Translate.vc / Français → Turc / Cada
Cada traduction Turc
57 traduction parallèle
Après le bain de boue, dix minutes dans l'eau minérale comme prescrit...
Çamur banyosundan sonra da kaplıcada banyo yazdım reçeteye.
- Je vous attendrai à la sortie.
- Sizi kaplıcada bekleyeceğim.
Mais il paraît qu'il n'est pas digne de confiance.
Ayrıcada hiç güvenilecek biri değilmiş.
Ils m'ont appelée "Madame".
Kaplıcada kocam olduğunu sandılar.
Je suis un comique de style.
- Benin lakabım "stil" dir. - Stil, mitil, ayrıcada iğrençsin.
T'y connais rien!
Yok, kaplıcada pişenleri!
Je t'ai pas vu au spa, ces temps-ci.
Son zamanlarda seni kaplıcada görmüyorum.
On t'a fait quoi, à la cure?
O kaplıcada neler oldu?
Tu débarques dans le loft des gens disant que tu veux fricoter, puis non, et qu'ils étaient 7 jours en cure d'1 jour!
İnsanların evlerine seks isteyerek dalamazsın sonra fikir değiştirip, günlük kaplıcada bir hafta geçirdiklerini söyleyemezsin.
- Tu y es resté 7 jours.
- Günlük kaplıcada bir hafta geçirdin.
- Elle est en cure thermale.
- Berkshires'da bir kaplıcada.
On devait aller faire un soin.
Benimle kaplıcada buluşacaktın.
Mais il y a également quelque chose de très mauvais.
ama ayrıcada kötü olan bir şey
Alors que fait-on exactement dans un établissement de cure?
Kaplıcada ne yapacaksınız bakayım?
Ce que j'ai dit au SPA, c'était juste dicté par la colère.
Kaplıcada söylediklerim, sadece sinirlenmiştim.
En cada sitio te imagino y te veo aparecer
Her köşesinde seni görüyorum, seni görüyorum
Il veut se rendre à une source. On campe ce soir.
Daketa yakınlarındaki kaplıcada kamp yapmaya çağırıyor.
- "Quiero agradecer a todo el publico latino que nos acompaña cada semana."
"Quiero agradecer a todo el publico latino que nos acompaña cada semana."
A-bra-cada-bra.
A - bra - cada - bra.
Ben, mon père est à Tokyo pour affaire, et ma mère est au spa,
Babam Tokyo'da işi var, annem de kaplıcada,
Oh, j'ai oublié de te dire, ton cousin Jimmy a fait un séjour merveilleux au spa où il est allé.
Söylemeyi unuttum, Kuzenin Jimmy gittiği kaplıcada epey güzel zaman geçiriyor.
Kitty, qu'est-ce qu'il se passe dans ce spa, bon sang?
Kitty, o kaplıcada neler oluyor?
J'ai laissé 3 messages.
Kahrolası bir kaplıcada. Üç sefer mesaj bıraktım ve beni geri aramadı.
Je suis au spa à me faire douce et brillante. Quoi de neuf?
Kaplıcada masaj yaptırıp cildimi güzelleştiriyordum.
Au sauna, elle n'arrêtait pas de parler des bons souvenirs quand vous étiez petits.
Kaplıcada sürekli eski mutlu günlere dönmek istediğini söylüyordu sizin küçük olduğunuz zamanlara.
Ce n'est pas comme si on relaxait dans un spa.
Kaplıcada beraber takılmaya benzemiyordu.
Vous êtes sûres que vous ne voulez pas venir avec moi au spa?
Kaplıcada bana katılmak istemediğinizden emin misiniz?
Il paraît qu'il faut dire à ses amis qu'il est au spa.
Burada, yakınlarına kaplıcada olduğunu söyleyin yazıyor.
- Il est au spa.
- Kaplıcada.
On m'a dit qu'il allait bien alors que Christina est de plus en plus à l'aise au spa.
Güzelce büyüyormuş. Gerçi Christina kaplıcada biraz fazla yayılmış durumda.
Il te faut une journée au spa.
Kızım, kaplıcada bir gün geçirmelisin.
Avez-vous entendu parler du spa?
Kaplıcada neler olduğunu duydunuz mu?
- Vous ignoriez pour le spa?
Yani kaplıcada olduğunu bilmiyordunuz.
Felix voulait que j'aie un "week-end spa" avant le tournage.
Felix, film başlamadan önce hafta sonunu kaplıcada geçirmem için ısrar etmişti.
Il est à la station thermale sur Tahoe avec le petit Stevie.
Küçük Stevie ile Tahoe'da kaplıcada.
Tu le fais et tu passe le reste de la journée au spa.
Bunu yaparsan günün kalanını kaplıcada geçirirsin.
Mais tu n'as pas dit que tu passais la journée au spa avec ta mère?
Bir dakika. Ama annenle tüm gün kaplıcada olacağız dememiş miydin?
Gaby, je pensais que nous l'avons dit nous aimerions répondre à la station thermale.
Gaby, kaplıcada buluşacağız sanıyordum.
ce ne serait pas dans une source chaude où je ne peux utiliser mes pouvoirs.
Hatta düşünün biraz, savaşacak olsam güçlerimi kullanamadığım bir kaplıcada beklemezdim değil mi?
Probablemente en este momento estamos siendo vigiladas... on est surveillées. Cada movimiento. Tous nos faits et gestes.
Muhtemelen şu anda izleniyoruz..... her kelimemiz, her hareketimiz.
Como la bestia dentro de cada "Menades" tornandolas violentamente salvages. Il y a une bête en chaque Ménade... que la frénésie libère.
Her Baküs perisinin içindeki canavar çılgınlık ile vahşileştirildi.
ou même ma lignée. Esto tiene que ver con ustedes... c'est vous. Con cada una de ustedes.
Sizinle ilgisi var her birinizle.
Allons trouver cette source chaude et commencer la nouvelle année avec... du sexe dans une source chaude.
Hadi şu kaplıcayı bulup yeni yıla girelim. Kaplıcada seks.
Une journée au spa, une chambre à l'hôtel, un dîner...
Kaplıcada bir gün, otelde bir oda, akşam yemeği...
Je croyais que Justin était encore au spa.
Justin'i hâlâ kaplıcada sanıyordum.
Vous n'y étiez pas avec lui?
Siz onunla birlikte kaplıcada değil miydiniz?
Je travaille pour un journal et je suis venue ici pour une affaire importante.
Bir muhabirim ve ayrıcada...
LES CADA VRES NE VIOLENT PAS LE VIOL EST UN CRIME
ÖLÜ ERKEK TECAVÜZ EDEMEZ
C'était sa façon de dire : "Je passe la soirée avec mon vibrateur".
Bu Charlotte'çada, "Geceyi vibratörümle geçireceğim" demekti.
J'espère que tu t'amuses bien au SPA.
Umarım kaplıcada iyi vakit geçiriyorsundur.
Regarde. La Déesse divine a un nombril divin.
Bakın, Kutsal Tanrıçada kutsal bir karın butonu var.