Butcher traduction Turc

Il faudra plus qu'un peu de vapeur pour te tuer, Butcher.

Seni öldürmek kolay değil, Kasap.

Butcher, c'est tout ça que t'es censé emballer, pas elle.

Hey, Kasap, kamyonu boşaltmamız lazım.

Hé, Butcher!

Hey, Butcher!

Tiens bon, Butcher!

- Dayan Butcher! - Harry!

- Tiens bon, Butcher.

- Dayan, Butcher. Dayan.

Butcher, virez à gauche.

Butcher, dağıl ve kenarlara yerleş.

Butcher 1, ici Butcher 3.

Kasap Bir, ben Kasap Üç.

Butcher 1, ici Butcher 3.

Kasap Bir, burası Kasap Üç.

Répondez Butcher 3.

Cevap ver Kasap Üç. Hasarı bildir.

Bataillon Butcher : 11 tanks détruits, 8 en feu.

Kasap Taburu bildiriyor : 11 tank yok edildi, sekizi ateş altında.

Butcher, qu'est-ce qui se passerait si pendant la fête que Barton va donner à la mine on déchargeait de la dynamite dans un ascenseur et qu'elle explosait?

- Kasap. - Buyurun Efendim. - Acaba diyorum, peynir Barton bu akşam herkese açık bir parti verirken, işçilerin taşındığı asansöre yüklenmis dinamit lokumları kazara patlayiverse, nasıl olurdu?

Étaient présents, outre moi-même et deux autres incompétents se disant journalistes, Warren Butcher, du bureau du Shérif, Thomas Paine, du bureau du Procureur général, le capitaine Edward Masterson, de la police de Las Vegas et le bon vieux Bernie Jenks.

Odada benim dışımda kendilerini muhabir sanan iki beceriksiz Şeriflik Bürosu'ndan Warren Butcher Savcılıktan Thomas Paine Las Vegas Emniyeti'nden Müdür Edward Masterson ve kadim dostum Bernie Jenks vardı.

Oui, de la salive, Shérif Butcher.

Tükürük, Şerif Butcher.

Butcher distribuera les croix, les maillets, les pieux. La seule chose qu'il ne fera pas, c'est de s'écarter des procédures légales.

Butcher, haçlar, çekiç ve kazığı temin edecektir ama polis mevzuatının dışında da asla hareket etmeyecek.

Il y a quelques heures, le shérif Butcher lui-même vous a vu planter un pieu en bois dans le cœur d'un homme avec un maillet.

Birkaç saat önce Şerif Butcher kendi gözleriyle çekiç yardımıyla bir kazığı bir adamın kalbine saplamana şahit oldu.

"Ce matin, juste avant le lever du soleil, " la police de Las Vegas, " sous les ordres du shérif Warren A. Butcher, 45 ans,

Bu sabah güneşin doğmasını takiben Şerif A. Butcher'ın emrindeki polisler hakkında arama emri olan kaçak Janos Skorzeny'nin evini kuşattı.

On l'appelle Mooney car il vendait de la gnôle à Butcher Hollow.

Eskiden Butcher Holler'ın arkasında kaçak içki sattığından dolayı diğer herkes ona Mooney der. Nerede?

- A Butcher Hollow, c'est de là où on vient, dans le Kentucky.

Doo ve benim eskiden Kentucky'de yaşadığımız yer.

Où sont Wing le boucher et sa sœur?

Butcher Wing'i ve kız kardeşini nasıl göremem?

- Je m'appelle Rollin Butcher.

- Merhaba. Ben Rollin Butcher.

Rade Butcher!

Rade Butcher!

Whit Butcher!

Whit Butcher!

Faute sur le numéro 25.

25 numara faul. Butcher.

C'est la 5ème faute de Butcher.

Bu Butcher'in, kişisel 5. faulu.

Coach Butcher.

Koç Butcher.

Hickory va tenter de remonter le terrain. Remise en jeu de Rade Butcher qui avait intercepté le ballon.

Hickory'den geri geliş Rade Butcher'i atlatmayı başarıyor.

Deux bouteilles de Butcher's.

İki şişe Butcher's.

Butcher's?

Butcher's?

"Non Butcher's..."

Hayır. "Kasabın..."

J'ai entendu le disque "Butcher Boy" cent fois.

"Butcher Boy" u daha önce dinlememiştim. Bir gün içinde 100 kere dinlemiş oldum.

Est-ce que vous avez de la colle alimentaire pour boucher, en boîte?

Butcher's marka yapıştırıcınız var mı? Teneke kutuda?

Eiken Haruka and Abdulah le Boucher l'utilisaient souvent.

Eiken Haruka ve Abdulah the Butcher da çok kulllanırdı.

Butcher est tombé!

Kasabanın oraya.

Butcher Bay?

Kasaplar Körfezi mi?

Jesus, Butcher va le chercher toi même.

Tanrım, Butcher, git kendin getir.

- Aap et Butcher.

Aap ve Butcher.

- Où est Butcher?

Butcher nerede?

Maintenant Butcher...

Şimdi de Butcher.

Comme Butcher.

Butcher gibi.

Sinon, le camion a des plaques d'immatriculation du Michigan, mais il n'y a aucun enregristrement d'une entreprise basée au Michigan, où ailleurs dans le pays portant le nom d'American Butcher.

Bilgin olsun diye, kamyonun Michigan plakası var ama Michigan'a ya da ülkenin başka bir yerine bağlı Amerikan Kasabı diye bir şirket bulunmuyor.

Garrett the Butcher, au 16ème siècle en Allemagne.

Kasap Garrett, 16.yy Almanyası.

I was still, hanging myself a butcher boy.

Hala bir kasap yamağı mıyım.

Résultats étaient horribles : Butcher animaux, signes sataniques, le sang peint autel fait de pierres tombales.

Onlar korkunç keşif yaptı : kesilen hayvanlar, şeytani işaretler, kan ile boyanmış, mezar taşları yapılmış sunak.

J'ai d'jà vu un cas comme ça, y a b en longtemps, au fin fond du Kentucky.

Buna benzer bir vaka görmüştüm Butcher Hollow'un aşağısında.

Qu'est-ce que t'en dis, Butcher?

Ne diyorsun Butcher?

- Butcher est avec toi?

- Butcher seninle mi?

- Où?

Butcher Holler.

- Il est à moi, Butcher!

- O benim.

On a trouvé

Boston ve Butcher'i bulduk.

Boston et Butcher, et recommencer.

Ve yeniden başladık.

l'enseigne de 4e classe Butcher.

4üncü Sınıf Asteğmen Butcher.