Translate.vc / Français → Turc / Bertie
Bertie traduction Turc
312 traduction parallèle
Bertie, l'écrivain, laissera une trace mais on a déjà oublié la moitié de nos soldats.
Yazar Brodie hatırlanacak savaşın cesur askerlerinin yarısı unutulsa bile.
J'ai Bertie Higginbotham, son remplaçant.
Bertie Higginbotham'ı getirdim, onun yedeği.
Bertie a une grande soif, hein, Bertie?
Bertie, bir yarış atı kadar susamış, değil mi, Bertie?
- C'est ça, Bertie, mon garçon.
- İşte o kadar, Bertie, dostum.
Á ce bon vieux Bertie Higginbotham, le meilleur soldat depuis ce sacré Guillaume le Conquérant.
Lanet olası Fatih William'dan beri... en iyi asker Bertie Higginbotham'a.
Entendu, Bertie.
- Tamamdır Bertie.
- Elle appartenait à Bertie Crampton.
Bertie Crampton'undu o.
- Burt n'en revenait pas.
- Bertie'nin küçük dilini yuttuğunu düşündüm.
Je n'aurais pas aimé retomber sur Burt ce soir.
Bu yüzden bu gece Bertie'yle tekrar karşılaşmak hiç hoş olmazdı.
Burt a peut-être raison.
Belki Bertie haklıdır.
Si Burt s'en était occupé, il les aurait bouclés.
Bertie olsa onları çoktan, ayaklarından tavana asmıştı.
Ne quitte pas.
Bekle. Arayan Bertie.
Je me fiche de ce que pense Burt!
Bertie'nin fikirleri umrumda değil!
Regarde l'heure, Bertie.
Dur, Bertie, saate bak.
C'est la montre Rolex de mon cousin Bertie.
Kuzenim Bertie'nin kronometreli Rolex'i.
En fait, vous nous avez parlé, à mon cousin et moi, de cette ostéopathe que vous avez rencontrée au cours de vos voyages.
Doğruyu söylemek gerekirse, kuzenim Bertie ile bana seyahatlerinde bir yerde tanıştığın şu kırıkçı hanımdan bahsettin.
Je vais appeler mon cousin Bertie et lui dire que je suis consignée sur l'autoroute.
Kuzen Bertie'yi arayıp Dixie Otoyolu'nda karşı konmaz biçimde alıkoyulduğumu söylemeliyim.
Salut, Bertie.
Hey Bertie.
Bertie, devine quoi?
Bertie ne oldu tahmin et?
Bertie, devine qui est avec moi.
Bertie, bil bakalım yanımda kim var.
Alors rendez-la à Bertie.
Bunu Bertie'ye götür.
- Et que fais-tu ici?
- Bertie, burada işin ne?
Je viendrai demain avec mon cousin Bert.
Kuzenim Bertie'yle yarın çıkıyoruz. Sizin için yaparız.
Un type velu, un petit zoziau, il a remis des plumes à Sammy, il a pris la mouche, il a flippé comme une bête et Bertie lui a mis un gros râteau.
Kıllı herif kuş gibi dikildi, Sammy'sini tüyledi arı konumunda Betty Harper taklası atıp Bertie'de tenekesini yakaladı.
Ce satané Jerry a pété son cerf-volant sur le comment-va. Un type velu, un petit zoziau, il a remis des plumes à Sammy, il a pris la mouche, il a flippé comme une bête et Bertie lui a mis un gros râteau.
Toplu Jerry uçurtmasını babası nasıla çaktı kıllı herif kuş gibi dikildi, Sammy'sini tüyledi arı konumunda Betty Harper taklası atıp Bertie'de tenekesini yakaladı.
J'avais un frère. Il s'appelait Bertie.
Bertie adında bir ağabeyim vardı.
Elle a dit : " Au revoir, Bertie.
"Hoşça kal, Bertie," dedi.
Bertie, on ne lit pas à table mais à l'école.
Bertie, masada okumak yok. Okulda okursun.
Bonjour, c'est Bertie Adelaar.
Alo, ben Bertie Adelaar.
- Oh oui! Ou chanter des tubes de music-hall comme Bertie de Birmingham ou Oups, Mrs Miggins, vous piétinez mes Artichauts.
Sevilen şarkıları birlikte söyleriz, mesela, "Birmingham Bertie", ve "Hop, Bayan Miggins, Enginarımın Üzerine Oturuyorsunuz." gibi.
Bertie le moineau... Tous... sauf Neville, mon gros hamster.
Kuş Bertie, şişman hamster Neville hariç hepsi.
Votre oncle Bertie envoie son souvenir.
Amcan Bertie selamlarını gönderdi. Nisan ayında bir hafta izin yapabileceğini söyledim.
Son oncle Bertie faisait équipe avec moi au Tournoi de Vents.
Amcası Bertie ve ben okulda birlikte yellenirdik.
- Merci, Bertie.
- Teşekkürler, Bertie.
Pas de dîners, Bertie.
Yemek falan istemiyorum.
Il s'agit d'une habitude choquante.
Çok kötü bir alışkanlık Bertie.
Bertie, c'est adorable d'avoir pu venir.
Bertie, gelmiş olmanız çok güzel.
- Dragées surprises de Bertie Crochue?
- B. Bott'un çeşni fasulyeleri mi?
Dragées surprises de Bertie Crochue.
Bertie Bott'un her lezzetten fasulyeleri.
Bertie Knox.
Bertie Knox.
Euh, Bertie...
Bertie.
Bertie, on a besoin de toi ici.
Bertie, burada geberiyoruz.
Bertie J'ai perdu mon amie.
Bertie. Arkadaşımı kaybettim.
Eclaire-moi, Bertie.
Kabul et Bertie.
Chère Bertie... un jour tu m'as demandé où j'allais.
Sevgili Bertie. Bana nereye gittiğimi sormuştun.
J'ai essayé de revenir, Bertie.
Geri dönmeye çalıştım Bertie.
J'espère que tu recevras cette lettre, Bertie.
Umarım bu mektup eline geçer Bertie.
Qu'en pense Burt?
Bertie'nin neler olduğuna dair bir fikri var mı?
Bertie!
Bertie!
Bertie, arrête!
Bertie, kes şunu.
Bonjour.
Ama Tommy Atkins veya Eton Bertie veya Able Seaman Simms veya Birmingham'dan Bobby Brown....