English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Book

Book traduction Turc

403 traduction parallèle
J'étais un nom parmi 50 dans ton carnet d'adresses
# I was one out of 50 in your address book #
Doc, sans me vanter, je fais mon beurre, comme "book".
Dur bakalım Doktor. Övünmek gibi olmasın ama, bu işlerde iyiyimdir. Bahis düzenlemek.
Ce type Mendoza agaçait mon patron, il voulait monter son affaire de book.
Bu Mendoza denen adam da patronuma kazık atmak istiyordu. Kendi defterini tutmaya çalışıyordu.
Pas une version moderne de "Faust" ou du "Livre de Job".
Faust'un çağdaş versiyonu olmayacak swing dansı dönemindeki Book of Job falan da.
Oui, mais je veux prendre un pari chez le book avant.
Gideceğiz, ama bir bahis için para yatıracağım.
This is the book l've promised you. - Merci.
Size söz verdigim kitap bu.
- I hope that, uh... merci... nothing happens to you like the woman in the book.
Umarim, kitaptaki kadina olanlar sizin de basiniza gelmez.
C'est l'avis du Times Book Review du 1 er octobre 1956.
1 Ekim 1956'da, Times'da kitapla ilgili yaptıkları eleştiride yazdığı gibi.
- Paul, I found a book of Roman paintings. I thought it would help with "The Odyssey".
Paul, içinde Roma dönemi resimleri bulunan bir kitap buldum.Odyssey'de işimize yarayabilir.
le concepteur et conseiller en théologie de notre gamme de livres, le Dr Melbourne I. Feltman, vice-président de notre société.
Sattığımız kitapların tasarımcısı ve ilahiyat danışmanı olan Dr. Melbourne I. Feltman. Consolidated Book Publishers'ın Başkan Yardımcıcı.
L'affaire est en appel, en s'appuyant sur l'affaire Daylight Book contre Summerhill US 268.
Dava lllinois mahkemesinde temyize gitti Daylight Kitap Şirketi'ne karşı Summerville, US268 - hayır, bir dakika.
Il a été fasciné par le livre de Bernstein, publié en 1 869... le Manuel populaire de sciences naturelles.
Bernstein's 1869 tarihli "People's Book of Natural Science" kitabından çok etkilenmişti.
Book'em, Pam-o. [Rires étouffés]
Pam'in senaryosu.
- Cook Da Books, j'adore.
Evet. - Cook Da Book'a bayılırım. - Harika bir grup.
Les Cook sont en concert le 27 novembre.
Baksana, 27 Kasım cumartesi Cook Da Book'un bir konseri var.
- Vous devez du fric à un book, ou quoi?
- Bahisçine ödemeni falan mı aksattın? - Onun gibi bir şey.
Reposez-vous, M. Book, c'est le secret.
Dinlenin, Bay Book. Bu iyileşmenin tek sırrı.
OK, M. Book.
- Tamam, Bay Book.
John Book, tant que vous serez dans cette maison, j'exige... -... que vous respectiez nos usages!
John Book, bu çatı altında kaldığın sürece kurallarımıza uymak zorundasın.
C'est vous, Book?
Sen misin, Book?
Mangez, Book, mangez.
- Hayır, hayır, hayır... - Ye, ye.
Book, n'est-ce pas?
- Book, değil mi?
Vous êtes simple. Très simple.
Sade görünüyorsun, Book.
Les gens se font des idées sur toi et l'Anglais, Book.
Herkes senin ve İngiliz adam, Book hakkında konuşuyor.
Lidia et Amos... John Book.
Bunlar Lydia ve Amos.
Laisse, Book.
- Sorun değil, Book.
- C'est Book qui me l'a donné.
- Book verdi.
C'est Book qu'on recherche.
Biz sadece Book'u istiyoruz.
Au revoir, John Book.
Güle güle, John Book.
datant du Domesday Book 1066
Tam da Doomsday Book yazıldığında kurulmuştu.
et constituez un book pour agences.
Ajanslar için bir dosya hazırlayın.
D'après leur lien avec le projet Blue Book,
Harry, Mavi Kitap projesine olan ortak bağlantımızı düşününce
J'ai passé la nuit à étudier les dossiers du projet Blue Book sur Windom Earle.
Bütün geceyi, Windom Earle'ün Mavi Kitap Projesiyle olan ilgisini araştırmakla geçirdim
Je dois tout savoir sur le travail de Windom Earle pour le projet Blue Book.
Windom Earle'ün dahil olduğu "Proje Mavi Kitap" hakkında ki her şeyi öğrenmek istiyorum.
Vous avez accès aux fichiers Blue Book?
Mavi Kitap dosyalarına erişebilecek vasıfta mısınız?
Tu n'as plus le temps de travailler sur ton press-book.
Portfolyon üzerinde çalışmamaktan şikayet edip durursun.
I want my book! ( éllo aïe vonte maille bouc!
Merhaba, Ben Kitabımı istiyorum.
En fait, je travaille surtout à mon book.
Esasında portfolyomu hazırlıyorum.
Ma vioque tenait ce press-book.
Benim yaşlı hanım hazırladı onu.
J'espère que tu chronomètres pas pour noter dans le guinness book.
Umarım kendi Guinness Rekorlar Kitabı için süre tutanlardan değilsindir.
Partout ailleurs, j'étais book, un joueur, toujours sur ses gardes, emmerdé jour et nuit par les flics.
Başka her yerde bir bahisçi, bir kumarbazdım. Sürekli tetikteydim, polisler gece gündüz ensemdeydi.
Mon "héros" n'est qu'un "book".
Evet, öyle düş kırıklığına uğradım ki oturup ağlayabilirim. Kahramanım, at yarışı hastasına dönüştü.
Mademoiselle Polar m'a montré votre book.
Matmazel Polar bana fotoğraflarınızı gösterdi.
Je me suis fait jeter.
"Jungle Book" tan fırlarcasına.
John Book.
Book. John Book.
Dépêchez-vous, John Book!
- Acele et, John Book.
C'est John Book.
- Paul, arayan John Book.
Book!
Book!
Connaissez-vous le projet Blue Book?
Mavi Kitap projesinden haberiniz var mı?
Le projet Blue Book.
Mavi Kitap Projesi
Des retrouvailles entre anciens du projet Blue Book, avec du vin, du fromage, ce serait sympa.
Mavi Kitap Projesinde çalışanların bir araya gelmesi eğlenceli olmaz mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]