Translate.vc / Français → Turc / Cielo
Cielo traduction Turc
38 traduction parallèle
On peut voir le "cielo".
Görebiliyoruz... "cielo".
Cielo.
Cielo.
Il Cielo, bonsoir.
Il Cielo, nasıl yardımcı olabilirim?
La boucle sera bouclée quand l'Élue trouvera la rose à San Cielo.
'Seçilmiş kişi San Cielo'daki gülü bulduğunda, çember tamamlanmış olacak.'
Que vous récupériez un artefact à San Cielo, un monastère près de Rome.
Roma'nın dışındaki San Cielo manastırından bir sanat eseri getirmeni.
Que la page 47 se réfère à San Cielo, un monastère près de Rome.
- Şu 47. sayfa Roma dışında San Cielo'daki bir manastırı işaret ediyormuş. Oraya gidiyoruz.
Il vous fera entrer à San Cielo.
San Cielo'ya girişini o sağlayacak.
On a cherché le monastère San Cielo.
San Cielo'daki şu manastıra baktık.
Que notre cible est San Cielo.
Sadece hedefimizin San Cielo olduğunu.
La rose que vous devez acquérir, si on en croit la page 47, est dans un lieu connu par Rambaldi comme San Cielo.
Ele geçirmen gereken gül eğer sayfa 47'ye inanıyorsan San Cielo'da Rambaldi'nin bildiği bir tesiste tutuluyor.
L'avez-vous vu l'autre soir à l'hôtel Cielo?
- Bay Presley. - Önceki gece Cielo Otel'de de gördün mü onu?
près du Cielo.
- Cielo Otel civarında bulunmaktan ceza yemişsin.
Whit était donc au Cielo hier soir? Oui.
- Whit dün gece otelde miydi yani?
Avant qu'on ne vous oblige à quitter le Cielo, avez-vous vu cet homme?
Otel civarından uzaklaştırılmadan önce bu adamı gördün mü?
Le décès au Cielo serait officiellement un homicide.
Cielo'daki olay, resmen cinayet ilan edilmiş.
Nous savons que votre client était à l'hôtel Cielo hier soir.
Müvekkilinizin dün gece Cielo Otel'de olduğunu biliyoruz.
- Je suis passé le prendre chez lui à 18 h et je l'ai déposé au Cielo 20 minutes plus tard.
- Evinden saat 18 : 00'de aldım. 20 dakika sonra otele bıraktım.
Oh, voici des photos qui ont été prises l'autre soir, à l'hôtel Cielo, par un fan acharné.
Ve bunlar da önceki gece, otel civarında Whit'e takıntılı olan biri tarafından çekilmiş.
Cet homme a laissé des messages sur les téléphones d'Anthony pour lui dire que Whit Coleman serait à l'hôtel Cielo.
Bu adam, Anthony'nin ev ve cep telefonlarına mesaj bıraktı. Whit Coleman'ın Cielo Otel'e geleceğini söyledi.
Padre del nuestro que estas en el cielo.
Göklerdeki babamız Tanrı bizi korusun.
El Cielo, Club Selecta.
El Cielo, Kulüp Selecta.
Ben voilà, j'ai quand même réfléchi à... à ton El Cielo.
Tekrar düşündüm de El Cielo konusu aklıma çok takıldı.
Primo, je veux aller à El Cielo.
İlk olarak, El Cielo'ya gitmek istiyorum.
On va... On va pas à Punta del Mar pour des vacances, mais pour El Cielo.
Biz Punta del Mar'a tatil için değil, El Cielo için gidiyoruz.
T'as besoin d'un truc pour El Cielo ou tu préfères les vêtements de Jozef?
El Cielo için bir şey lazım mı yoksa Jozef'inkilerden mi giyersin?
Je te parie que la moitié de ces nanas travaillent à El Cielo.
Eminim, o kızların yarısı El Cielo'da çalışıyordur.
Si ça se trouve, il y a aussi des hommes à El Cielo.
Belki El Cielo'da erkek de vardır.
On devrait aller au Club Cielo pour relâcher un peu la pression.
Hadi Cielo'ya gidip kapışma teklif edelim.
Aquí vamos, cielo.
- Dönüşmüş, ateş et.
La tortue du ciel.
Tortuga del Cielo.
Au motel Cielo... demain, à midi, chambre 4.
Cielo Motel. Yarın öğlen, oda 4.
S'il rallie les miens à ses côtés, le resto là-haut va devenir Cielo Drive.
O kanı buraya getirir ve insanlarım onun tarafına geçerse yukarıda ki batakhane, Cielo Drive'a dönüşecektir.
Inspecteur Provenza, si nous pouvions prouver que Whit Coleman était à l'hôtel Cielo, ce serait merveilleux.
Lütfen o fotoğraf makinesini aramaya devam et. Ve Tğm. Provenza.
- Quand Jose est-il arrivé au Cielo?
- Jose, otele saat kaçta geldi?
OK, marquis, Cielo.
Cielo.
Pas de droits de films TV ou de livres.
Koca Ayak'a ne Cielo Drive var ne televizyon gelirleri, ne de kitap anlaşmaları.