Translate.vc / Français → Turc / Cajun
Cajun traduction Turc
130 traduction parallèle
Mon vieux Cajun.
Seni eski kurt.
Cette maudite menteuse cajun...
O pis, iğrenç, yalancı köylü...
Je vais voir ma nana, c'est une reine cajun qui m'attend à la Nouvelle Orleans.
* Benim kızı göreceğim, o bir Cajun kraliçesi * * New Orleans'da bekleyen beni *
On va faire un plat cajun.
New Orleans güveci yapacağız.
Une déesse cajun.
Bir Fransız tanrıçası, adamım.
Une vraie déesse cajun.
Bir Fransız tanrıçası.
"Je cuisine avec Clyde le Cajun"... mais ça me donne une raison de rentrer à la maison.
En azından eve gelmek için bir sebep sağlıyor.
Je suis pas fait pour la cuisine cajun.
Ayrıca Cajun yemekleri beni mahvediyor.
Le chanteur favori de l'Amérique vous invite à vivre en sa compagnie "Le réveillon en Louisiane de Bob Goulet"!
8.30 ve Amerika'nın en sevilen şarkıcısı sizi ev tipi tatili paylaşmaya davet ediyor. Bob Goulet'in eski zaman Cajun Noeli ise.
- Façon cajun.
- Cajun baharatlı.
GOMBOS CAJUNS ÉCREVISSES
CAJUN USULÜ BAMYA KEREVİDES
Elvis était Cajun
Elvis bir Cajun'du.
Cajun était son cœur
Cajun kalbi vardı.
Elvis n'était pas Cajun.
Elvis Cajun değildi.
- J'adore la cuisine cajun.
- Cajun ( Fransız-Kanada ) yemeğine bayıldım.
Ma mère est cajun pour un quart.
Aslında, benim annem çeyrek Cajun.
- La victime était recherchée... alors on a tout balayé sous le tapis, façon cajun.
- Kurban yerel polisin aradigi biriydi. Böylece olay hasir alti edildi. Güney usülü.
Pas moyen de trouver une valse cajun là-dessus.
Kiytirik bir vals bile bulamiyorum.
Dis-lui que c'est à la cajun.
Cajun olduğunu söylersin.
Pour moi, un poisson-chat cajun.
Ben yayın balığı alacağım.
Il vit à la Nouvelle Orléans depuis 20 ans et il ne sait pas la différence entre la cuisine créole et cajun.
20 yıldır New Orleans'ta yaşıyor ama halen Kreole ve Kajun mutfağını ayırt edemiyor.
Du gumbo cajun au tofu.
Meksika tarzı Tofu Gumbo.
Le coach trouve que tu assures, il t'invite et te fait un plat cajun bidon.
Koç senin muhteşem olduğunu sanıyor. En kötü jambalaya yemeği yapar.
Recette du Sud.
Cajun.
L'an dernier, c'était "fusion-Cajun". Le mois dernier, les moules frites.
Geçen yıl eritme peyniri vardı, geçen ay Brüksel'den midye vardı.
Olives fourrées de Louisiane?
"Cajun" zeytini mi?
Oui. Vous aimez la cuisine cajun, j'espère.
Umarım hepiniz Cajun yemeği seviyorsunuzdur.
Moitié Cajun.
Yarı Cajun.
Comment tu les appelles déjà, ces docteurs cajuns?
O insanlara ne deniyordu? Şu Cajun iyileştiricilere?
Tu diras que c'était comme ça dans la recette.
Hayır, kahverengileşmiş. Ne de olsa "Cajun" turtası.
Le chef Paul Prudhomme, amenez votre gros derrière cajun ici.
Şef Paul Prudhomme, Cajun kıçını buraya getir!
Je les coursais, chez les Cajuns.
Cajun Country'de onları yarıştırırdım ben
- Le Flétan à la mode Cajun.
- Cajun tarzı Halibut.
Il y a un restaurant cajun à Abita Springs, en Louisiane.
Louisiana Abita Springs'de küçük bir Meksika lokantası vardır.
Qu'est-ce qui est si fort dans cette nourriture?
Cajun yemeklerinin sıcak olduğunu sanıyordum.
Mesdames et messieurs, accueillez le co-animateur Orossfire de ONN, fameux consultant politique, le Oajun déchaîné,
Bayanlar ve baylar, CNN'nin Çapraz Ateş programına hoş geldiniz, ünlü siyasi danışman, Raging Cajun,
Maudit Cajun!
Lânet olası Acadia'lı!
C'est pas le livreur.
Tamam, Cajun yemeği getirmedin.
Cajun!
Cajun! ?
Elle est un peu cajun.
O bir Cajun mi? !
Tu as vraiment un conseil sur ma copine cajun, Raisin?
Dur, gerçekten ismi Raisin olan Cajun kız arkadaşımla ilgili bir tavsiyen mi var?
Elle a l'air d'en valoir la peine, mais souviens-toi que les cajuns sont des êtres sensibles.
Gerçekten uğruna savaşacak birine benziyor, ama hatırla, Cajun'lar duygusal insanlardır...
Tu ne veux pas un "Pink Lady", un "Martini Cajun" ou encore un whisky-soda?
Evet, ama senin içkin hangisidir? Yani, Pink Lady mi, Cajun Martini mi, belki de basit bir viski soda?
Gombo? Vous n'avez jamais entendu parler de la fameuse soupe Gombo / Cajun avant?
Şimdi, bütün gece boyunca araba kullanmaya deydi işte.
J'adore ce pain grillé Cajun que Luke a fait pour moi.
- Harika Luke'un bana yaptığı bu kararmış Kajun ekmeğine bayıldım.
Si c'est juste l'apparence qui t'intéresse, prends la Cajun, elle est bien rouge.
Sadece görüntü içinse ben Cajunu tercih ederim çünkü o kırmızı.
Quoi? C'est ma combinaison de plongée Cajun.
O benim Cajun dalış kıyafetim.
Maintenant dépêche toi de finir ton poulet.
- Şu tavuğunu bir an önce bitir. - Cajun soslu Clucky's daha güzeldi.
Ça ne vaut peut-être pas :
Senin Clyde the Cajun ile yemek pişirme kadar heyecanlı değil.
- Cool Ranch? - Cajun Fiesta.
- Cajun Fiesta.
Nous avons un plat du jour dont je dois vous parler. Un saumon de Cajun, monsieur.
Bilmemneyle servis edilen, az pişmiş somon balığı.