Translate.vc / Français → Turc / Baracus
Baracus traduction Turc
66 traduction parallèle
Bosco Baracus.
Bosco Baracus.
Vous avez déposé Smith, Baracus et Peck... pour leur boulot de la banque d'Hanoi, et vous travaillez toujours avec eux.
Smith, Baracus ve Peck'i Hanoi Bankası işi için paraşütle atlayacakları yere sen götürdün ve bence bugün hâlâ onlar için çalışıyorsun.
Mlle Amy Allen, puis-je vous présenter Bosco Baracus.
Bayan Amy Allen, Bosco Baracus. B.A.'i tanıştırabilir miyim?
J'étais Bosco Albert "Barracuda"!
Benim adım B.A. Baracus.
Quoi de neuf, Baraccuda?
Hey! Ne haber, B.A. Baracus?
- Barracuda.
- B.A. Baracus.
Je vous connais. Caporal Baracus.
Kim olduğunuzu biliyorum efendim.
Fais pas ça!
Baracus, yapma!
Il reste Baracus et Murdock.
Geriye Baracus ve Murdock kaldı.
Où est Baracus?
B.A. Baracus hangi cehennemde?
Tu m'as fait bosser.
Bu sefer beni iyice terlettin Baracus.
Je vais t'en faire baver. Défends-toi.
Bunun cezasını senden çıkaracağım Baracus.
Moi, je vais te tuer.
Beni öldürmeyeceksin. Ben seni öldüreceğim Baracus.
C'est Peck et Baracus!
Peck ve Baracus onlar!
- C'est Peck et Barracuda!
Bunlar Peck ve Baracus!
Deuxièmement, dès que vous déclarez qu'il est l'ennemi public numéro un et que vous, Floyd Baracus, parangon de vertu êtes le chevalier servant qui le mettra en prison, vous serez...
İkincisi, onu birinci numaralı halk düşmanı ilan eden toplantı düzenlersen ve sen Floyd Baracus, tarihin en efendi adamı olarak onu hapse sokan devlet memuru olursan sen... ne deniyordu?
Peyton? Merci, procureur Baracus, pour la confiance que vous placez en moi.
Güven dolu sözlerinizden dolayı teşekkür ederim bölge başsavcısı Baracus.
Baracus a annoncé ses actes d'accusation contre la société de M. Boss.
Baracus Bay Boss'ın örgütüne karşı son iddianamesini teslim etmiş.
Floyd Baracus.
Floyd Baracus.
Je dis tout Baracus.
Baracus'e her şeyi söylüyorum.
Toujours pas de nouvelles de M. Baracus.
Bay Baracus hala cevap vermiyor.
Il est de la maison Baracus.
- Baracus'ün evinden.
Y compris le fait que Baracus ne convient pas d'habitude de la Chaos tueur "Démonstration d'un pour-cent."
Aslında Baracus olayı Kaos Katili'ne yüzde bir bile uymuyor.
Je veux dire, il ressemble à quelqu'un d'autre voulait Baracus disparu, et ils ont volé mon MO pour le faire.
Birisi Baracus'ü öldürmek istemiş ve benmişim gibi davranmış.
Mais je suis arrivé Baracus, il n'a pas un zombie.
Hem Baracus'ü kontrol etmiştim, zombi değildi.
L'enlèvement Baracus était pas le Chaos Killer.
Baracus Kaos Katili tarafından kaçırılmadı.
Je suppose patron les a envoyés à remercier Baracus en personne pour tous les actes d'accusation.
Boss'un Baracus'e iddianameler için bizzat teşekkür ettiğini varsayıyorum.
Aucun signe de Baracus.
Baracus'ten iz yok.
Nous venons de trouver la tête dans le frigo Baracus de.
Başlarını Baracus'ün buzdolabında bulduk.
Après avoir vu Baracus, je suis inquiet M. Boss'll viendront après Peyton prochaine.
Baracus'ü gördükten sonra, Bay Boss'un Peyton'ın peşine düşmesinden korkuyorum.
Si vous avez vu Baracus, qui est l'un zombie sans de bonnes options.
Baracus'ü iyi bir seçeneği olmayan bir zombi durumunda.
La nuit, je Baracus zombie-vérifié, son enfant accourut vers lui, ce cinq-year-old boy jetant ses bras autour de son père.
Baracus'ün zombi olup olmadığını kontrol etmeye gittiğim gece beş yaşındaki bir çocuk geldi ve babasına sarıldı.
Chaque jour, un de ces salauds de rat nous traîne va avoir un accident similaire jusqu'à ce que je reçois la preuve que vous avez envoyé Floyd Baracus à sa tombe d'eau.
Floyd Baracus'ü mezara yolladığına dair kanıt görene kadar her gün bu piç kurusu trollerden biri benzer kazalara kurban gidecek.
Mais si vous n'êtes pas sûr de trou Baracus est, demandez Liv Moore.
Baracus'ün hangi deliğe girdiğinden emin değilse Liv Moore'a sor.
La nuit dernière, Floyd Baracus pris sa propre vie.
Dün gece Floyd Baracus intihar etmiş.
Je viens de voir D.A. Baracus.
D.A. Baracus'ü gördüm.
Allons voir Baracus pendant la campagne électorale demain et faites le parler.
Yarın kampanya gezisine uğrayıp Baracus'le bir konuşalım.
- Il y a Baracus.
- Baracus orada.
La session de Baracus était un film Hallmark par rapport aux visions que j'avais la nuit dernière.
Baracus'ün sahnesi dün gece gördüğüm imgeye kıyasla Hallmark filmi kalır.
Pendant la conférence de presse, le maire de Seattle Floyd Baracus a surpris ses d'électeurs en insinuant que chaque homme, femme et enfant seraient vaccinés contre la grippe cette semaine.
Bugünkü basın toplantısında Seattle Belediye Başkanı Floyd Baracus basın mensuplarını bütün erkek, kadın ve çocukların bu hafta içinde virüse karşı aşılanacağı emrini vererek şaşırttı.
Regarde cette photo de Baracus protégeant son fils des balles.
Baracus'ün oğlunu keskin nişancı kurşunlarından koruduğu fotoğrafa bak.
"Baracus montre du courage sous le feu".
"Baracus ateş altında cesaret gösteriyor."
Baracus et toutes les autres victimes du Chaos Killer sont expérimentés dans le laboratoire.
Baracus ve Kaos Katili'nin diğer kurbanlarına o laboratuvarda deney yapıyorlardı.
Peut-être pas. Mais quand moi et mon frère avons essayé de voir Baracus, voir s'il devait faire un petit test involontaire de pression artérielle, Il avait des gardes de zombies qui le protégeaient.
Ama ben ve kardeşim Harley Baracus'ü ziyaret etmeyi denedik küçük bir nabız testi yapacaktım ama zombi koruması onu kolluyordu.
Baracus est déjà bas dans les sondages.
Baracus anketlerde geriye düştü zaten.
BOSCO "BARRACUDA" BARACUS Où elle est?
Salak herif, nerede benim kız?
Ex-Caporal.
Onbaşı B.A. Baracus.
Baracus.
Baracus.
District Attorney Floyd Baracus.
Bölge Savcısı Floyd Baracus.
Baracus était ici récemment.
Baracus buradaymış.
[WHISPERS] Baracus?
Baracus?