Translate.vc / Français → Turc / Cardinal
Cardinal traduction Turc
1,262 traduction parallèle
- Je vous crois, et le cardinal aussi, mais si Kirk vous accuse publiquement, nous devons être prêts.
- Sana inanıyorum, tabii Kardinal de, ama Kirk bu suçlamalarla kamuya giderse hazır olmamız lazım.
Tu as écrit une lettre au cardinal, m'accusant de t'avoir agressé sexuellement.
Kardinal'e bir mektup yazdın ve beni cinsel tacizle suçladın.
Mais qui, mis à part le Pape, a des pistons avec le Cardinal?
Ama Kardinal'e Papa haricinde kim sözünü geçirtebilir ki?
Lui donner une chance de rectifier les choses avant d'aller voir le cardinal et détruire sa vie.
Kardinale gitmeden ve hayatını mahvetmeden aklını başına toplaması için ona bir fırsat vermeliyim.
Le cardinal t'a ordonné de me garder en vie.
Kardinal, hayatta kalmamı sağlamanı emretti.
Quand le pape meurt, le cardinal vicaire de Rome sonne cette cloche pour avertir le peuple.
Roma bölge papazı, bunu Papa'nın ölüm haberini insanlara ulaştırmak için çalar.
J'ai dit au cardinal que je ne suis pas un homme de terrain.
Kardinale, telgrafını aldığında, artık savaşmayacağımı söyledim.
- Tu dois faire rapport au cardinal.
- Kardinale bildirmen gerek.
Tu te prends pour qui, le cardinal?
Sen nesin en önemli insan mı?
C'est Kevin, un môme de la ferme, qui a tué Goldie mais c'est le cardinal Roark qui est derrière tout ça.
Goldie'yi öldüren Kevin adında bir çiftçi ama nedenini bilmediğim bir şekilde arkasında Kardinal Roark var.
Á trois heures, tu fais l'interview du cardinal Rosselli.
Saat 3'te Kardinal Rosselli ile görüşmen var.
Qui? La future maîtresse du Cardinal Lopresta.
- Kardinal Lopresta'nın himayesinde.
Votre témoin est la Sœur Béatrice du Cardinal Lopresta.
Tanığınız, Kardinal Lopresta'nın kız kardeşi.
Le cardinal doit venir?
- Kardinal'in geleceğini söyledin.
Le cardinal Lopresta arrive!
Kardinal Lopresta geldi.
Le cardinal Lopresta arrive!
Cardinal Lopresta geldi.
Le cardinal Jenkins est inquiet qu'une exploration de cette importance soit menée par un prêtre en congé sabbatique. Un congé temporaire.
Kardinal Jenkins, bu anlamlı keşfin başında Kiliseden uzaklaştırılmış bir rahip olmasından rahatsız.
Le cardinal veut s'assurer que les aspects religieux du site sont bien pris en considération.
Kardinal, bu yerin dini kuralla yakışan saygının gösterildiğinden emin olmak istiyor.
Je dois informer le cardinal Jenkins.
Kardinal Jenkins'e durumu bildirmeliyim. -
Eh bien, mon père, quand le... quand le cardinal de New York effectue une visite surprise à Miami, le bruit se répand.
New York'lu kardinal Miami'ye sürpriz ziyarette bulununca söylenti yayılıyor.
Un cardinal, Mallory, a été envoyé par le Vatican pour déterminer si il s'agit d'un vrai miracle.
Vatikan tarafından bir Kardinal, Mallory gönderildi. Kardinal mucizenin gerçek olup olmadığına karar verecek.
Par ici, Cardinal.
Bu taraftan Kardinal.
À la tête de l'institution médicale guerrière régissant ce monde névrosé règne le Vice-Cardinal Ferdinand Daxus.
Ve şimdi, saldırganların lideri bu dünyada faaliyet gösteren tıbbi bir kurum Kardinal yardımcısı Ferdinand Daxus.
Vice-Cardinal, notre campagne contre les Hémophages a été très efficace.
Bildiğiniz üzere kan bakteriyofajlarına karşı yürüttüğümüz kampanya çok etkili oldu.
Je viens voir le Vice-Cardinal.
Krdinal yardımcısını görmeye geldim.
Tandis que le Cardinal Richelieu éperonne son roi pour conduire ses armées, Olivares a transformé le nôtre en prisonnier et en marionnette de palais, tandis qu'il vole les pauvres et humilie nos nobles.
Kardinal Richelieu ordularına hükmederken Olivares bizleri mahkuma ve saray soytarısına çevirdi.
Je rappellerai à ceux qui l'ont oubliée la lettre signée par le cardinal Logue et d'autres évêques.
Kardinal Logue ve diğer piskoposların imzaladığı mektubu unutanlara yeniden hatırlatmama izin verin.
Une situation comparable historiquement... serait le renvoi du Cardinal Wolsey.
