Translate.vc / Français → Turc / Chip
Chip traduction Turc
1,120 traduction parallèle
Il torturait des animaux quand il était petit?
Chip küçükken hayvanlara eziyet eder miydi?
Chip, mon chéri, je sais que c'est dur d'être adolescent.
Şimdi, Chip tatlım... Genç olmak ne kadar zordur bilirim.
C'est sûrement à mon fils.
Eminim bunlar oğlum Chip'in kitaplarıdır.
Mais...
- Buraya anne. - Ama Chip!
T'en as pas assez, de la violence?
Yeterince şiddet görmedin mi, Chip Sutphin?
Chip et Misty ont joué avec mes enfants.
Chip ve Misty çocuklarımla oynamışlardır.
Voilà - C'est toi, Chip Sutphin?
- Sen Chip Sutphin misin?
La voilà
- Chip, o burada.
Il s'appelle comment?
Chip mi?
- Allez, Chip! Vas-y!
- Haydi, daha hızlı!
- Chip, tu viens dîner à la maison? - D'accord. Oh, non!
Chip, bu akşam yemeğe gelmek ister misin?
Chip et moi, on a fait 1 2 km en kayak aujourd'hui.
Chip ve ben bugün kanoyla sahilde 13 kilometre gittik.
Mais mes amis m'appellent Chip.
Ama arkadaşlarım Çip der.
- Chip Douglas, le câbleur.
- Çip Douglas, kablocum.
- Chip Douglas, tu es dans mon camp.
- Çip Douglas, benim takımdasın.
- Tout ce que tu voudras, Chip!
- Nasıl diyorsan, Çip!
Chip, par ici!
Chip, bu tarafa!
Que messires Steven Kovacs et Lord Chip entrent en lice!
Usta Steven Kovacs ve Lord Çip, dövüş alanına gelin!
Chip, ce n'est pas drôle!
Çip, hiç komik değil!
- Chip!
- Çip!
- Bonjour, Chip Douglas.
- Hey, ben Çip Douglas.
- Chip Douglas?
- Çip Douglas mı?
Il n'y a aucun Chip Douglas qui travaille pour le câble ici.
Kablolu şirketinde Çip Douglas adında biri çalışmıyor.
Mais au début, il m'avait dit Chip Douglas.
Ama öce adının Çip Douglas olduğunu söylemişti.
Chip Douglas?
Çip Douglas mı?
Chip!
Çip!
- Chip et Ernie Douglas.
- Çip ve Ernie Douglas.
Pour commencer, Nadine du Blue Chip était malade et c'est son mongolien de fils qui était de service.
İlk olarak, büfedeki Nadine, biraz hastalanmış. Bu yüzden ızgaranın başına o lanet olası oğlunu koymuş.
Où est Chip? Pourquoi il est pas encore là?
Neden hâla buraya gelmedi?
Je vais lui botter le cul, à Chip!
Oh, Chip'in ağzına sıçacağım!
J'en voulais un au chocolat.
Ben Chip Ahoy istiyorum.
Je mange un biscuit au chocolat, si j'ai envie.
Eğer Chip Ahoy istiyorsam, bir şekilde yerim.
Tu entends, Chip?
Duydun mu, Chip?
Elle a sûrement une puce électronique.
- Kesin "V-chip" i vardır.
Il croit que le gouvernement nous écoute par une puce électronique.
Hükümetin "V-chip" sayesinde bizi dinlediğini düşünüyor.
Ils nous regardent par la puce électronique.
Hayır. V-chip sayesinde bizi izliyorlar.
Il connaît la devise : "Une puce pour qu'on" puce "vous regarder".
V-chip'in ne anlama geldiğini biliyor. "Sizi izliyoruz"
On lui a déjà posé un minuscule émetteur.
Ona bir mikro chip yerleştirildi.
En tous cas, si c'est Erik Estrada, il a bien changé depuis CHIP'S.
Bu adamın Erik Estrada olmadığını sana garanti ederim.
Ie Major Chip Hazard, chef du Commando des elites.
Çip Hasar'ı... tanıştırayım, kendisi Elit Komandoların lideridir.
Chip Hazard, à vos ordres!
Çip Hasar göreve hazır!
PROTOTYPE DU MODELE DE COMMANDO : LE MAJOR CHIP HAZARD
KOMANDO PROTOTİPİ BİNBAŞI ÇİP HASAR
Major Chip Hazard, à vos ordres, chef!
Binbaşı Çip Hasar, göreve hazırdır komutanım?
Le Major Chip Hazard.
Binbaşı Çip Hasar.
Je viens juste chercher Ie Major Chip et Ie monstre.
Uzun sürmez. Binbaşı Çip ve canavar için gelmiştim.
Le Major Chip Hazard veut la guerre, il va l'avoir.
Binbaşı Çip Hasar savaş istiyorsa savaşırız.
Chip?
- Alex.
Le beau gosse avec toi, c'est Chip?
Birlikte geldiğin o yakışıklı adam kim? Chip o mu?
Ne nous attendez pas.
Chip!
- Ecoute, Chip.
- Dinle ahbap.
Ie Major Chip Hazard.
Binbaşı Çip Hasar'ı istiyorum.