Translate.vc / Français → Turc / Blu
Blu traduction Turc
208 traduction parallèle
Il y a de la SF, des comédies, des films pour mecs et pour filles, tous en Blu-ray ou DVD.
- Evet, Pip, ben de bundan korkuyordum. Üzgünüm, çocuğum. Çabuk oraya git!
C'est sa dernière innovation.
Bu onun son icadı. Buna BLU-250 deniyor.
Le BLU 250. Commanditée par la Swiss corporation pour faire sauter des montagnes en vue du passage des TGV.
Hızlı trenleri üretmek için dağları havayı uçurmakta kullanılan, İsviçre'lilerin yaptığı bir şey.
Mesdames et messieurs, en l'honneur de nos hôtes asiatiques, Jonny Blu.
Bayanlar ve baylar, Asya'daki önemli bir dostumuz burada, Jonny Blu.
Si je tourne ce bouton, L'explosion détruira les trois zones résidentielles de la région, y compris ce type qui vend des lunettes de soleil Blu-Blocker Que certains portent parfois.
Bu kadranı çevirdiğim anda ortaya çıkacak patlama bütün şehri yok eder ve şu insanların bazen taktığı BluBlocker güneş gözlüğü satan adam bile paçayı kurtaramaz.
Décrochage du sabot B, du sabot C. Blu-nitro au maximum.
B kıskacı ve C kıskacını çözüyorum. Blu-nitro değerini azamiye çıkarıyorum.
Blu Mondae.
Blu Mondae.
Saison 4 Episode 2 Blu Mondae
Sezon 4 Bölüm 2 Blu Mondae
J'ai juste mis Blu Mondae à sa place.
Sadece onun boşluğuna Blu Mondae'yi koydum.
Pas de e à la fin de "blu", mais un à la fin de "mondae", à la place d'un "y".
Blu nun sonunda "e" yok Mondae'nin sonunda "y" yerine bir tane var.
C'est évident que Blu Mondae a besoin d'alléger sa masse.
Açıkça görülüyor ki Blu Mondae nin yükünün hafifletilmesi gerekiyor.
A propos de Blu et moi, et il a flippé.
Blu ve beni de, ve delirdi.
Je veux dire, Blu Mondae ne m'allait plus vraiment depuis que je suis en âge d'avoir des tétons.
Yani, Blu Mondae ismi göğüslerimi yaptırdıktan sonra artık ben gibi hissettirmiyor.
À moins que la patiente s'appelle Blu Mondae, dans ce cas, l'opération gratuite fait suite à un orgasme.
Ta ki, tabi ki, hastanın adı Blu Mondae olana kadar. Yani devamında orgazm getiren bir bedava ameliyat.
Il y a un écran plat, du son Surround, Un grand choix de manga haute définition.
Düz ekran bir televizyon var, ses sistemi, ve Blu-Ray animesi.
Dans certaines cultures primitives, quand un garçon atteint la puberté, ils l'attachent à un rocher et le jettent à la mer.
Bilirsin, bazı ilkel kültürlerde oğlan blu çağına geldiğinde, ayağına kaya bağlayıp onu okyanusa atarlar.
Des Blu-rays et des iPod arrivent à San Jose.
San Jose'ye gidecek Blu-ray ve iPod'lar var.
Pas mal, un nouveau lecteur Blu-Ray DVD.
Güzel, yepyeni bir Blu-Ray DVD oynatıcı.
Rappelle-toi le pataquès, Hollywood divisé. Des studios pour le Blu-ray, d'autres pour le H.D.
Hatırlarsanız Hollywood stüdyolarından bir kısmı Blu-Ray bir kısmı da HD DVD olarak ikiye bölünmüştü.
Mais Sony, sa PlayStation 3, a le Blu-ray...
Ama Sony PS3'lerin hepsine Blu-Ray var...
J'ai eu un disque Blu-Ray et du houmous.
Bana Blu-ray disk ve bir kavanoz humus teklif ettiler. Humus da neymiş?
