanma arması vardı.
Qui aura l'honneur d'être armas?
Armash olma şerefi kime ait olacak?
Et en jetant l'assiette, elle est redescendue en vacillant et le signe bleu tournait comme ça
Kafeteryada Cornell arması vardı. Tabağı fırlatınca tabak yere düşüp yalpa yapmaya başladı ve mavi arma şu şekilde döndü.
Elle est cachetée d'un sceau de cire rouge représentant un lion allongé.
Çömelmiş bir aslan arması taşıyan kırmızı balmumundan bir mühür var.
Un écusson Bookhouse Boy.
Bookhouse Boy arması.
Des proches du roi arrivent, agitant le drapeau de la trêve et l'étendard de Longues jambes lui-même.
Kraliyet maiyetinden biri geliyor! Ateşkes bayrağı açmışlar. Ve Uzunbacağın armasını taşıyorlar!
Mets-toi à genoux, embrasse l'emblème royal sur ma robe et tu ne sentiras plus rien.
Dizlerinin üzerinde doğrul, pelerinimdeki Kraliyet armasını öp ve artık birşey hissetme!
Foreman le rouait de coups prodigieux. Il faisait valser Ali comme s'il était en haut d'un mât.
Ve Foreman idman arkadaşına atar gibi o müthiş yumruklarını atıyordu ve Ali gemi armasında sallanan adam gibi sallanıyordu.
- Pourquoi portent-ils le sceau royal?
Öyleyse onlar neden kraliyet armasını taşıyorlar?
C'est écrit sur votre gilet.
- Yeleğinizde okulun arması var.
Tu es toujours aussi loyal, même si on bombarde son emblème d'oeufs pourris.
İnsanların kraliyet armasına, çürük yumurta atmasına rağmen ona bağlılıkla hizmet ediyorsun.
Regarde ce que j'ai trouvé.
Bak... bunu buldum. Bu Pompey'in arması.
Il nous faut trouver le blason.
Hanedan armasına ihtiyacımız var.
Un insigne ou un blason à présenter lors d'une comparution devant la...
Ufak bir rozet ya da hanedan arması şeye gösterilen :
Sur un de tes tennis rouges, il y avait Kermit la grenouille... et les lacets étaient bleus.
Kırmızı spor ayakkabıları, Maria. Bir tanesinde Kermit arması vardı, ve bağcıklar maviydi...
" C'est la crête familiale.
Bu mu? Ailemizin arması.
Travaillant avec la United Fruit, la CIA entraîna et arma une armée rebelle et trouva un nouveau leader pour le pays, le Colonel Armas.
United Fruit Company ile çalışarak, CIA silahlı bir isyan ordusu hazırladı. Yüzbaşı Armas adlı birini de ülkenin yeni lideri olarak seçti.
Le 27 juin 1954 le Colonel Arbenz s'enfuit du pays et Armas arriva comme nouveau chef.
27 Haziran 1954'te Albay Arbenz ülkeden kaçtı. Armas yeni lider olarak geldi.
Oui, ma bague porte les armes des Mondego.
Evet. Yüzük Mondego armasını taşıyor.
Zarkizein a besoin que tu fasses un exafec sur miscitta.
Dr. Zarkizein bayan için dişçi arması istedi.
Il porte un blouson marron avec peut-être l'insigne de la CAT.
Üzerinde CTU arması olan koyu kahverengi bir ceket giyiyor.
T'as du te faire avoir à l'achat.
Arması mı söküklmüştü onun.
Si vous n'aviez pas le médaillon d'une caserne précise sur votre maison et qu'elle était en feu, les pompiers passaient devant sans s'arrêter parce que vous n'aviez pas de contrat.
ve belli bir itfaiye şirketinin arması sizde yoksa ve eviniz yanıyorsa bu itfaiyeler bırakıp giderlerdi çünkü anlaşmanız yoktu.
On dirait le sigle de la marine?
Donanma arması değil mi bu?
Allons, vite, vite!
Armas! Hadi! Hadi!
Comme pour un uniforme.
Üniforma arması mı?
Non loin de là, dans la petite ville de Digne...
Buradan pek uzakta olmayan Aşağı Alpler vilayetindeki ufak Digne kasabasında, Papalık armasını taşıyan bir araba Papalık Meydanına yaklaşıyordu.
Voici le Palazzo Cefalù.
Burası Cefalu Mailikanesi... ve bu da soyumun arması.
Armas! Comment osez-vous m'apporter de telles nouvelles?
Bana böyle bir haberi getirmeye nasıl cüret edersiniz?
Et le sceau de l'Empereur.
Ve İmparatorun armasını.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]