English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Béta

Béta traduction Turc

1,062 traduction parallèle
Qu'est-ce que l'unité bêta?
- Beta ünitesi de ne oluyor?
L'unité bêta est un double.
- Beta ünitesi senin bir kopyandır.
Entre-temps, ils pourchasseront ton double ici-bas.
Kesinlikle. Bu arada, onlar aşağıda Beta ile uğraşacaklar.
- Bêta, va chercher un médecin.
Beta, bir doktor bul!
Dois-je comprendre qu'une unité bêta te remplace sur Terre?
Evinde, bir beta ünitesinin senin yerine geçtiğini mi söylüyorsun? - Elinden geleni yapıyor.
- Quoi?
Ben bir Beta ünitesiyim.
- Oh, c'était l'unité bêta.
- O, bir Beta ünitesiydi.
- L'unité bêta?
- Beta ünitesi mi?
Les ondes Bêta ralentissent.
Beta dalgaları yavaşlıyor.
- Vous êtes clairement des Alpha Bêta.
- Siz Alpha Beta'sınız. - Kesinlikle. Bir dakika.
- Oui, c'est sûr. Ce ne sont pas des sportifs et des beaux gosses?
Alpha Beta'lar sporcu ve yakışıklılardan olmuyor mu?
Ce sont les Alpha Bêta.
- Bunlar Alpha Beta.
Les Alpha Bêta, c'est bien joli Quand on aime les durs
Alpha Beta'lar fena değil Tabii spor çorabı severseniz
Maintenant, on a un truc à régler avec les Alpha Bêta.
Şimdi Alpha Beta'larla ödeşmemiz lazım.
Doyen Ulich, je suis un Alpha Bêta.
Dekan Ulich, ben Alpha Beta'yım.
- Y a plus que toi et lui.
- Sadece sen ve Alpha Beta'lar kaldı.
Que font ces Alpha Bêta?
Evet. Tamam. Alpha Beta ne yapıyor?
À vos marques!
Alpha Beta!
L'équipe Alpha Bêta-Pi mène.
Alpha Beta takımı önde.
Je vais laisser ces garçons occuper la résidence des Alpha Bêta, pendant que vous reconstruirez la leur.
Koç, sanırım bu çocuklar Alpha Beta evinde kalacak. Siz de kendinizinkini yaparsınız.
Et quand j'ai quitté Harvard... mon diplôme flambant neuf sous le bras...
Ve Harvard'ı bitirdiğimde,... Phi Beta Kappa anahtarım güneşte parlıyordu -
Voilà ma planète. C'est UZM 247 dans la ticture. Galaxie bêta dans la spirale.
Bu benim gezegenim... haritada 247, Beta galaksisi, spiralde.
Je me souviens que la poussière était si épaisse sur Beta 4 qu'il fallait mettre des essuie-glaces sur nos détecteurs optiques.
Beta 4'teki tozun çok yoğun olduğunu hatırlıyorum, hatta optic sensörlerin için rüzgar panelleri kullanmak zorunda kalırdın.
Journal de bord du capitaine, date stellaire 41294.5. Notre destination, une planète de classe M Beta Cassius ou Haven.
Danışman Troi'i evini ziyaret etmesi için Uzayüssü G8'e bıraktıktan sonra,
En dépit des préjugés, des persécutions et des volées, la confrérie Lambda Lambda Lamda vainquit les puissants Alpha Bêta et prit le contrôle du Conseil grec.
Önyargılara, eleştirilere ve acı verici dayaklara rağmen Lambda Lambda Lambda mensupları güçlü Alpha Beta'ları alt etti ve Yunan konseyinin yönetimini ele geçirdi.
Ce fut une défaite dont les Alpha Bêta se souviendraient à jamais.
Alpha Beta'larınsa asla unutmayacağı bir yenilgi.
- Tu peux me présenter?
Ama Buzz benim gibi Alpha'dır. - Alpha Beta mı?
Le dernier point à l'ordre du jour porte sur un amendement du règlement que nous voterons demain.
Şimdi gündemimizin son maddesine geliyoruz. 15 Numaralı Teklif. Alpha Beta'lar sunuyor.
Salauds d'A lpha Bêta.
Alpha Beta'ların adı batsın.
Et quelques inconvénients. Tout va comme vous voulez?
Bu itirazın, Beta'nın bir kadın, hatta çekici bir kadın olmasıyla... hiçbir ilgisi yok değil mi?
Lorsqu'il précède deux doubles barres...
Varış noktamız, M sınıfı bir gezegen olan, "Cennet" adıyla bilinen Beta Cassius gezegeni.
C'est moi qui donne des ordres à cette équipe.
Beta Magellan sistemindeki Bynaus gezegeni.
La Cour le sait bien, l'antisérum, dit anti hémoglobine, réagit aux chaînes moléculaires alpha et bêta que l'on trouve dans l'hémoglobine.
Sanırım bu mahkeme için bildik bir olay. Antikorlardaki antihemoglobin olarak bilinen antiserum hemoglobinde bulunan alfa ve beta moleküler zinciri ile reaksiyona girer.
Peg, je suis douché, je vais travailler et m'approcher un peu plus de la mort.
Niye olduğunu biliyorsun? Çünkü biz dünyadaki Beta kullanan son aileyiz.
En fait, je veux redonner à Al l'envie du sexe.
Peg, Schwarzenegger istemiştim. Ee, bende istemiştim, fakat ben sana sahibim, sende Beta'ya.
Je ne sais pas, ça peut être gênant. Un million de dollars, Al.
Beta evde, VHS burada, ve içinde yemek olan bir buz dolabı.
Parce qu'on est les derniers au monde à utiliser le format Beta.
Oprah çoraplarım ile ne yapmanı söyledi?
Si c'était un bon film, on le trouverait en format Beta.
Home Ec'deki bütün kızlar kıkır kıkır gülerken, Bütün çocuklar çoraplarını mı kaybetiler?
Votre mère est chez "Bob : cassettes Beta et pattes d'ef", à Milwaukee.
Bu korkunç. Kim böyle bir şey yapabilir? Sana bir ipucu.
Mais c'est toi que j'ai, et tu en es encore au Beta.
Kelly!
Bien sûr, que ce sont des VHS. Quel idiot en serait encore au Beta?
Evet, Al'ın anneside çok nasihat verdi.
Beta à la maison, VHS ici, et un frigo rempli de bouffe.
Hop, çalkala, adım. Yarım adım, topuk değişimi.
Tu es de la résidence Beta?
Beta evinden misin?
Mettez le cap sur Beta Kupsic.
Rotamızı Beta Kupsic'e doğru girin.
Attendez-moi, Monseigneur!
Beta gümüş yele!
Sur quoi?
Beta Sempatomimetik uygulayın. - Ne metik?
Sur bêta sympathomimétique Je ne suis pas sûr lequel.
Beta Sempatomimetik. Pek emin değilim.
Les bêta sympathomimétiques ont pris la relève dans les années 70
Beta Sempatomimetik'70'lerde bunun yerini aldı.
6 bêta 9. Transmission en direct de monsieur Cohaagen.
6-Beta-9, Bay Cohaagen direkt bağlantımız var.
Sans blague! Six bêta neuf, répondez. Vous l'avez?
Yaa... 6-Beta-9, gelin.
Enseigne, manoeuvre d'évasion Riker Bêta.
Teğmen, kaçış düzeni Riker Beta.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]