Translate.vc / Français → Turc / Candidaté
Candidaté traduction Turc
608 traduction parallèle
Que la candidate suivante veuille bien s'approcher.
Peki, sıradaki çocuk gelsin.
J'ai eu une autre candidate qui était petit rat à l'Opéra. - L'école des ballets Ruskaja!
Ben öyle sanıyordum, çünkü buraya gelen kızlardan biri Opera Okuluna gidiyordu.
Grâce à tes talents d'infirmière, tu serais une candidate idéale,
Hemşirelik becerilerin seni olası bir aday yapıyor.
La troisième était une candidate cover-girl,
Üçüncü kurban bir fotomodel adayıydı :
Notre candidate, Sybil, le théme, "l'évidence même".
Sıradaki yarışmacı ; Torquay'den Sybil Fawlty... uzmanlık konusu, "apaçık ortada!"
Ce n'est pas que nous cherchons une théorie, nous avons une théorie – une bonne, bonne candidate ‑ mais nous sommes à cette étape en science, où nous avons besoin de comparer la théorie à l'expérimentation,
Komik bir noktadayız. Aradığımız şey teori değil, teoriye iyi bir aday zaten elimizde.
Depuis que je suis candidate au poste de gouverneur, c'est moi que l'on présente partout.
New Hampshire Valiliğine aday olduğumdan beri bu mitinglerde hep ben takdim edildim.
Vous n'avez pas le profil de la candidate à l'aide juridique.
Nafaka talep etmiyormusunuz yani.
Monsieur, c'est la meilleure candidate pour une bourse que j'aie jamais vue.
Efendim, üniversite bursu için bugüne dek gördüğüm en iyi aday.
Faites évacuer la candidate.
Adayı silebilirsin.
Si la candidate n ° 1 n'est pas là dans 30 secondes, je refroidis la candidate n ° 2.
Bir numaralı genç bayan bir an önce ortaya çıkmazsa iki numaralı genç bayanı öldüreceğim.
Une autre candidate à la royauté qui mord la poussière.
Muhtemel bir balo kraliçe adayı daha kayboluyor.
Il a trouvé la candidate idéale.
Ve şimdi de ideal gelin adayını buldu.
C'est tout à fait ça. Vous avez été retenue comme candidate potentielle pour devenir notre nouvelle famille Nielsen pour les trois comtés environnants.
Üç ilçelik bölgedeki, Nielsen lesi seçimi için adaylardan biri seçildiniz.
Candidate pour la reine de la réunion.
Balo kraliçesi adayı.
Eh bien, je voulais juste vous dire que je suis candidate pour être reine et que j'apprécierais beaucoup d'avoir vos voix.
Bilginiz olsun diye söylüyorum, Balo kraliçeliğine aday oldum... ve oyunuzu bana verirseniz minnettar olurum.
Super-candidate en fauteuil roulant.
O tekerlekli sandalyede ne güzel bir aday olur.
Ravie d'avoir une candidate plus mûre que d'habitude
Yetişkin bir aday olmanız çok hoş.
La réussite de sa transmission à Edith faisait d'elle la candidate idéale.
Edith'e yapılan aktarım çok başarılı olmuştu. O yüzden Claire bu deney için en uygun adaydı.
La prochaine candidate est Lana Budding-Milford qui nous présente une danse de contorsion exotique.
Bir sonraki yarışmacımız Lana Budding-Milford, Bizlere egzotik caz figürleriyle dolu bir dans gösterisi sunacak.
Que la première candidate se présente.
İlk aday kürsüye yaklaşabilir mi?
Vous êtes une aussi bonne candidate pour la rééducation que lui.
Rehabilitasyon için sen de onun kadar iyi bir adaysın.
Un hybride de Ghost et Un Crime dans la tête. Continue.
Kalbi yakalayan, Ghost ve Manchurian Candidate gibi.
Lieutenant... en tant que candidate Trill, Jadzia comprenait-elle les responsabilités qui lui incomberaient en devenant un Trill, et avez-vous accepté ces responsabilités avec leurs conséquences éventuelles?
