English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Confie

Confie traduction Turc

2,823 traduction parallèle
Ce n'est pas la première fois qu'il confie cette tâche à un autre?
Bunu kendi yerine başkasına yaptırmayı ilk defa denemiyor, değil mi?
La reine ne me confie aucun secret, et je n'ai... aucun intérêt à devenir votre shérif.
Ne kraliçenin sırlarını biliyorum ne de şeriflik teklifinizle ilgileniyorum.
Confie-toi.
Yani... hadi ama. Bizi de dahil et.
J'ai pas l'habitude que l'on se confie à moi.
Bak, çok sık sırdaş olamıyorum.
Qu'Innatron confie l'évacuation de ses déchets à un entrepreneur indépendant.
Innatron'un, atıklarını elden çıkarmak için bağımsız bir girişimci ile anlaştığını söylüyor.
M. Norris, Je vous confie à un de mes gars il va vous montrer la Lamborghini.
Bay Norris, çalışanlarımdan biri size Lamborghini'yi gösterecek.
Je te confie une mission de sauvetage à la surface de la planète.
Gezegene inip, bir ikmal görevi yürütmeni istiyorum.
- Je vous confie mes deux meilleurs agents. - Je superviserai personnellement cette opération depuis une cabine première classe. - Non!
- En iyi iki ajanım orada olacak.
Car il existe d'excellentes écoles publiques mais les places sont limitées, alors pour éviter les injustices, on confie l'avenir de nos enfants au hasard.
Çünkü iyi bir devlet okulunda, talebi karşılayacak kadar yer olmuyor. Biz de adil olanı yapıp çocuklarımızı ve geleceklerini şansın ellerine teslim ediyoruz.
Si je vous confie mon enfant en vue de son apprentissage, je m'attends à ce que vous lui donniez le même enseignement que vous voudriez pour vos propres enfants.
Ben size güvenip eğitmeniz için çocuğumu oraya gönderiyorsam kendi çocuklarınız için isteyeceğiniz ilgiyi onlara da göstermenizi beklerim.
Haru, je te le confie.
sana güveniyorum.
- Votre Honneur, je pense que ça serait... plus juste, si on confie cette affaire à la loi, pas aux passions d'un jury.
- Sayın Hâkim bence daha adil olanı kararı jürinin hisleri ile değil de hukuki çerçevede almaktır.
Je confie ta mère et tes soeurs à tes soins.
Annen, ablaların sana emanet.
Si quelque chose m'arrive, Je confie ma mère et ma soeur à tes soins.
Eğer böyle bir şey olursa, annem ve kız kardeşim sana emanet Salih.
Je confie ma mère et ma soeur à ses soins.
Annem ve kız kardeşim ona emanet.
Je confie ta mère et tes soeurs à tes soins.
Annen ve ablaların sana emanet.
Tu sais, le portable qu'on confie à tous les marshals?
Bütün şeriflere dağıttığımız o küçük cep telefonları var ya?
Si je te confie un secret, tu le diras à Naomi?
Sana bir şey söylesem ve Naomi'ye söylememen gerekse...
Mais il se confie à moi.
Onun yerine bana anlattı.
Que ça vous plaise ou non, la chaîne me confie la case horaire de Bobby juste après l'hommage.
Hoşunuza gider ya da gitmez Dedektif, kanal, haftaya yapılacak anma programından sonra Bobby'nin zaman dilimini doldurmamı istiyor.
Avant de mourir, Aruz a confié quelque chose de très troublant, comme quoi un proche du président Hassan complotait pour l'assassiner.
Aruz ölmeden önce, tehlike arz edebilecek bir bilgi paylaştı. Başkan Hassan'ın yakın çevresinden birinin suikastçılarla iş birliği yaptığını söyledi.
Avant de mourir, Victor Aruz m'a confié que le tueur avait une taupe proche du président Hassan.
Victor Aruz öldürülmeden hemen önce suikastın Başkan Hassan'a çok yakın biri tarafından gerçekleştirileceğini söyledi.
Elle m'a confié son étal.
Onun tezgaha bakmamı istedi.
