Translate.vc / Français → Turc / Behind
Behind traduction Turc
90 traduction parallèle
Vous passez l'orange à la personne derrière vous... You pass the orange to the person behind you, mais sans vous servir des mains.
Sonra portakalı arkanızdaki kişiye veriyorsunuz.... ama ellerinizi kullanmadan.
♫ It s so high and l'm so behind
Çok yüksek ve ben çok gerideyim.
Le 11ème est juste derrière.
The 11th is right behind it.
Le gens me regardent de haut... et sourient de mépris dans mon dos.
People looking down their noses grinning behind me back.
"There's rain ahead, a storm behind"
Önümüzde yağmur, arkamızda fırtına var.
Je suis épuisé, en retard sur mes devoirs, et cette tenue en polyester me donne des démangeaisons.
Çok yorgunum, I'm behind on aII my homework... and I think this poIyester uniform is giving me a body rash.
Leave ground control behind and float way.
Kontrolü bir kenara bırakıp kaptırma hissi.
Vous connaissez Behind Closed Doors de Charlie Rich?
Charlie Rich'in "Behind Closed Doors" şarkısını bilir misiniz?
Il y a Backstage à la télé.
Dostum, Behind The Music'i aç.
J'ai labouré derrière ma mule, j'ai ramassé le coton toute la journée
Well, I been plowin'behind the mule, son Picking cotton all day long
Car la fois où on faisait la queue au ciné je faisais coucou à la personne derrière toi.
That time when we were in line at that theater l was actually saying "hey" to the person behind you.
"avril brisé"
BEHIND THE SUN
Hidden from the public lt was behind the scenes
Hidden from the public lt was behind the scenes
J'ai vu l'épisode de Behind the Music sur Leif Garrett 18 fois.
"Müziğin Dışında : Leif Garrett" belgeselini 18 kez izledim.
Cette info capitale serait reprise dans les émissions télé.
"Behind the Music" çok çılgın olacak desene.
Vous m'avez laissé partir, il y avait Styx sur VH1.
Behind the Music için videoyu ayarlamayı unuttuğumu söylediğim için beni eve göndermiştiniz.
Tu sais, pour l'écriture du film En territoire ennemi, je suis allé sur un porte-avions.
Biliyorsunuz... şey hakkında yazdığım bir film var... Behind Enemy Lines. Uçak gemisine binme fırsatım olmuştu.
Et je n'ai pas le temps d'expliquer la subtilité de cette loi.
And I don't have time to explain the logic behind it
Les films de Damiano comme The Devil in Miss Jones et Behind the Green Door, suivis du succès fulgurant de Gorge profonde, rivalisaient avec les films de Hollywood.
Sansüre başlayan son kişi, Adolf Hitler idi. Sonra da bak neler oldu orada. Bu sırada FBI, Deep Throat'u ve dağıtımını yasaklıyordu.
* I was lost * * double-crossed * * with my hands behind my back *
çeviren : qwassted
* Presque oubliées... *
* Almost left behind... *
Tis you must go and I must stay behind But come ye back
# Senin gitmen lazım ve ben geride kalmalıyım # ama geri gel
Gonna leave them both behind
Hepsini arkada bırakacağım
Ça se finit toujours comme ça dans Behind the Music.
Behind the Music hep öyle biter.
LA MAUVAISE VOIE ( ONE STEP BEHIND )
Tramvay telleri
Mötley Crüe : behind the music.
Motley Crue'nun Behind The Music belgeselinde değiliz.
♪ Can't look behind you ♪
# Arkana bakamazsın
♪ All the rejection you have to leave behind ♪
# Tüm inkârın "Geride bıraksan"
♪ Leave it all behind ♪
# Her şeyi geride bırak
Gorge Profonde est sorti en Blu-ray?
Behind the Green Door'un blu-ray'i çıkmış.
Flashpoint, Saison 03, Épisode 09 Behind The Blue Line
FLASHPOINT
When the wind comes right behind the plains
Rüzgârın geldiği zaman- - tam ovaların oradan
Vous saviez que les Russes étaient impliqués et vous n'avez rien dit?
You knew the Russians were behind my husband's death and you said nothing?
Got to leave you all behind and face the truth
* Hepinizi geride bırakmalıyım ve yüzleşmeliyim gerçeklerle *
C'était une promesse audacieuse et pour arriver à la tenir, les architectes de "No Child Left Behind"
Önemli bir söz veriliyordu. Bu sözü yerine getirmek için "Hiçbir Çocuk Geri Kalmayacak" projesinin mimarları ülkedeki tüm öğrencilerin bilgi düzeyini ölçmeye karar verdiler.
Leave all your love and your loving behind
* Bırak, bütün sevgini ve merhametini arkada *
Leave all your love and your loving behind you
* Bırak, bütün sevgini ve merhametini arkada *
Et le petit malin derrière?
And the wise guy behind?
Vous n'avez jamais vu les stars à la télé?
Çocuklar VH1'ın Behind the Music programını hiç izlemediniz mi?
J'ai fini de vous jouer du violon, Ok?
Neyse bunlar, VH1 kanalında yayınlanan Behind the Music dizisine göre, değil mi?
Ce pour quoi il se battait n'avait plus aucun sens
But the home he was fighting for Wasn't what he left behind
♪ I can never leave the past behind ♪
* Hiç bırakamadım geçmişi geride *
Deny not to this brief vigil of your senses that remains, experience of the unpeopled world behind the sun.
" Issız bir dünyanın tecrübesini... inkar etmemeyi seçerek, Batı'ya ulaşmak için,
Men Behind The Sun
SIL
) ) ) ( - _ o ) - -ooO-- ( _ ) - -Ooo-- Camp 731 : Men Behind The Sun ) ) ) ( o _ o ) - -ooO-- ( _ ) - -Ooo-- Camp 731 :
- METROPOLE ORGANISATION LTD. sunar
"Do you know that behind of this bond?" Nom de Dieu!
Aman Tanrım!
" Behind The Scene :
Ground Zero " isimli kitabında şunu iddia ediyor :
LEAVE NO ONE BEHIND Mais la probabilité semble bien réelle pour les Panthers.
Görünen o ki bu durum Panthers takımı için pek gerçekleşmeyecek.
Scorpio Team
Season 03 Episode 09 "Behind The Blue Line"
Behind me
* Arkamda *
Mon seul monde se trouve derrière ce volant.
World of my own, behind the wheel.