Translate.vc / Français → Turc / Buck
Buck traduction Turc
1,835 traduction parallèle
Même pour Buck.
Hatta Burt için bile.
Buck, Vigil, venez par-là.
Buck, Banjo, girin şuraya.
Voici mon préféré. Un Buck Nighthawk.
Bu benim favorim, "Buck Nighthawk".
Se raser la poitrine avec un canif.
Bir Buck bıçağıyla göğsünü mü traş ediyordur?
- Enfin, Buck! Ton gosse nous a fichu la trouille!
Haydi Buck, çocuğun ölene kadar herkesi böyle korkutamaz!
Écoute, Buck.
Bak şimdi, Buck...
Tu étais "L'As" Buck, la star de l'équipe de base-ball. "L'AS" BUCK CLUCK GAGNE LE GRAND MATCH.
Senin, okulumuzun eski beysbol yıldızı, "Şampiyon Buck" olduğunu biliyorum.
M. Cluck, ne le prenez pas si mal.
Bay Buck, lütfen üzerinize alınmayın.
M. Cluck! Attendez! Il dit la vérité!
Bay Buck, bekleyin, o gerçeği söylüyor!
Bonjour, Buck.
Merhaba Buck.
Je m'appelle Buck Weston, le roi des équipements sportifs.
Merhaba, ben Buck Weston. Spor malzemelerinin kralıyım.
Je m'appelle Buck Weston.
Ben Buck Weston.
Ça va, Buck?
Ne haber Buck?
- Bonne chance, Buck.
- İyi şanslar Buck.
Éclatez-vous à la mi-saison de Buck au souper des parents de la ligue de soccer de Highland Heights.
Buck'ın Partisinde Top'lanalım Futbol Federasyonu'nun aileler gecesine hoş geldiniz.
Je t'avais prévenu, il n'y en a plus que pour toi et Buck.
Seni uyarmıştım. Olayı Buck'tan intikam alma meselesi yaptın.
Mais Buck Weston avait prévu le coup.
Ama Buck Weston Tigers'ın hücum planını çözmüş.
- Hé! Buck!
- Hey Buck.
- Buck, tu m'as eu, mon vieux.
- Peki Buck. Beni iyi işlettin.
Je m'appelle Buck Weston.
Merhaba, ben Buck Weston.
Vous pouvez vous procurer les suppléments nécessaires au Royaume des sports de Buck et Phil.
Artık Buck ve Phil'in Spor Krallığı'nda... bütün sağlık ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz.
- Je m'appelle Buck Weston.
- Ben Buck Weston.
Get Krunk, Get Funk!
Get Crunk, Get Buck. Kanınızı kaynatacak.
And l'll buck you I don t care who you run with Or where you from
Seni öldürürüm Kimin adamın olduğun ya da nereden geldiğin umurumda değil
C'était Buck et ses amis, je parie.
Buck ve arkadaşları yaptı, değil mi?
Buck.
Buck.
Ecoute Buck, il a raison.
Evet. Buck'ın tavsiyesini dinleyin.
T'as eu quoi à tes exams, Buck?
SAT sınavından ne almıştın Buck? Yedi yüz mü?
J'ai vu comment Buck regardait David à l'enterrement.
Buck'ın cenazede David'e nasıl baktığını gördüm.
Bordel, Buck.
Tanrım, Buck.
Je suis pas convaincu.
Bundan emin değilim Buck.
Trouvons qui doit être le suivant, sûrement Buck.
Sıradakinin kim olduğunu öğrenmeliyiz, herhalde Buck'tır.
Faut qu'on trouve Buck.
Tanrım. Buck'ı bulmalıyız.
- Buck, faut qu'on te parle. - Pourquoi?
- Buck, seninle konuşmamız gerek.
Ecoute, tu as entendu parler de l'enlèvement à Worthington, en 1969?
Bak, Buck 1 969'da Worthington Lisesi'ndeki adam kaçırma olayını biliyor musun?
Je m'inquiète pour Buck.
Buck için endişeleniyorum.
Le père de Buck a dû tuer Mary.
Sanırım Buck'ın babası Mary Banner'ı öldürdü.
Il doit mentir à Buck.
Bence Buck'a yalan atıyor.
- Et si c'était Buck?
- Belki de Buck'a bir şey olmuştur.
Vous avez vu Buck?
Buck'ı gördünüz mü?
- Si on l'a vu?
- Buck'ı gördük mü?
Il s'est fait tuer hier soir.
Evet, Buck dün akşam ölmüş.
Buck est mort?
Buck öldü mü?
Les hamburgers de chez Buck.
Buck's Burgers.
Ça ne fait aucun bruit, comme dans Buck Rogers.
Bu Buck Rogers doğru dışarı gibi bir ses, yapmadığını.
Bucky détestait passer après Jerry, ça lui arrivait trop souvent selon lui.
Buck, Jerry'nin ardından ikinci olmaktan hoşlanmamıştı ve bu çok fazla olmaya başlamıştı.
- Buck.
- Buck.
Procès Buck contre Bell.
Bu,'Buck, Bell'e karşı'davası.
Merci, Buck.
Sağ ol Buck.
LE ROI BUCK
KRAL BUCK
Je suis désolée.
Buck, üzgünüm.