English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Bubble

Bubble traduction Turc

118 traduction parallèle
- Nous avions mangé du "hubble bubble" ce jour la.
- O gün karışık egzoz yedi.
- hubble bubble?
- Karışık egzoz mu?
L ´ Angleterre sous Georges était préoccupée par l'argent Ceux sont les années de South Sea Bubble avec la politique, et les scandales dans les cafés.
Georges yönetimindeki İngiltere, para işlerine odaklanmışken,... Güney Denizi'nin yaşanan ekonomik döneminde,... sohbet meclislerinde, politika ve skandallar başlıca konulardı.
C'est là que tout s'est développé les "bubble letters" ( "lettres rondes" ),
Tüm bu gelişmeler yaşandığında- - senin baloncuklu harflerin,
Ils sont pas loin, je sens leur bubble-gum.
Buralarda bir yerdeler. Sakızlarının kokusunu alıyorum.
Sers-toi à boire, ou va t'acheter du bubble-gum.
Kendine bir içki doldur. Git kendine sakız al.
"Pinky's Bubble Egg"
"Pinky'nin kaynayan yumurtası."
quand ils ont enregistré ce pop bubble gum dylanesque en avril 1974, qui a atteint le n ° 5...
Bu parçayı bestelediklerinde Nisan 1 974'te... K-Billy's in "70'lerin Süper Şarkıları" nın....... beş numarasına yerleşmişlerdi.
Tu veux que j'achete un cadeau pour Bubble?
Köpük için hediye mi almak istiyorsun?
Bubble.
Köpük mü?
Je l'appelai Bubble.
Ben ona Köpük derdim.
J'ai lâché Bubble.
Köpük'ü bıraktım.
Pretend que c'est Bubble.
Köpük'müş gibi.
Tiens bien Bubble!
Köpük'ü tut!
L'hotesse de l'air m'a dit de tenir Bubble.
Uçuş görevlisi Köpük'ü tutabileceğimi söylemişti.
Je peux ressentir autre chose que la douleur de Bubble.
Köpük için çektiğim acının yanında artık birşeyler hissedebiliyorum.
Tu sais Je suis allée voir la tombe de Bubble.
Şey Köpük'ün kabrine gittim.
Et ce paquet de bubble-gums.
Evet bir pakette Bubblicious var.
Rachel se déguisera en Princesse Bubble Yum.
Böylece Rachel tekrar sakız paketleri gibi giyinme fırsatı bulabilir.
En attendant, Tom, demande à Nick s'il vendra la mari pour nous.
Bu arada, Tom, Nick the Bubble ile otların nakliyesi hakkında konuş.
Tom, apporte ça à Nick et on s'en débarrasse vite fait.
Savaş bitti ve kazanıldı. Tom, bunu Nick the Bubble'a götür ve ondan bir an önce kurtul.
Maintenant, mon joli petit monsieur, tu peux éclairer ma lanterne.
Şimdi, Bay Bubble ve ötücü... beni aydınlat biraz.
Du rouge à lèvres au bubble-gum.
Sakızlı ruj.
/ / Break the bubble / /
/ / Break thebubble / /
Quel délice! Comme si quelqu'un avait poignardé M. Bain Moussant.
Ne kadar memnun edici Sanki biri Mr Bubble'ı doğramış gibi.
C'était pas une peau... mais un proto-polymère comparable au bubble-gum.
Aslında deri değil. Sakıza benzer protoplazma polimeri.
Quand vous verrez Hesh, rappelez-lui que le cadeau qu'il a fait à ma petite-fille ne marche pas vraiment. L'imprimante à jet d'encre.
Hesh'i bir dahaki görüşünde ona torunuma bar mitzva hediyesi olarak verdiği "bubble jet" yazıcıyı hatırlat.
Je suis désolé, mais le message que nous voulons faire passer est :
Üzgünüm. Bizim vermek istediğimiz mesaj Dubble Bubble iki kat lezzetli.
Dubble Bubble a deux fois plus de goût, et non cause des malformations.
Özürlü doğum yaptırır, değil.
Tu te souviens de la blonde du Bubble Bar? Celle que tu t'es faite?
Geçen ay Bubble Bar'da tanıştığım sarışını hatırlıyor musun, benimle beraberdin, değil mi?
Peter, il veut dire comme dans "The boy in the plastic bubble".
Seni adi herif! "The Boy in the Plastic Bubble" ı kastediyor.
Mlle Bubble, vous reviendrez pour le maillot?
Miss Bubble, Bikini bölgesi için ağdaya ihtiyacınız var mı?
Je suis Johnny Bubble Wrap- - pop, pop, pop, pop, popper avec vous, en direct de la compétition "main sur la voiture"
Ben Johnny Bubble- - "Dokun Bana", yarışmasında... sizlerle beraber olacağım.
"Le Garçon dans la Bulle de Plastique *".
The Boy in the Plastic Bubble.
Je ne veux pas un Fanta, un Sprite, un Bubble Up ou un 7Up.
Fanta, Sprite, Bubble Up ya da 7Up falan olmasın.
Personne ne vit dans la réalité.
Onları "bubble ( kabarçık )" diye çağır, çünkü buradaki hiçbir şey gerçek değil.
Et bubble gum?
Çiklet?
Magasin de Bubble pour mes frères.
Bubbles'ın dükkanı millet.
Bubble règle vos soucis.
Bubbles dertlerinize derman olur.
Ce que je veux, c'est une Bubble Caprice.
Adamım, gerçekten almak istediğim şey bir Bubble Caprice.
C'est exactement ce que je voulais dire l'autre jour en parlant de la manière dont tu vis dans cette petite bulle de Carl, - et le reste du monde est juste... - Maintenant, Kay?
Geçen gün senin Carl Bubble'da nasıl yaşadığın hakkında konuşurken tam olarak anlatmak istediğim buydu ve dünyanın geri kalan kısmı ise..
Hé, demande-lui si on peut avoir du bubble gum pour dîner.
Ben istediğimde hiç hızlı sürmezsin.
- # Et mangèrent une tarte au bubble gum # - # Miam!
- # Ve Balonlu sakız pastası yerler # - # Yam! #
C'est une 19 40, Rolex 520 Perpetual Oyster a bubble-back.
Bu bir 19 40 yılından kalma bir Rolex, alttan birleştirilmiş 520 Perpetual Oyster.
BUBBLE FICTION : Boom or Bust! ( Boom ou Crash )
Bubble Fiction Boom Or Bust
Très bien, alors 7 grammes de bubble gum.
Oh, evet. Tamam. Bir çeyreklik sakız var mı?
On a durement négocié, et... On a eu ces coupons pour Bennigan's! Et des bubble-gums gratuits pour tous les Canadiens!
.... ama sıkı pazarlık ettik Bennigans'da kullanmak üzere bu kuponları ve her bir Kanada'lıya bedava sakız kazandık!
Et nos coupons pour Bennigan's et nos bubble-gums valent environ 3 008 $.
Ve Bennigans kuponları ile sakızların değeri yalnızca 3008 dolar ediyor.
Bubble screen sur la gauche, il coupe à l'intérieur et rentre à l'étable.
Bubble sol tarafı görüyor. İçeriyi yarıyor ve topu ahıra sokuyor.
Un bubble-gum.
Sakız istermisin?
, jejelepsy et mariobross vous présentent... La Bubble Shock Team :
Çeviri :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]