Translate.vc / Français → Turc / Comédie
Comédie traduction Turc
3,013 traduction parallèle
Dis-moi que tout ça c'était pas de la comédie.
Her şeyin bir oyun olmadığını söyle bana.
Quand même, il me semble que l'on ne jouait pas toute cette comédie lorsque papa invitait.
Bir sey degismemis ; bu daveti babam yapmis olsaydi böyle bir cimrilikte bulunmazdi.
Cette comédie grotesque ne le ramènera pas.
Ve bu grotesk maskaralık onu geri getirmeyecek.
C'est une comédie!
Maskaralık!
Ça vient d'une comédie musicale qui fait Toutouloutoutou.
"Guys and Dolls" filmindeki bir şarkıdan.
Et aussi genre en comédie.
Aynı zamanda komedi yönünden.
Tout ça... - Pure comédie.
Bu...
{ \ pos ( 192,210 ) } Ton mariage était une comédie.
Kaptan'la yaşadığın utanç evliliğine bakarsak,
Une petite comédie c'est une chose. Balancer une affaire s'en est une autre.
Performans sanatı başka, bilerek dava kaybetmek başka.
Uh, ok, je sais, je n'ai jamais vraiment, techniquement, catché, mais, vous savez, c'est essentiellement comme jouer la comédie.
Tamam, teknik olarak güreşi bilmiyorum ama bilirsiniz, temelde sadece oyunculuk vardır.
Je suis surpris par la comédie St William.
Açıkçası Aziz William yalanın da beni şaşırttı.
- A suivre sur les chaines Comédie,
Komedi Klasikleri kanalında sırada eski bölümüyle ;
C'était... comme dans une comédie romantique.
İşte buna "Güzel Tanışma" derler.
Une comédie peut-être. Terence ou Plaute? Quelle différence?
Komedilerimiz şöyle, Terence ya da Plautus?
Ils savent que c'est tout une comédie.
Yalandan iş yaptığınızın farkındalar.
Tu as réalisé ton rêve de comédie pendant quelques minutes jusqu'à ce qu'on s'en plaigne.
Birkaç dakikalığına sahneye çıkma hayalini gerçekleştirdin Lin.
100e épisode, 100 heures de comédie.
100. bölüm, 100 saatlik komedi!
20 heures de comédie.
20 saatlik komedi!
Laissez-moi, que j'en finisse avec cette comédie.
Şimdi gidip beni bu rezalet durumla baş başa bırakır mısınız?
Tout d'abord, il est évident qu'on va voir Annie. ( Comédie musicale )
- Her zamanki gibi önce Annie'yi izlemeye gideceğiz.
On ne veut pas être en retard pour la meilleure comédie musicale de tous les temps
Dünyanın en iyi müzikaline geç kamak istemeyiz.
Si je veux faire bonne impression à la soeur de Kate Cela serait mieux si tu ne te moquais pas de sa comédie musicale préférée.
Kate'in kız kardeşi üzerinde olumlu bir intiba bırakacaksam en sevdiği müzikal hakkında kötü yorum yapmaman gerekecek.
Ses élans ont appris à jouer la comédie.
Muhtemelen geyiklere rol yapmayı öğretmiştir.
"Coupe vers Malory Steele, " sexy directrice quinquagénaire de la CIA... " - Comédie d'espionnage?
"Sahne Malory Steele, 50 yaşlarında, inanılmaz seksi CIA müdiresi..."
Il fait la comédie.
Hayır, sadece numara yapıyor.
Je suis là, car j'ai envie... de m'essayer à la comédie.
Komedi yapmayı düşündüğümden dolayı buraya geldim.
Ce n'était pas le bon moment pour la comédie, je le sais maintenant.
Tamam anladık, komedi için yanlış bir zamanlama oldu.
- Pourquoi? C'est l'alliance d'une comédie absurde et du contexte d'une cérémonie formelle.
Resmi bir olayın arka planında gerçekleşen absürt bir komedi.
Son comédien préféré, sa comédie préférée...
En iyi komedi aktörü, en iyi komedi filmi...
Mec, une remise de prix juste pour de la comédie ca m'a l'air d'une mauvaise idée.
Ahbap, sadece komedi için bir ödül töreni çok saçma.
Les amis, avez vous idée à quel point la comédie est difficile?
Dostlar, siz komedinin ne kadar zor olduğunu biliyor musunuz?
Bienvenue aux premières récompenses en comédie par la section spéciale.
Özel Eğitim Bölümü'nün ilk komedi ödülleri törenine hoş geldiniz.
La première récompense en comédie présentée est pour l'enfant le plus drôle de l'ecole.
Vereceğimiz ilk komedi ödülü, okulun en komik çocuğu için.
C'est comme si tout le monde s'en fichait de gagner un prix en comédie.
Kimse komedi ödülünü kazanmayı önemsemedi.
Les gens pensent encore que la comédie n'est rien de plus qu'une immense farce.
İnsanlar hâlâ komedinin saçmalıktan öte bir şey olmadığını düşünüyor.
Jimmy! Ils parlent de tes prix en comédie aux infos nationales!
Ulusal haberlerde senin komedi ödüllerini konuşuyorlar!
Les premières récompenses en comédie étaient tenues par les enfants de l'école hier, et l'Allemagne entière est outragée.
Komedi ödüllerinin ilki dün bir öğrenci tarafından dağıtıldı ve bütün Almanya öfkeli.
T'as vu les infos? On t'avais dit que faire une émission de remise de prix en comédie c'etait une mauvaise idée!
Komedi ödülü dağıtmanın kötü bir fikir olduğunu söylemiştik!
Cela fait maintenant deux semaines que les prestigieux votants des récompenses en comédie ont inversé leur choix, ne considérant plus les Allemands le peuple le moins drôle du monde.
Prestijli komedi ödülleri seçmenlerinin oylarını değiştirmelerinin ve Almanlar'ın artık dünyadaki en kötü mizah anlayışına sahip olmadığını söylemelerinin üzerinden iki hafta geçti.
C'est ce'Funnybot', il enlève toute humanité à la comédie.
Bu Matrakbot denen şey insanlığı komediden uzaklaştırıyor.
Mais putain qui peut penser qu'une cérémonie de remise de prix en comédie c'est une bonne idée?
Komedi ödülleri töreninin iyi bir fikir olduğunu kim söyledi lan?
J'emmène la comédie au niveau supérieur. L'extermination de toute vie biologique sur Terre.
Dünya üzerindeki tüm biyolojik yaşamı yok etme.
Lesz humains font de la comédie.
İnsanlar robot yapar.
J'emmène la comédie à sa conclusion logique.
Komediyi mantıklı sona taşıyorum.
Les équations mathématiques de la comédie étaient préparation, puis la chute.
Eskiden mizahın matematiksel denklemi, can alıcı nokta için düzenek kurmaktı.
La comédie d'aujourd'hui, c'est : Préparation, chute, puis bizarre.
Günümüz mizahında düzenek, can alıcı noktanın kendisi.
Funnybot repousse simplement, les limites de la comédie.
Matrakbot, komedinin sınırlarını zorluyor.
C'est une comédie grotesque?
Bir tür garip komedi filmi mi?
Souhaitez-vous une comédie ou une tragédie, monseigneur?
Komedi mi istersiniz yoksa trajedimi, efendimiz?
Qu'est ce que tu fous bordel? ! J'emmene la comedie au niveau superieur.
Komediyi bir sonraki aşamaya taşıyorum.
C'est pour cela que la comédie est pour les humains.
Komedi işte bu yüzden insanlar içindir.