English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Béatrix

Béatrix traduction Turc

132 traduction parallèle
J'ai beau avoir les idées larges... je réprouve que Harry se comporte ainsi en public.
Beatrix, son derece geniş görüşlü bir adamımdır ama Harry ile evlenecek dahi olsan bu tip gösterileri halk içerisinde yapmamasını tercih ederdim.
Mlle Beatrix m'en ferait le reproche.
Çünkü şayet öyle olursa Bayan Beatrix benim peşime düşer efendim.
M'accorderez-vous cette danse?
Bu dansı bana lütfeder misiniz, Bayan Beatrix?
Elargissez votre clientèle, cultivez vos relations.
Kendini geliştir, Beatrix ile ilerleyeceğiniz çemberi genişletecek işlere yoğunlaş.
Mlle Beatrix est là, je l'ai installée dans votre cabinet.
Bayan Beatrix geldi efendim. Onu muayenehaneye aldım efendim.
Dites-lui que j'arrive.
Bayan Beatrix'e söyle, birazdan orada olurum.
Vous trouvez étrange que Beatrix soit ici...
Sör Charles, Beatrix'in bu saatte burada olmasının tuhaf olduğunu biliyorum, ama inanın -
C'est moi qui ai prié Beatrix de venir...
Sör Charles, Beatrix'den gelmesini ben istedim, çünkü... Hayır Harry.
Mais si vous le désirez, je refuse de partir.
Ama, Harry gitmemi istemezsen karşı koyacağım. - Beatrix.
Mlle Beatrix devrait bientôt rentrer, n'est-ce pas?
Bayan Beatrix yakında dönüyordur, değil mi? Evet. Evet Poole.
Mlle Beatrix et son père vont à Aix-les-Bains.
Bayan Beatrix babasıyla Aix-les-Bains'e gidiyormuş.
J'en ai assez d'en discuter avec Beatrix.
Beatrix ile bunu yeterince gözden geçirdim.
Beatriz... la reine pourrait prendre nos fils... à son service.
Beatrix! Fernando ve Diego'nun, Kraliçe'nin hizmetine girebilmeleri için bir şeyler yapabilirim.
C'est un grand honneur.
Bu büyük bir onur olur, Beatrix.
Ça fait passer le marquis de Sade pour Beatrix Potter.
İşkence edilen fahişeler. Bunlar "De Sade" yi bile masal yazarı gibi gösteriyor.
" Béatrice Shultz.
Beatrix Schultz.
Béatrice, c'est Jack.
- Beatrix, ben Jack.
Non, c'est Val.
Ben Beatrix değilim.
- Écoutez, Béatrice...
- Bak Beatrix- - - Bayan Schultz.
Moi, je veux que ma vie soit toujours le bouquet final d'un feu d'artifice.
Beatrix... ben hala hayatımın parlak renkler ve ışıklarla dolu olmasını istiyorum.
Parce qu'à ce moment là tu te tiendras devant la dernière demeure de Beatrix Kiddo.
Çünkü, Beatrix Kiddo'nun son uykusunu uyuduğu yerde duruyor olacaksın.
- Beatrix Kiddo.
- Beatrix Kiddo?
Vous devez être Beatrix.
Sen, Beatrix olmalısın.
- Comme Beatrix Kiddo et Mrs.Tommy Plympton.
Aynen Beatrix Kiddo ile Bayan Tommy Plimpton gibi.
Mais tu es née Beatrix Kiddo.
Ama doğuştan Beatrix Kiddo'ydun.
Et chaque matin, lorsque tu te lèveras, tu seras toujours Beatrix Kiddo.
Her sabah uyandığında da, yine Beatrix Kiddo olacaktın.
Je vous en prie, Saunders, plus vite!
- Daha hızlı sür lütfen, Saunders! - Hayır, Bayan Beatrix.
- Miss Beatrix, allons!
Hayır!
- Beatrix, où étais-tu passée?
Beatrix, nerelerdeydin?
- Certains, je l'admets, sont plutôt jolis, c'est vrai. Mais je n'ai nullement l'intention, à l'instar de ton père, de te leurrer en te disant qu'il s'agit de grand art.
Resimlerinden bazıları çok güzel, Beatrix, ama baban gibi kandırmayacağım ve onlara mükemmel bir sanat eseri demeyeceğim.
- Beatrix, Bertram, c'est l'heure d'aller au lit.
Beatrix, Bertram, artık yatma vakti.
- Votre maman n'est-elle pas superbe, Beatrix, quand elle est en colère?
Annen güzel görünmüyor mu, Beatrix?
Ses joues deviennent toutes roses, c'est si joli!
Kızınca yanaklarında güller açıyor. Beatrix!
- Qu'as-tu dessiné aujourd'hui, Beatrix?
Bugün ne resmi çizdin, Beatrix?
Et toutes ces nuances, c'est... c'est excellent, Beatrix.
Buradaki gölgelendirme çok güzel olmuş, Beatrix.
- Bonsoir, mère. - Bonne nuit, Beatrix.
- İyi geceler, Beatrix.
- Bonne nuit, Beatrix
- İyi geceler, Beatrix.
- Les enfants, une seule histoire et ensuite, au lit. - Je veux que ce soit Beatrix qui la raconte. Ses histoires à elle sont drôles, Fiona.
Beatrix'in bir masal anlatmasını istiyorum.
- Bertram... Voyons, Beatrix, quel jeune homme voudra épouser une jeune fille avec un visage plein de boue?
Gerçekten, Beatrix, hangi genç, yüzü çamura batmış... bir kızla evlenir?
- Bien sûr. Beatrix pour vous, Millie.
Beatrix, mutlaka.
- Oui, madame.
Beatrix.
- Oh, Beatrix, d'où vient cette tache exactement?
Bluzundaki bu leke de nedir? Jane, herşeyi denediğini, gene de çıkmadığını söylüyor.
J'ai de la difficulté à te suivre, Beatrix.
Seni anlamıyorum, Beatrix.
- Ah!
Bayan Beatrix.
Miss Beatrix...
Gizlice dolaşmaya mı çıktın?
- Pas mal, Miss Beatrix!
Fena değil, bayan Beatrix.
- N'attendez pas trop longtemps, il risque de ne plus y en avoir à peindre.
Bir süre bekleyince burasının resmi yapılmaz, bayan Beatrix. - Gerçekten, şaka yapıyorsunuz.
- Peut-être pas, Miss Beatrix.
Belki de görüşemeyiz, bayan Beatrix.
Connaître les joies de l'amitié dans la vie, voilà qui suffit.
Yeter ki gerçek bir dost edinmek için şansı yaver gitsin. Norman'ın seni bulduğuna sevindim, Beatrix.
Quel bonheur que Norman vous ait trouvée, Beatrix! Car vous manquiez à ma vie et je l'ignorais.
Bilmediğim birşeyleri kaçırıyordum.
- J'ai quelque chose à te montrer, Beatrix.
- Burada birşey var, Beatrix.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]