Translate.vc / Français → Turc / Bayram
Bayram traduction Turc
4,568 traduction parallèle
Parlons d'Halloween. Beaucoup d'enfants chez vous?
Hadi hastanede olduğumuzu unutalım ve Cadılar Bayramı hakkında konuşalım.
Halloween est ma nuit préférée. Je voulais la passer en famille.
Cadılar Bayramı küçükken benim favori günümdü, ve bilirsin, onu ailemle beraber geçirmek istiyorum.
Je veux pas que nos disputes gâchent le Halloween de Sofia.
5 dakika dolmadan kavga ve bağırışmalar başlıyor. Sofia Cadılar Bayramı için çok heyecanlı.
- Elle erre dans l'hôpital.
Cadılar bayramında hastanede geziniyor.
- Si, mais vous savez, c'est bon. - Oh, non.
Cadılar Bayramına götürecek çocukların yok mu?
{ \ pos ( 192,210 ) } Est-ce que tu as hâte pour Halloween?
Cadılar Bayramı için heyecanlanıyor musun Stewie?
Cette semaine, c'est Halloween...
Bu hafta Cadılar Bayramı...
Habituellement à Halloween, Helen-Alice, Marika, et moi on reste à la maison.
Cadılar Bayramında genellikle Helen Alice, Marika ve ben evde kalırız.
C'est peut-être pas le meilleur costume pour marcher, mais cette Halloween va être une soirée super fun.
Bu kostüm yürümek için pek uygun değilmiş ama bu Cadılar Bayramı süper eğlenceli geçecek.
Halloween. Ouh!
Cadılar Bayramı!
Êtes vous douée pour trouver des costumes d'Halloween?
Cadılar Bayramı kostümü seçmekte başarılı mısındır?
Mm. Donc, les farces se font énormément pendant Halloween? Oh, ouais.
- Yani Cadılar Bayramında çok şaka yapılıyor?
C'est le miracle d'Halloween.
Bu bir Cadılar Bayramı mucizesi.
C'est juste une blague d'Halloween.
Cadılar Bayramı şakasıydı sadece.
Parce que c'est votre père, et que Thansgiving est une fête pour la famille.
Çünkü o sizin babanız ve Şükran Günü bir aile bayramı.
Et venir ici pour Halloween...? - Ça a l'air risqué. - Qu'est-ce qui est risqué?
Cadılar Bayramında buraya gelmek riskli görünüyor.
"Bonne Hallow'nuit".
Cadılar Bayramın kutlu olsun.
Joyeux Halloween.
Cadılar Bayramınız kutlu olsun.
- C'est la nuit d'Halloween.
Cadılar Bayramı gecesi bu.
Ne réfléchis pas trop.
Cadılar Bayramındayız.
Tu vas être en quoi pour Halloween?
Cadılar Bayramında ne yapacaksın?
En fait, elle a rencontré le gars pendant le weekend du 1er Mai, le jour de la Parade brésilienne.
Adamla İşçi Bayramı'nın olduğu hafta sonu Brezilya Günü şenliklerinde tanışmış.
Halloween c'était notre truc.
Cadılar Bayramı, şey, bizim olayımızdı.
J'aimerais rendre Halloween amusant pour toi, comme Andy le ferait, commençant maintenant...
Cadılar Bayramı'nı senin için eğlenceli hale getirmek isterdim, aynı Andy'nin yapacağı gibi, şu andan başlayarak...
Whoo, Joyeux Halloween.
Mutlu Cadılar Bayramı.
Joyeux Halloween.
Mutlu Cadılar Bayramı.
Le fait de songer aux fêtes et aux repas familiaux me déplaît.
Tüm bu bayram, hindi ve aile zamanı konuşmaları beni üzüyor.
Les fêtes ne vous dispensent pas de me tenir au courant.
Sırf bayram diye durum bildirmemen gerekmiyor.
- Quoi? - C'est juste que c'est jour de fête...
- Hani bayram ya...
Elle a acheté de la déco horrible pour les fêtes.
Evet, berbat bayram süsleri alıyor.
Et je suis tellement heureux d'être celui...
Şu an bayram ediyorum çünkü- -
Vous voulez échapper au dîner de Santiago car vous refusez bizarrement de fêter Thanksgiving.
Santiago'nun Şükran Günü yemeğine gelmemek için bahane arıyorsun çünkü bir nedendendir bilinmez, bu bayramı normal biri gibi kutlamayı reddediyorsun. Tamam, haklısınız.
C'est une fête moisie.
Dandik bir bayram.
Robbie, deux ploucs déguisés pour Halloween sont passés au bar, demandant après notre ami.
Cadılar Bayramı kaçkını iki herif barda, eski dostumuzla ilgili bir şeyler gevelediler.
Oh, elle aimerait ça.
Enid de bayram etsin tabii.
De la même façon qu'il a l'habitude de regarder les bonbons à Halloween.
Cadılar Bayramı şekerine bakar gibi bakıyor.
Ce sont mes merveilleux cookies de noël "fait-labo".
Onlar benim mükemmel laboratuar yapımı bayram kurabiyelerim.
Qu'est-ce qui est pire que deux enfants malades pendant les fêtes de noël?
İki çocuğun bayram süresince hasta olmasından beter ne var?
Passe de bonnes fêtes.
Mutlu bir bayram geçir.
On croise les volontaires des fêtes de la base militaire
Tüm askeri üslerdeki bayram partilerindeki gönüllü çalışanlara çapraz karşılaştırma yapıyoruz.
Congo?
- Ve son birkaç haftadaki her askeri bayram partisinde bulunan tek kişi. - Kongo mu?
Elle est restée décorer l'école pour Halloween, un soir, mais elle n'est jamais revenue.
Bir gece, cadılar bayramı dekorasyonu için geç saatlere kadar çalıştı ve bir daha eve dönmedi.
Tout ça est juste une stupide farce de vacances?
Tüm bu olanlar aptalca bir bayram şakası mı?
Ces vacances concernent l'humanité.
Bu bayram insanlık hakkında.
Je suis en vacances d'humain!
İnsani bir bayram yapıyoruz.
Tout vaut mieux que de travailler pour toi, prétentieux, négligent, offreur-de-carte-cadeau-iTunes, fils de...
Başka kim olursa sana çalışmaktan daha iyidir. Seni kendini beğenmiş, umursamaz bayram primi olarak iTunes hediye kartı veren oros -
Papa, des gens sonnent, mais on n'a plus de bonbons!
Baba, Cadılar Bayramı için çocuklar geldi. Şekerimiz bitmiş!
Tu t'aperçois que tu portes un haut moulant et une jupe en jean sans culotte dessous, parce que vous vous étiez dit que vous alliez vous déguiser l'un en l'autre pour Halloween.
Bir bakmışsın iç çamaşırı giymeden kot etek ve askısız üst giymişsin. Çünkü birbirinize Cadılar Bayramı'nda aynı şeyi giyeceğinizi söylemişsinizdir.
Ses vacances préférées.
Philip bu bayramı severdi, onun favorisiydi.
Profitez-en tant que vous pouvez.
Arkadaşları ile Cadılar Bayramında başlarını belaya sokmaları için 10 hakkın var.
Halloween n'est pas pour les âmes sensibles. C'est rempli de surprises.
Cadılar Bayramı hassas tipler için değildir.