English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Casablanca

Casablanca traduction Turc

246 traduction parallèle
De là, en chemin de fer, en voiture, à pied, ils gagnaient Casablanca... au Maroc.
Oradan da trenle, arabayla ya da yaya olarak Afrika kıyılarından, Fas'in Casablanca şehrine.
Les autres croupissaient à Casablanca.
Kalanlar ise, Casablanca'da bekliyorlar.
L'assassin et ses complices sont en route pour Casablanca.
Katil ve olası suç ortakları, Casablanca'ya gitmektedir.
En plus de ces pauvres réfugiés, le rebut de l'Europe débarque ici.
Bu göçmenlerle Avrupa'nın safraları Casablanca'ya yöneldi.
Le capitaine Renault, préfet de police de Casablanca.
Sizi, Polis Amiri Bay Renault ile tanıştırayım.
Vous trouverez peut-être le climat de Casablanca un peu chaud.
Casablanca'nın iklimini biraz sıcak bulabilirsiniz.
Je crèverai à Casablanca!
Ben Casablanca'da öleceğim.
Je quitte Casablanca.
Ve nihayet bu Casablanca'dan ayrılacağım.
Et après... addio Casablanca!
Sonra da, addio, Casablanca.
J'ai beaucoup d'amis ici, mais malgré ton mépris... tu es le seul en qui j'aie confiance.
Casablanca'da çok arkadaşım var, ama beni sen küçümsediğin için güvenebileceğim tek kişi sensin.
Dommage! C'est le produit à la cote!
İnsan, Casablanca'nın en temel sermayesidir.
Pourquoi être venu ici?
Seni Casablanca'ya getiren ne?
Je suis venu prendre les eaux.
Casablanca'ya deniz için geldim.
S'il ne l'a pas laissée à Marseille ou à Oran... il ne la laissera pas à Casablanca.
Marseilles'de ve Oran'da bırakmadıysa, onu Casablanca'da da bırakmayacaktır.
À Casablanca, c'est moi qui commande.
Casablanca'da, ben kaderimin patronuyum.
Un ennemi du Reich est arrivé à Casablanca... et nous essayons de trouver qui pourrait nous aider.
Mesele su : Reich'in bir düşmanı Casablanca'ya gelmiş ve bu konuda yardımcı olabilecek herkesi soruşturuyoruz.
Vous souhaiter la bienvenue et un séjour agréable.
Casablanca'ya hoşgeldiniz. Burada iyi vakit geçirmenizi dilerim.
On m'a dit que vous étiez la plus belle femme à visiter Casablanca.
Casablanca'ya gelen en güzel kadın olduğunuzu duymuştum.
On parle beaucoup de Rick, ici.
Casablanca'da Rick'i duymayan yoktur.
Il y a un couvre-feu.
Casablanca'da sokağa çıkma yasağı var.
Casablanca, décembre 1941. Quelle heure est-il à New York?
Casablanca'da Aralık, 1941 ise, New York'da saat kaçtır?
Pourquoi être venue à Casablanca?
Neden Casablanca'ya geldin?
Personne ne dort bien à Casablanca!
Casablanca'da hiç kimse rahat uyuyamaz.
Vous êtes à Casablanca... et mon devoir est de m'assurer que vous y restiez.
Casablanca'ya ulaştınız. Benim görevim sizi burada tutmak.
Peut-être me plairai-je à Casablanca.
Belki de Casablanca'dan hoşlanırım.
Vous risquez de rester longtemps à Casablanca... ou de partir pour Lisbonne demain.
Sonsuza kadar Casablanca'da kalabilirsiniz. Ya da yarın, Lizbon'a dönebilirsiniz.
Gardons ces souvenirs et oublions Casablanca...
Böyle kalsın, sadece o günleri hatırlayalım, Casablanca'yı değil.
Prince de l'illégalité à Casablanca, je suis un homme très respecté.
Yasa dışı faaliyetlerin lideri olarak ben etkili ve muhterem biriyim.
Votre excellent café me manquera... quand je quitterai Casablanca.
Hosçakal. Kahve için teşekkür ederim. Gidince, bunu özleyeceğim.
En dehors de Casablanca... nous savons que chaque province d'Afrique du Nord abrite des traîtres... qui attendent le moment et peut-être... un chef.
Casablanca'dan fazlasına endişeleniyoruz. Afrika'daki bütün Fransız eyaletleri fırsat kollayan, ya da bir lider bekleyen hainlerle dolu.
On a tous nos problèmes.
Evet, Casablanca'da herkesin sorunları vardır.
Vous savez qu'il est crucial que je quitte Casablanca.
Casablanca'dan gitmem çok önemli, biliyorsun.
Si la présence de Laszlo dans une boîte peut déclencher cet incident... quoi d'autre pourrait-elle déclencher à Casablanca?
Laszlo'nun bir kahvehanedeki varlığı bile bu şarkıya ilham veriyorsa, buraya kim bilir daha neler getirir?
Il est dangereux pour Laszlo de rester maintenant à Casablanca.
Bu tatsızlıktan sonra Laszlo'nun Casablanca'da kalması güvenli değil.
Vous avez dû remarquer que l'on meurt facilement à Casablanca!
Belki siz de farkındasınızdır, Casablanca'da insan hayatı ucuzdur.
Aidez-nous ou il mourra à Casablanca.
Sen yardım etmezsen, Victor, Casablanca'da ölecek.
Moi aussi, j'y mourrai.
Ben de Casablanca'da öleceğim.
De grâce... utilisez-les pour qu'elle puisse quitter Casablanca.
Senden, bana bir iyilik yapıp, Onu Casablanca'dan çıkarmanı istiyorum.
Je quitte Casablanca ce soir par le dernier avion.
Bu akşamki uçakla Casablanca'dan ayrılıyorum. Son uçakla.
Oh, quitter Casablanca et aller en Amérique!
Casablanca'dan Amerika'ya gidiyorsun!
Nous aurons toujours Paris... que nous avions perdu avant ton retour.
Paris hep bizim olacak. Olmamıştı. Sen Casablanca'ya gelmeden önce kaybetmiştik.
Vous feriez bien de disparaître pour un certain temps.
Bir süre Casablanca'da görünmesen iyi olur.
Non, avec un Grec, à Casablanca.
Bir Rum'la Kazablanka'ya.
Trois directeurs du Casablanca, en six mois.
Son altı ayda üç Casablanca Oteli müdürü.
Meurtre à l'hôtel Casablanca.
Dikkat, dikkat. Casablanca Oteli'nde cinayet.
Pas question que ça quitte la France. J'ai coupé les gaz et atterri en catastrophe ici.
Fransa dışına çıkarmaya dayanamadım ve yakıtımı boşaltıp buraya, Casablanca'ya düştüm.
Vous ne le voyez pas? Les Nazis administraient l'hôtel.
Casablanca Oteli, Nazi kontrolündeydi.
Si le trésor est retrouvé ici, - cela prouvera que j'ai agi en patriote.
Efendim, hazine Casablanca'da bulunursa vatansever olduğum kanıtlanmış olur.
Quelqu'un pour l'hôtel Casablanca?
- Casablanca Oteli'ne giden var mı?
Il reste ici.
O, Casablanca'da kalacak.
- Moi, j'y vais.
- Ben Casablanca Oteli'ne gideceğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]