Tarihte buna benzer bir olay ararsak, Kardinal Wolsey'in atılmasını sayabiliriz.
Ne me parlez pas de cette histoire de Cardinal Wolsey!
Bana Kardinal Wolsey'den falan bahsetme.
J'ai un message pour le Cardinal.
Kardinal'e bir mesaj göndermem lazım.
- Quelqu'un a mis un gnon au cardinal?
- Ne diyorlar? - Asabı hopladı mı?
J'ai un message pour le Cardinal.
Kardinale bir mesaj iletmen lazım.
- Le Cardinal?
Kardinal'i mi?
J'ai réussi à remonter à un nom, le Cardinal.
Bulabildiğim tek şey ismi. O da Kardinal.
Pour citer la lettre de désignation du cardinal, il le place "au soin total des âmes de cette paroisse en Californie."
Kardinalin tayin mektubunda "Kaliforniya'nın o bölgesinden tam sorumlu" yazıyordu.
Ce qu'a fait le cardinal Mahony, c'est qu'il a choisi sa propre carrière, et il a préféré le pouvoir et la gloire aux enfants.
Kardinal Mahony'nin yaptığı kariyerini ve gücü ve şerefi çocuklara tercih etmekti.
Je pense que c'est ce qu'a fait le cardinal Mahony.
Bence Kardinal Mahony öyle yaptı.
C'était la seule chose qu'il pouvait faire pour garder son statut et finalement être enthousiasmé en tant que cardinal deux ans plus tard.
Statüsünü korumak ve sonunda kardinalliğe yükselmek için yapabileceği tek şey buydu ki 2 yıl geçmeden öyle oldu.
Nous avons fourni des mandats de perquisition à la paroisse de San Andreas, le presbytère à San Andreas, le diocèse à Stockton, et aux cabinets d'avocats... Pas les cabinets d'avocats, mais les bureaux du cardinal Mahony à Los Angeles.
San Andreas mıntıkası için San Andreas papaz evi için Stockton piskoposluk bölgesi için hukuk büroları ya da Kardinal Mahony'nin Los Angeles'taki ofisleri için arama emri çıkarttık.
Il a comparé ce diocèse et le cardinal à la Cosa Nostra.
Bu piskoposluğu ve kardinali mafyayla karşılaştırmıştı.
À Los Angeles, quand on ordonne de montrer la documentation, les rapports... Quand on a trouvé la vérité, ou presque toute la vérité... par le procureur du comté de Los Angeles, les avocats du cardinal Mahony ont inventé ce mythe qui s'appelle "le privilège de la formation"
Los Angeles Bölge Savcısı belgeleri kayıtları yani gerçeği ya da gerçeğin büyük kısmının bulunduğu şeyleri ortaya koymamızı istediğinde Kardinal Mahony'nin avukatları "formasyon ayrıcalığı" denen bir şey uydurdular.
L'argument du Cardinal Mahony au sujet des documents est un argument que Tabachnik du Temple solaire aimerait.
Kardinal Mahony'nin belgelerle ilgili iddiaları David Koresh'in bayılacağı iddialardı.
Le Cardinal Ratzinger, maintenant Pape Benoît XVI était à la tête du Bureau de la Congrégation pour la Doctrine de la Foi.
Şu anda Papa Benedict olan Kardinal Ratzinger İnanç Doktrini Cemaat Bürosunun başıydı.
Le Cardinal Law, qui était archevêque de Boston, était le supérieur de quelques uns des pires délinquants sexuels dans l'histoire de l'Église.
Boston Başpiskopos'u olan Kardinal Law kilise tarihindeki en kötü cinsel tacizcilerinden sorumludur.
Ce fût quelque chose qui obligea en fin de compte le Cardinal Law à faire marche arrière.
Bu sonunda Kardinal Law'ın çekilmesini sağlayan bir şeydi.
Ils le promurent Cardinal Archevêque de cette Église à Rome, et il présida même la messe de funérailles de Jean-Paul II.
Onu Roma'daki kilisesinin Kardinal başpiskoposu yaptılar. Hatta Papa John Paul 2'nin cenaze ayinini yönetti.
Le cardinal Roger Mahony est toujours en place, il se bat contre des allégations d'abus sexuel contre 556 prêtres dans son diocèse.
Peder Tom Doyle Oliver O'Grady gibi pedofilileri izlemek için İrlanda'daki yetkililerle birlikte çalışıyor. Kendi piskoposluk bölgesindeki papazlara karşı açılan 556 cinsel taciz suçlamasıyla savaşıyor.
Cardinal un est le nom du meilleur espion russe infiltré à la Maison Blanche.
Kardinal Beyaz Saraydaki en üst düzey Rus ajanı.
Si les troupes d'infanterie du Cardinal...
Eğer Kardinal'in piyade alayı...
"Lettre à l'infanterie du Cardinal..."
Kardinal'in alayına mektup...
Il a trouvé le Cardinal.
Kardinal'i buldu.