Yüzbaşı... Bir Trill adayı olarak, Jadzia Trill olmayı kabul ettiği takdirde alacağı sorumlulukları anladı mı, ve sen bu sorumlulukları ve getireceği sonuçları kabul ettin mi?
C'est terrible, pour Julie, et il n'a plus de candidate féminine pour son émission.
Babam sana çok kızgın. Julie'nin ölümü çok feci... ve bu geceki gösteri için elinde bir kadın yarışmacı yok.
Ce soir, nous verrons nos trois prétendants courtiser notre belle et attirante candidate.
Bu gece üç şanslı talipliden biri... güzel ve seçkin genç kızımıza kur yapacak.
Accueillons notre ravissante candidate de Monmouth State, où elle étudie l'astronomie et les géosciences.
Şimdi de bayanlar ve baylar, size genç kızımızı tanıtmak istiyorum.
Notre charmante candidate interrogera les prétendants et basera sa décision sur leurs réponses.
Genç kızımız taliplilere bir dizi soru soracak... ve onların cevaplarına göre kararını verecek.
- Mon père avait besoin d'une candidate.
- Babama programı için yarışmacı lazımdı!
Mlle la candidate, le prétendant n ° 1 t'aime, t'a toujours aimé et t'aimera toujours.
Bayan yarışmacı... Bir numaralı talipli seni seviyor. Seni daima sevdi ve hep sevecek.
Notre première candidate.
İlk küçük yarışmacımız melekler şehrinden.
- C'est vraiment une candidate.
- Kesinlikle bir aday.
Vous seriez une excellente candidate.
Mükemmel bir aday olursun.
La candidate idéale pour l'adoption.
Pek evlatlık adayı değil.
Elle sera la seule candidate aux élections.
Kimse gelecek ayki seçimlerde ona karşı aday olmayacak.
Tu es la meilleure candidate à l'adoption qu'ils aient eue.
Eminim gördükleri en iyi evlatlık edinme adayısın.
Quand je faisais des recherches pour mon livre L'expérience Caligari...
Kitaplarımdan "The Caligarian Candidate" üzerine araştırma yaparken...
Une sorte de "Manchurian Candidate".
"Mançurya'lı Aday" filmindeki gibi.
Ça veut dire... Un membre du comité et une candidate ne peuvent pas...
Sanırım bu demek oluyor ki sen seçici, ben de aday olduğuma göre, biz...
" Cette femme inconnue est la première candidate au corps d'élite
Kimliği gizli tutulan kadın elit-SEAL'lar donanma eğitim programı için belirlenen ilk aday.
Aucune candidate probable.
Muhtemel bir aday yok.
Mais c'est la candidate idéale pour une approche agressive.
Ama agresif bir yaklaşım için iyi bir aday.
Candidate idéale pour une greffe péronienne.
Serbest fib nakli için daha iyi aday bulamazdın.
Dernière candidate, Simpson Lisa.
Sonuncu kişi... Simpson, Lisa!
Notre première candidate, Jaswinder Singh.
ilk yarışmacımız Jaswinder Singh.
Je ne suis pas censé te le dire, mais tu es la seule autre candidate.
Sana bunu muhtemelen söylememeliyim ama listedeki diğer tek aday sensin.
Comme je suis candidate et que nous travaillons ensemble, je ne voudrais pas qu'on pense qu'il y a du favoritisme.
Ama ben de adayım. Birlikte çalışıyoruz. Kayrıldığımın düşünülmesini istemem.
Candidate au poste de chef de la médecine des Urgences.
Acil servis şefliğine aday doktorlardan biri.
Trouve une candidate.
Evlenecek bir başkasını bulacağız.
La cour n'a pas à douter de la parole de Me McBeal. Si la candidate est à l'image... du portrait de son avocate...
Mahkeme, Bayan McBeal'ın sözlerinden ya da dürüstlüğünden şüphe etmek için herhangi bir sebep göremiyor.
C'était la meilleure candidate.
- Bu iş için en iyi aday oydu, Georgia.