Translate.vc / Français → Turc / Channing
Channing traduction Turc
562 traduction parallèle
Margo Channing est une star du théâtre.
Margo Channing bir tiyatro yıldızıdır.
Six fois par semaine pour voir Margo Channing entrer et sortir du théâtre.
Haftalardır, haftada altı gece, Margo Channing'in giriş çıkışını bile izledikten sonra.
Vous et votre mari êtes toujours avec Margo Channing.
Margo Channing'in en iyi arkadaşısınız. Siz ve eşiniz hep onunlasınız.
- Bonsoir, Mlle Channing.
- Merhaba Bayan Channing.
- J'aime tout ce que joue Mlle Channing.
- Bayan Channing'in oynadığı herşeyi beğenirim.
Le talent de Mlle Channing réside en partie dans la sûreté de son choix.
Bence Bayan Channing'in büyüklüğünün bir parçası, en iyi oyunları seçebilmesi.
- Votre dernière pièce est pour elle, non?
- Yeni oyununuz Bayan Channing için, değil mi?
Un soir, Margo Channing est venue interpréter Réminiscences.
Sonra, bir gece, Margo Channing "Yadigar" ı oynamaya geldi..
- Je suis bien chez mlle Channing?
- Templeton 89970 mi? Bayan Channing?
"Mlle Channing a-t-elle commandé du mauvais gin par erreur?"
"Bayan Channing yanlışlıkla yerli cin sipariş ettiğini biliyor mu?"
Mlle Channing?
Bayan Channing?
Les restes de Margo Channing... assise.
Margo Channing'den kalanlar.. .. oturur durumda.
Mlle Channing est sans âge.
Bayan Channing'in yaşı yok.
Être ici avec Mlle Channing, comment le dire...
Burada Bayan Channing'le olmak. Söyleyecek kelime bulamıyorum.
- Ses affaires sont en ordre et je n'ai plus grand-chose à faire.
- Bayan Channing'in işleri yolunda.. .. bu nedenle beni gerektiği kadar meşgul edecek pek birşey yok.
Non pas que je souhaite ne plus être à ses côtés, mais quand M. Fabian a dit à Mlle Channing que sa doublure était enceinte et qu'il fallait la remplacer...
Beni ondan uzaklaştıracak birşeyi aklıma bile getirmezdim. Ama geçen gün Bay Fabian Bayan Channing'e yedeğinin.. .. bebek beklediğini ve onun yerine birini bulmaları gerektiğini söyleyince..
Mais si je devais jouer un soir devant un public venu voir Margo Channing.
Bir gece Margo Channing'i.. .. görmeye gelmiş bir seyircinin karşısına çıktığımı düşünsene.
- Elle sera d'accord, à votre avis?
- Bayan Channing onaylar mı sence?
- Bonjour, Mlle Channing.
- Merhaba Bayan Channing.
Si vous saviez combien je suis heureuse que vous soyez en retard.
Bayan Channing, geciktiğiniz için ne kadar mutlu olduğumu anlatamam.
J'étais calamiteuse.
Korkunçtum Bayan Channing.
Tout ce qu'un auteur cherche à obtenir, jusqu'à ce qu'une Mlle Channing s'empare de sa pièce.
Oyunu Bayan Channing için bir araç haline gelene kadar.. .. bir oyun yazarının başta yazmayı düşündüğü herşey.
Moi et non Margo Channing.
Ama beni, Margo Channing'i değil.
Bill aime Margo Channing.
Bill Margo Channing'e aşık.
Mais dans dix ans, Margo Channing n'existera plus.
Ama bundan on yıl sonra Margo Channing olmayacak.
Mais cela reste le rôle de Mlle Channing.
Ama bu hala Bayan Channing'in performansı.
- Mlle Channing est arrivée?
- Bayan Channing geldi mi?
Margo Channing au Cub Room.
Margo Channing Cub Room'da.
"Ce soir, Mlle Margo Channing a interprété ta pièce farfelue d'une façon encore jamais égalée et sans doute inégalable."
"Bu gece Bayan Margo Channing sizin müthiş oyununuzda.. .. daha önce hiç görmediğim ve ender olarak tekrar görmeyi beklediğim bir performans ortaya koydu."
- Encore du champagne, Mlle Channing?
- Daha şampanya mı Bayan Channing?
Mlle Channing devrait être heureuse de savoir combien ses amis sont loyaux, bien plus loyaux que je me suis montrée.
Bayan Channing bunu duyduğuna memnun olacak. Dostlarının ne kadar sadık olduğunu.. .. haklı olarak benden beklediği sadakatten ne kadar daha sadık olduklarını duymaktan.
Margo Channing.
.. Margo Channing.
Alors, elle s'éprend du maître-nageur... En réalité, c'est un étudiant en bactériologie.
Alathea, aslında bir cankurtaran olmayıp Columbia Üniversitesinde bekartiriyolog olmak için eğitim alan Channing'e aşık olur.
Elle veut l'épouser et mener la belle vie. Mais lui aime les bactéries.
Alathea onun kendisiyle evlenmesini ister ancak Channing'in peşinde olduğu şey bakterilerdir.
Lui, il croit que c'est un de ses trucs.
Ama Channing onu kurtarmaya gitmez bunun, onun oyunlarından biri olduğunu düşünür.
Channing!
Channing!
qui sont ensemencées par Channing... notre domestique plutôt fertil.
Channing tarafından hamile kalıyorlar... bizim oldukça verimli hizmetkarlarımız.
Pourquoi Channing n'est pas là pour prendre mon manteau?
Niye Channing paltomu almak için burada değil?
Faut pas oublier que Channing n'a pas notre intelligence.
Şunu hatırlamalıyız ki Channing bizim kadar zeki değil.
On dirait Channing.
Sanırım Channing.
C'est comme ça que tu appelles ça, Channing?
Adı Channing mi?
Nous ne pouvons plus t'employer ici pour 3,900 Channing.
Sana artık 3,900 sterlin'e iş veremeyiz, Channing.
ça serait un contrôle permanent... de tous tes bagages, Channing... n'essaye pas... de prendre un seul de mes vêtements avec toi je vais faire un inventaire complet..
Bütün çantalarını... kontrol edeceğim, Channing... Sakın kıyafetlerimden birini bile almaya yeltenme..... Ayrıca bütün eşyalarıma... bakacağım, makyaj malzemelerinden- -
Maintenant, va dans ta chambre, Channing... et restes-y jusqu'à ce qu'on te sonne!
Şimdi, odana git, Channing... Ve biz seni çağırana kadar orada kal!
Tu devras rester ici, Channing.
Burada kalmayı fazla kafana takma, Channing.
on n'a vu que lui, Channing.
Biz onları hiç görmüyoruz, sadece Channing.
Channing a dû faire quelque chose
Channing bir şey yapmış olmalı.
Channing s'est échappé.
Channing kaçmış.
bien sûr, Connie Marble a travaillé dur... et dans le premier plan du film... la vie était encore pire pour le pauvre Channing, le bourreau.
tabiî ki, Connie Marble işte çok zordu... ve filmin ilk çekiminde... Channing için hayat daha da zordu.
Je veux que vous me placiez à la table de M. Reed Channing.
Beni Bay Reed Channing'in masasına oturtman gerekiyor.
J'aimerais faire partie de votre spectacle, M. Channing.
Yeni gösterinizde yer almak isterim Bay Channing.