English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Belles

Belles traduction Turc

6,023 traduction parallèle
Ok, les Belles, Écoutez.
Tamam, Belles, dinleyin.
C'était juste une autre réunion des Belles.
Her zamanki Belles buluşmalarındandı.
Sa liste de celle qu'il a eu inclue la moitié des 100 plus belles de "Maxim's".
Adamın Maxim, inEn Seksi 100 Kadın listesini fethetti.
Et bien, les fleurs étaient très belles, Tess
Çiçekler çok güzeldi Tess.
Belles jambes.
Güzel bacaklar.
J'ai un yacht et j'aime les belles filles...
Bir yatım var ve güzel kızları seviyorum...
Elles sont si belles.
Çok güzeller!
Tu sais, en fait Ray aime les belles choses.
Ray güzel şeyleri seviyor.
Belles fringues.
Güzel kıyafetleri.
Les cinq plus belles nuits de ma vie.
Hayatımın en güzel beş gecesiydi.
l'une de mes plus belles oeuvres
En iyi işlerimden biri.
Elles disparaissent des bus, des usines... toujours entre 15 et 20 ans, cheveux bruns, belles.
Otobüslerden, fabrikalardan kayboluyorlar. Hepsi de 15-20 yaşlarında koyu saçlı ve güzeller.
- Il prend de belles photos.
- Güzel fotoğraf çekmiş.
Oh, belles économies.
Güzel para biriktirmiş.
Pendant 10 belles secondes.
Harika bir 10 saniye boyunca.
Heureusement l'autre côté de cette frontière regorge de belles filles latinos qui cherchent aussi une vie meilleure.
Bereket versin ki, tam da sınırın bu tarafında keza hayatlarını yoluna koymak isteyen oldukça fazla Latin bayan var.
Quand j'étais enfant, nous pensions qu'il y avait ces créatures belles et magiques qui brillaient dans le noir.
Çocukken, karanlıkta parlayan muhteşem, büyülü yaratıklar olarak düşünürdük onları.
C'est pour ça que je reconnais ces belles roues qui brillent :
Demek araba bu yüzden öyle tanıdık geliyordu. O parlak yeni tekerler aslında benim.
Avoir un accordéon noir et gris avec de belles touches. Oui!
Görece çok büyük ve çok güzel!
Pourquoi sont-elles si belles?
- Neden bu kadar güzeller?
Tu as de belles dents.
Dişlerin çok güzelmiş.
- De belles fleurs pour un beau soleil.
Güzel bir gündoğumu için güzel çiçekler.
Salut les Belles!
- Selam, Belle kızları.
Ça doit être plus facile de rencontrer de belles femmes lorsque l'on est fils de diplomate.
Sevgilin için kusuruma bakma Rafael. İnsan diplomat oğlu olunca güzel kızları elde etmek kolay olsa gerek.
Je veux dire, à part organiser de belles fêtes.
Yani, çok hoş partiler düzenlemek dışında.
Remballez vos belles amies et vos espoirs de salut et retournez en Écosse.
O güzel arkadaşlarınızı ve kurtulma ümitleriniz toplayın ve İskoçya'ya geri dönün.
Je t'ai mis plein de belles robes...
Sana bir sürü güzel kıyafet koydum...
Je pense que les parties du haut sont belles aussi.
Bence üst kısımların da çok güzel.
Tu remplis sa tête avec toutes ces belles idées.
Çocuğun beynini yıkadın hep.
Que tous ceux qui pensent que la chef des Belles devrait choisir les fleurs cette année, lèvent la main pour que je puisse les voire.
Çiçekleri bu yıl, Belle Kızları'nın lideri seçmeli diyenler el kaldırsın.
L'actuelle et très inappropriée présidente des Belles.
- Belle'in mevcut yetersiz liderliğine karşı.
Tout ce que j'ai appris sur comment diriger les Belles, vient de toi.
Belle'leri yönetmek hakkındaki her şeyi senden öğrendim.
Et sinon, tu peux quitter les Belles.
Eğer yapmazsan, Belle'lerden ayrılabilirsin.
"Pourquoi tu te soucies encore de ce que les Belles pensent?"
"Belle'lerin ne düşündüğünü neden umursuyorsun?"
Elle m'a exclue parce que j'ai quitté les Belles.
Belle'lerden ayrıldım o da beni kara listeye aldı.
Désolée, Lemon... Mais par égard pour les Belles, je resterai insensible à ta manipulation.
Çok üzgünüm Lemon Belle kardeşlerimden farklı olarak, senin manipülasyonlarına boyun eğmeyeceğim.
Par égard pour les Belles, je serai...
Belle kardeşlerimden farklı olarak senin manipülasyonlarına boyun eğ...
Pourquoi tu as montré beaucoup trop d'attention à une créature nommée Meatball et ensuite quitté les Belles?
Neden Köfte denen adama o kadar kapıldın? - Neden Belle'lerden uzaklaştın?
Celle qui a viré Lemon des Belles et l'a exclue de cette fête?
Lemon'u Belle'lerden uzaklaştıran ve partinin kara listesine alan.
Entre véritables Belles.
Gerçek Belle üyeleriyle.
Les Belles ne te laisseront pas tomber.
Belle'ler seni hayal kırıklığına uğratmayacak.
Les Belles s'occupent du belvédère.
Balkon, Belle'lerin yapacakları işler listesinde.
Attends, je sais que tu as quitté les Belles, mais tu pourrais aider?
Onlardan ayrıldığını biliyorum ama yardım etme şansın var mı?
Des belles femmes entre les rounds.
Raunt aralarında güzel kıçlı hatunlar.
Qui n'aime pas les belles femmes entre les rounds?
Raunt aralarındaki güzel kıçlı hatunları kim sevmez ki?
Vous devez avoir eu de belles vacances.
Harika bir tatil geçirmiş olmalısınız. Çok bronzlaşmışsınız.
Vous dites qu'elle a de belles jambes, elle vous dit que ce sont des rondins.
Güzel bacakları var dersin, onların ağaç gibi olduğunu söyler.
Et à une belle soirée remplie de belles conversations et d'amis.
Ve hoş sohbet ve daha iyi dostluklara.
Elle sont si belles...
Çok güzeller.
Tu n'es pas ici pour remettre des chèques ou faire de belles transitions, et si tu n'as pas prévu de me dire la vérité, tu n'as pas du tout besoin d'être là.
Buraya çek vermeye veya pürüzleri gidermeye gelmedin bana gerçeği söylemeyeceksen burada bulunmana da gerek yok.
Merci! Elles sont belles.
Teşekkürler!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]