Translate.vc / Français → Turc / Collège
Collège traduction Turc
2,372 traduction parallèle
On est pas au collège.
Ortaokulda değiliz.
- Comme son collège.
Orta okulu da aynı şekilde.
Je veux dire, j'ai entendu parler de ce qu'ils ont fait dans leur collège mais pas ici.
Demek istediğim, küçük yaştakilerin bale okulunda bunu yaptıklarını duymuştum, ama burada değil.
Elle est au collège, pour le concours de sciences.
Lisenin bilim kulübünde çocuğun yanında.
L'eau et le fil électrique au collège.
Okul koridorundaki su ve tel.
Laisses-moi deviner... 1ère année de collège?
Şimdi orta okul birinci sınıf öğrencisi mi?
Le 10 octobre, sur le trajet du collège, il l'a vu.
11 Ekim'de, Makoto okuldan dönüyordu.
Lux, la modification de ton écriture au collège me laisse croire que ça s'est passé à ce moment.
Lux, bunun olduğu zaman ortaokul içinde yazılı olarak telaffuz değişikliğine sebebiyet verdiğine beni inandırıyor.
Lux, je cherchais ton dossier médical du collège.
Lux, ortaokuldaki sağlık kayıtlarını bulmaya çalışıyorum.
Elle m'a même dit qu'elle vivait à Sunnyvale quand elle était au collège.
Aslında bana ortaokul döneminde Sunnyvale'de yaşadığını söyledi.
Tu te souviens d'un étudiant au collège, du nom de Ellis Tate?
Warren,... bizim liseden bir öğrenciyi hatırlıyor musun adı Ellis Tate?
Ce sont les élèves du collège Elizabeth Bishop.
Dedektif Rizzoli. Bunlar Elizabeth Orta Okulu'ndan gelen öğrenciler.
Tu ne te souviens pas de l'exercice au collège, toi et Hisashi avez...
Orta okuldaki yangın tatbikatında, Hisashi ile birlikte... Bundan sonra aklımdan çıkarmam.
- Vous êtes au collège ou quoi, tous?
Siz lise öğrencisi misiniz?
Nous nous sommes rencontrés au collège.
Üniversitede tanıştık.
Dites si je me trompe, mais on aimait la jeannette sexy au collège.
Yanlışsam düzeltin ama seksi yavrukurt üniversitedeki seksi öğelerden birisi değil miydi?
Eh bien, elle est au collège maintenant, alors il est temps pour tout le monde de commencer a prendre le sport au sérieux.
Artık okulun ortasında. Spor yapmayı ciddi düşünmeye başlamanın zamanı geldi.
J'ai un ami de collège qui fait partie du FBI maintenant.
Okuldan bir arkadaşım şu an FBI'da çalışıyor.
Chers élèves. Félicitations pour votre entrée au collège.
Burada bulunan tüm yeni öğrencilerimizi tebrik ediyorum.
Je m'étais promis de faire du basket une fois au collège!
Ortaokulda basketbol oynamak istediğime karar verdim!
La différence pourrait être 200 ans en plus ou en moins. professeur émérite au Collège de France \ h \ h
Fark aşağı yukarı 200 yıl olabilir.
professeur émérite au Collège de France \ h \ h Je pense que les anciens Égyptiens connaissaient le nombre d'or.
Bence Eski Mısırlılar Altın sayının farkındaydılar.
Quand j'étais au collège?
Ben ortaokuldayken mi?
Ouais, ça ressemble beaucoup à tes habitudes au collège, ça. Kelly! Salut.
Bakıyorum da üniversite moduna girmişsin bile.
Pour se payer le collège.
Üniversite için para biriktiriyorlar.
Le collège, une plus grande école.
Lise, daha büyük bir okul.
Je déjeunais avec la fille la plus mignonne du collège et j'étais malheureux.
Okuldaki en seksi kızla yemek yiyordum ve çok mutsuzdum.
- Quand j'étais au collège, pendant une fête il y avait quelques filles peu farouches.
