Translate.vc / Français → Turc / Bruce
Bruce traduction Turc
4,380 traduction parallèle
Ce n'est quand même pas le Bruce Wayne de Batman?
Bruce Wayne Batman değil miydi?
- Bruce Wayne!
- Bruce Wayne!
Bruce, présentez-moi à votre ami qui porte une montre qui vaut plus que vous.
Bruce, senden çok daha değerli bir saat takan Arkadaşınla tanıştırsana
En fait, je suis repu, Bruce.
Aslında çok tokum, Bruce.
Regardez-vous, Bruce.
Kendine bir bak, Bruce.
Bruce, vous avez été si gentil avec moi lorsque je n'avais rien.
Bruce, hiçbirşeyim yokken Bana çok iyi davrandın.
Bonjour, Bruce.
Selam, Bruce.
Tout d'abord, mon nom n'est pas Bruce Wayne.
Herşeyden önce, İsmim Bruce Wayne değil.
C'est Bruce?
Bruce mu o?
- Oui, c'est Bruce.
- Evet, Bruce!
Il est important de noter que Bruce est l'ex-petit ami marié de Xiomara.
Şunu söylemeden geçmeyelim Bruce, Xiomara'nın evlenmiş eski erkek arkadaşı.
Bruce qui appelait.
... arayan Bruce değildi.
Bruce, je sais que ce n'est pas le résultat que vous aviez espéré, mais ce compromis peut avoir empêché beaucoup de carnage.
Ama verilen bu taviz, dökülecek kan miktarını azaltmış olabilir.
Bruce a certainement vu pire.
Bruce daha kötüsünü de görmüştü.
N'est-ce pas, Bruce?
Öyle değil mi Bruce?
Cette année, nous récompensons l'œuvre de Bruce Butler!
Bu seneki yaşam boyu başarı ödülünü alan kişi... Bruce Butler.
C'est toujours réconfortant de parler avec vous, Bruce.
Seninle konuşmak her zamanki gibi neşe verici oldu Bruce.
Vous êtes toujours obligé de jouer les vieux cons?
Neden sürekli böyle şerefsiz olmak zorundasın Bruce?
Nom de Dieu!
- Bruce? - Tanrım!
- Bruce Butler?
- Bruce Butler mı?
J'ai une question pour vous, maître Bruce.
Meşgulüm. Sana bir sorum olacak Efendi Bruce.
Et j'ai pris la liberté d'accepter leur gentille invitation en votre nom, maître Bruce. Bien.
- Nazik davetlerini senin yerine kabul etme cesaretinde bulundum Efendi Bruce.
Non, en effet, maître Bruce.
- İşleri öyle yürütmezlerdi Efendi Bruce.
Très bien, maître Bruce.
Peki Efendi Bruce.
- C'est Bruce Wayne.
- Bruce Wayne kendisi.
C'est Bruce Wayne.
Bruce Wayne.
S'il vous plait, asseyez-vous, Bruce.
Buyur, otur lütfen Bruce.
Et bien, ils sont très occupés, Bruce.
Onlar çok meşgul insanlar Bruce.
Je peux vous assurer, Bruce, que Wayne Entreprises ne soutiendrait jamais des activités criminelles.
Seni temin ederim ki Bruce, Wayne Yatırım asla suçlularla çalışmayı onaylamaz. - Olmaz öyle şey.
- Bien sûr que non, Bruce.
- Elbette hayır Bruce.
Vous réalisez que vous êtes l'un d'eux, n'est-ce pas, maître Bruce?
Siz de katilin kurban sınıfındansınız, biliyorsunuz değil mi Efendi Bruce?
- Je m'appelle Bruce Wayne.
- Adım Bruce Wayne.
Le père de Bruce m'a donné des ordres très stricts si lui et sa femme venaient à mourir.
Bruce'nin babası, kendisi ve hanımı ölmeden önce bana katı emirler verdi.
Très bien alors, Bruce.
Peki o zaman, Bruce.
Écoute-moi.
Beni dinle, Bruce.
- Tu te fais du mal.
- Bruce, kendine zarar veriyorsun.
J'ai bien peur que ça ne marche pas comme ça.
- İşler bu şekilde yürümüyor, Bruce.
Le garçon?
Çocuk? Bruce?
Bruce? Comment ça, tu m'as observé?
Ne demek beni izliyordun?
- Je m'appelle Bruce Wayne.
- Ben de Bruce Wayne.
Bruce, je t'ai juré de trouver le tueur de tes parents.
Bruce, ailenin katillerini bulacağıma dair sana söz vermiştim.
Bruce, ce sont de bons inspecteurs.
Bruce, bunlar iyi dedektifler.
Son vrai nom est Bruce Léonard Cassano.
Tam adı Bruce Leonard Cassano.
Je parlais justement de la prochaine fête d'Halloween d'Abby, quand McGee est venu en Bruce Banner.
McGee bana Bruce Banner'lık taslamadan önce Abby'nin önümüzdeki Cadılar Bayramı partisinden bahsediyordum.
Je t'ai dis que je venais en Bruce Wayne.
Sana, Bruce Wayne olacağımı söylemiştim.
Je m'appelle Bruce Wayne.
- Ben de Bruce Wayne.
Je comprend, Bruce.
Anlıyorum Bruce.
Ecoutez...
Dinle Bruce, bunun senin istemediğin bir sonuç olduğunu biliyorum.
Ça va, Bruce?
Bruce.
Bruce, vous êtes un enfant.
Bruce, çocuksun ama sen.
Je ferais tout pour régler cette affaire.
Bruce... Bu işi çözmek için elimden geleni yapacağım.