Translate.vc / Français → Turc / Borderline
Borderline traduction Turc
48 traduction parallèle
Au début, j'aimais.
Eski albümü Borderline'ı severdim.
- Elle est borderline.
- Yapamazsın.
On ne se débarrasse jamais des borderline.
Sınır çizgisi hastalarından asla kurtulamazsın.
Qu'entendiez-vous par "cas limite"?
Bahsettiğiniz "Borderline" konusu ne?
- Je veux dire, pas...
- Yani. - "Borderline konusu" ne?
- Quelle limite?
- Borderline ( sınır çizgisi, ç.n ) ne?
Un cas limite de trouble caractériel.
Adı Borderline Kişilik Bozukluğu.
Cas limite de trouble caractériel
Borderline Kişilik Bozukluğu
" Cas limite de trouble caractériel.
" Borderline Kişilik Bozukluğu.
Cas limite en rémission.
İyileşmiş bir Borderline.
Votre mère souffre au moins de ce qu'on appelle... un "trouble de personnalité borderline".
Bence annende en azından "sınır çizgisi kişilik bozukluğu" var.
Trouble de personnalité borderline?
Sınır çizgisi kişilik bozukluğu mu?
Les personnalités borderline ont des comportements clivés... qui créent des situations de conflit... parmi leurs proches.
Sınır çizgisi kişilik, çevresindeki kimselerin arasını bozmada, nefret ve kargaşa yaratmada ustadır.
Vous connaissez la chanson de Madonna, "Borderline". Elle était super.
Madonna'nın "Borderline" diye bir şarkısı vardı ya.
Nous l'appelons habituellement "BPD" du terme anglais pour abréger. ( Borderline Personality Disorder )
Biz ona'BPD'deriz kısaca
Sévère dépression, trouble de la personnalité borderline
Ciddi bir depresyon geçiriyor. Sınırda kişilik bozukluğu.
J'avais une vanne avec le mot "n gre" dedans que je trouvais tellement borderline, je faisais mon spectacle dans des bars de la ville, et j' tais dans ce club faire mes skecthes.
Demek istediğim içinde zenci geçen bir esprim vardı, biraz sertti. Ve çok popüler. Bu espriyi şehirdeki tüm komedi kulüplerinde yapıyordum ve bir keresinde şov sırasında ön sıradakilere baktım ve tüm sıra siyahtı.
Sa pharmacie ressemble à une enseigne lumineuse affichant "troubles de la personnalité borderline".
Ecza dolabı "sınır noktasında kişilik bozukluğu var" diye yanıp sönen neon ışığı gibi.
Elle est obsessive, à la limite du harcèlement.
O saplantılı, "Borderline" öncüsü. - Harika.
Il est borderline *, avec des tendances asociales et sociopathiques.
Antisosyal ve sosyopatik eğilimli olduğu teşhis edilmiş.
Renée a, entre autres, une personnalité borderline.
Renee, diğer özelliklerinin yanı sıra dengesiz bir kişiliğe sahip.
borderline Crew 101
LEVERAGE
borderline Crew 103 - The Two-Horse Job v1.00
Leverage S01E03 The Two Horse Job Çeviri :
L'agressivité est une technique d'évitement courante chez les personnalités borderline.
Agresif tavırlar kişilik bozukluğu sınırlarında olan kişilerde terapi sırasında sık görülen bir konu dağıtma tekniğidir.
2x03 Borderline . : Team UnderCovers :.
İyi seyirler.
Personnalité borderline.
Kişilik sınırlarında sorunları var.
Quand je flirt, c'est mignon - Shtrouphement borderline.
Ben flört edince hoş oluyor, neredeyse bir Şirin gibi.
Le patient 135 souffre de comportement compulsif accompagné d'un trouble de la personnalité.
135. hasta kompülsif davranış bozukluğu yaşıyordu. Ayrıca borderline kişilik bozukluğu vardı.
J'ai une personnalité borderline
Ben de sınırda kişilik bozukluğu var.
Vous avez eu pitié d'un chasseur de vampires alcoolique et borderline, et vous n'avez jamais pensé à regarder un peu plus en profondeur.
Sen kendini kaybetmiş alkolik bir vampir avcısına acıdın ve hiç daha derinlere bakmayı düşünmedin.
Bipolaire? Borderline?
Borderline?
C'est un exemple de projection et de polarisation, un esprit manichéen qui, si on ajoute l'impulsivité, la colère et les accès de violence semble indiquer que ce suspect souffre probablement d'un cas extrême de trouble de la personnalite borderline
Bu yansıma ve kutuplaşmanın bir örneği yanlış düşünce dürtüsellik, öfke ve şiddetin dışavurumuyla birleştiğinde bu zanlının büyük ihtimalle borderline kişilik bozukluğu olduğunu gösterir.
TPB est un des troubles mentaux les plus courants chez les adultes qui ont subi des violences dans l'enfance.
BKB çocukluğunda sömürülmüş yetişkinlerde görülen en yaygın hastalıklardan biri. Borderline endişe ve psikoz arasındaki sınırı temsil eder.
♪ although it s so romantic on the borderline tonight ♪
* Belirsizlik ne kadar romantik gelse de bu gece *
À la limite du psychotisme.
Borderline psikoz hastası.
Ok, c'est borderline du harcèlement.
Bu sınırları aşan polis tacizidir!
Agents Flatweed et Borderline.
Ben Ajan Flatweed, bu da Ajan Borderline. FBI'danız.
En un instant, cette personne si charmante était devenue quasi-hystérique.
Bir saniye içinde davranışları çekiciden borderline histerikliğine dönüşüyordu
La fille a regardé Frida Kahlo la borderline.
Frida Kahlo gibi gözüküyordu.
Mon frère est un peu borderline, et je lui ai piqué ça dans sa salle de bains.
Kardeşimde her yol var, bunları onun banyosundan çaldım.
Peut-être qu'elle est borderline et douée pour le cacher.
Belki de bunu saklayabilecek kadar beceriklidir.
♪ We're borderline wasting time ♪
# Sınırdayız, boşa zaman harcıyoruz #
Trouble de la personnalité borderline.
Sınırda Kişilik Bozukluğu teşhisi konmuş.
D'accord, quelques unes ont une personnalité borderline mais elles sont très dévouées.
Yani kabul, bazılarının kafa gitmek üzere ama çok sadıklar.
Elle souffre d'un trouble borderline.
Evet, Borderline hastası.
Un trouble borderline classique.
Klasik Borderline işte.
Héritière riche, acheteuse compulsive, collectionneuse borderline.
Zenginlik varisi, alışveriş manyağı, stokçu.
borderline Crew 107
Çeviren : paolo di canio