Toi, moi, mon lecteur de DVD Blu-Ray et un écran plasma flambant neuf.
Sen, ben, Blu-Ray DVD seti... ve yeni bir plazma.
Je sais que ce n'est pas blue ray, mais tout de même, Je pense que tu voudras voir ça.
Bunun blu-ray olmadığını biliyorum, ama görmek isteyeceğini düşünüyorum.
Cette chose supporte les Blu-Ray.
Bu şey Blu Ray oynatıyormuş.
Vous avez 2 films réguliers et un Blu Ray.
İki adet normal, bir de Blue Ray seçtiniz, doğru mu?
Mais pas avec des rayons Blu.
Ama son filminiz buna dahil değil, çünkü Blue Ray.
Gorge Profonde est sorti en Blu-ray?
Behind the Green Door'un blu-ray'i çıkmış.
Quelle est ta source, Blu-ray ou satellite?
Peki, alıcın ne, Blu-ray mi, çanak anten mi?
Blu Rain.
Bilmiyorum da ne demek? ... Blu Rain.
Votre prénom, c'est Blu?
Evet. Adın Blu mu?
Mais non. - Blu, c'est toi?
Hayır, her zaman değil.
- Pas tout le temps.
Blu, sen misin?
Il a fait pleurer la prof de religion juste avec de l'adhésif.
Bir seferinde Din Kültürü hocamızı sırf * Blu-Tack kullanarak ağlatmıştı.
J'ai déjà dit que ce type a La Coccinelle Revient en DVD et Blu-Ray?
Peki ben bu adamda Herby Fully Loaded'ın hem DVD'sinin hem de Blu-ray'inin olduğunu söylemiş miydim?
- On gagne quoi? - C'était un lecteur Blu-ray, mais il a été volé.
Aslında bir blu-ray DVD oynatıcısıydı ama çalındı.
C'est pas du Blu-ray, mais il y a une télécommande. Alors...
Tamam, blu-ray olmadığını biliyorum, ama kendi uzaktan kumandası var yani...
Resynch Blu-Ray : kaiser66
Ardından, on dört milyar yıl önce genişlemeye başladı...
Ça devait avoir beaucoup de valeur parce que le lecteur Blu-Ray et le plasma sont toujours là.
Her neyse değerliymiş. Çünkü katil plazma tv ve blue-ray oynatıcıyı es geçmiş.
Ceci est mon intégrale Blu-ray en neuf disques de la trilogie du Seigneur des Anneaux.
Burada dokuz diskli, Lord of The Rings üçlemesi, Blu-Ray setini görüyorsunuz.
Vous m'avez entendu dire Blu-ray, non? En effet.
Blu-Ray dediğimi duydunuz değil mi?
T'as l'édition anniversaire en Blu-ray?
25. yıldönümü blu-ray diskini aldın mı?
Frell, évidemment que j'ai le Blu-ray.
Tabii ki blu-ray olarak aldım.
- Lors d'un achat, lecteur Blu-ray, ordinateur, caméra, vous lisez la notice avant?
Bir ürün aldığınızda Blu-Ray oynatıcı, bilgisayar ya da kamera üstündeki kullanım talimatını okur musun?
S'il te faut un blu-ray ou autre...
Blu-ray, ve saire, neye ihtiyacın varsa...
J'ai rendez-vous avec mon lecteur Blu-Ray.
- Blu-ray oynatıcımla randevum var.
Je veux un Blu-ray du Magicien d'Oz
"The Wiz'in Blu-Ray'ini istiyorum"
Tu devrais voir ça sur Blu-ray. Allez.
Blu-ray'den izlemelisin.
Tyler Blu Gunderson!
Tyler Blu Gunderson!
Où tu branches ton lecteur Blu-ray?
Blu-ray oynatıcını nereye takıyorsun?
Resynch Blu-Ray :
Neredeyse 14 milyar yıl önce genleşme başladı...
Bonjour, Blu!
Günaydın, Blu.