Üniversitedeyken parti için bazi striptizci kizlar vardi.
Le prochain candidat à la présidence du Comité vert du Collège Buckston,
Ve Buckston Lisesinin sıradaki adayı... Yeşil komite başkan adayı, Kyle Kingson.
Aller au collège, ça fait chier la plupart du temps, tu sais.
Kolej sorgulanamayacak kadar boktan biryer.
J'ai le plaisir de vous annoncer que le collège John Adams, c'est nous, est dans le top 5 % de l'Etat!
John Adams Ortaokulu'nun, yani bizim, eyalette ilk yüzde beşe girdiğini gururla bildiririm.
Je me défonce pour ce collège et je ne suis pas parfaite, mais un prof peut-il l'être?
Bu okul için canımı dişime takıyorum. Mükemmel olmadığımı biliyorum. Ama bana mükemmel örneği gösterin.
Il y a même des professeurs, dans ce collège, qui se droguent.
Bu okulda uyuşturucu kullanan öğretmenler bile var.
C'était dans la cour, au collège...
Okulda...
Vous êtes tous dans le même collège?
Aynı okula mı gidiyorsunuz?
Tu as fait de la natation au collège? - Ne réponds pas. - Bien sûr.
Bekarsın, o torbada olması gerektiği kadar taşak var ve kanser listendeki bir numarayı düzme fırsatı eline geçti.
How old are you Etes-vous allée au collège?
Kaç yaşındasın? Üniversiteye gittin mi?
J'ai été un professeur de collège Vous apprenez plus à faire par vous-même.
Üniversite hocasıydım. Kendi başına daha fazlasını öğrenirsin.
Y a pas de collège, en Caroline du Nord?
Kuzey Carolina'da öğretmen açığı olan hiç okul yok mu yani?
On observe un taux de diabète de type 2 sans précédent chez nos enfants et on commence à remarquer de l'hypertension chez nos enfants dès le collège.
Çocuklarımızda görülmemiş miktarlarda 2. tip şeker hastalığı var. Ve ilkokula giden çocuklarımızda yüksek tansiyon görmeye başlıyoruz.
Il y a longtemps, dans le couloir du collège Woodside, Cal Weaver a posé les yeux sur Emily Boyle.
Yıllar önce, Woodside Ortaokulu'nun koridorunda Cal Weaver, Emily Boyle'u ilk kez gördü.
Il y a un collégien en Caroline du Nord qui a perdu un bras, et il dit qu'il veut entrer dans l'équipe de foot du collège à cause de moi.
Kuzey Karolina'da sekizinci sınıf öğrencisi kolunu kaybetmiş. Adı Logan, beni görerek futbol takımına girmeye çalışacakmış.
"P." C'est pour le coup de foudre paralysant que j'ai eu en voyant la nouvelle fille dans mon cours de math au collège.
"P." Sekizinci sınıfta matematik dersime giren yeni kıza duyduğum beni paramparça eden aşk için.
Facile, pour un type qui n'a invité aucune fille depuis le collège.
Bunu ortaokuldan beri kimseye çıkma teklif etmeyen çocuk söylüyor.
Mais ces compétences ne sont pas très appréciées au collège.
Ama bu yetenekler orta okulda sürekli memnun karşılanmıyor.
J'arrive du collège Bobby Knight...
Yeni öğrenciyim. Bobby Knight Orta Okulundan yeni geldim- -
Il y a un ordre défini au collège... et c'est à la cafétéria que c'est le plus visible.
Ortaokulda açıkça bir kıdem düzeni vardır ve kafeteryada resmen gün yüzüne çıkmıştır.
On a bientôt fini le collège.
Ortaokulun bitmesine şurada haftalar kaldı.
Je crois que c'est le collège.
Bence orta okuldan.
Tient son verre Je pense collège de Boston.
Sanırım Boston Üniversitesi.
- Au Connecticut Collège.
Connecticut Üniversitesi.