La présidente m'a confié la tâche de retrouver Bauer.
Jack Bauer'in yakalanmasına nezaret etmek üzere Başkan tarafından görevlendirildim.
Batiatus m'a confié cette liste. Donne ça, enculé.
- Batiatus bu listeyi bana bizzat verdi.
- Après ça, le zoo m'a confié la boutique de souvenirs.
- Neyse, hayvanat bahçesi beni hediyelik eşya dükkanına transfer etti. İnanabiliyor musunuz?
J'ai confié ça à Chase.
Bu yüzden Chase okuyor.
Merci, Brett. Pourquoi avoir confié à Kurt Hummel, le soin de chanter pendant 14 minutes, un medley de Céline Dion, entièrement en français.
Sue, Kurt Hummel'ın on dört buçuk dakika boyunca tamamen Fransızca olarak Celine Dion'dan potpuri yapması kararınızı bize açıklar mısınız?
Le secret que Prats a confié à sa fille ne nous sera pas révélé par son subconscient.
Prats'ın kızına verdiği sır her neyse bu şekilde bilinçaltında bulamayız.
As escroqué sans scrupules tout l'argent qui t'avait été confié.
Seninle yolu kesişenlerin parasını zimmetine geçiriyorsun.
Il y a trois jours, un soldat malade m'a confié un secret qu'il voulait répéter avant de mourir.
Üç gün önce, manastırıma ağır yaralı bir asker geldi ölmeden önce söylemeye çalıştığı bir sır vardı.
Il vous a confié de l'argent.
Saklamanız için size para vermiş.
Il m'a confié la bague, et je l'ai donnée à Jack!
Saklamam için yüzüğü bana vermişti, ben de Jack'e vermiştim
Tu t'es confié à moi, Clark.
Bana sırrını verdin Clark.
Pour tout vous dire, Il m'a confié de nombreuses vérités, ce matin, mais ne vous inquiétez pas.
Bu sabah yüreğime bir sürü gerçek döşedi ama sizin meraklanmanıza gerek yok.
Dr Saroyan, je demandais à Angela... si elle pouvait faire un modelage virtuel d'un fémur fracturé... qui m'a été confié par le département d'archéologie.
Dr. Saroyan. Ben de tam Angelaya, Arkeoloji bölümünün verdiği kırık bir milimetre kalça kemiğinin 3 boyutlu modelini yapıp, yapmayacağını soruyordum.
L'homicide St-Clare nous a été confié pour des raisons politiques.
St. Clare cinayetinde, Savcı, davayı almamızı istedi çünkü ortada sanırım bazı politik meseleler varmış.
Il a été confié à une famille il y a deux jours.
İki gün önce bir aileye verildi.
Elle m'a confié que Gemma avait dit la vérité.
Gemma'nın ifadesindeki her şeyin doğru olduğunu söyledi bana.
C'est pour cela que je vous l'ai confié.
Kesinlikle, işte bu yüzden saklaman için onu sana vermiştim.
Il m'a confié qu'il avait un truc avec l'une des filles d'ici.
Biliyor musun, buradaki kızlardan birisiyle arasında bir şeyler olduğunu bana söyledi.
Votre père m'a confié l'ouverture de ce Mayflower. J'en fais ma priorité.
Mayflower'ın açılışıyla ilgili işleri halletmem için baban bana güveniyor.
Comme tu le sais ou pas, ce contrat est confié à ODIN depuis six ans.
Bildiğin veya muhtemelen bilmediğin üzere, altı yıldır kontratı ODIN'a kaptırıyoruz.
Je l'ai confié.
Onu başkasına verdim.
Et puis ils m'ont confié votre cas.
Sonra beni size atadılar.
Il m'a confié que sa maladie avait empiré.
Bana AIDS'inin ilerlediğini itiraf etti.
Tu me l'as confié, je suis responsable de lui.
Benim sorumluluğumda.
Bo a confié les encaissements à Arlo Givens.
Hayır. Bo tahsilât görevini Arlo Givens'a verdi.
Mais ton oncle t'a confié les secrets de sa magie gay.
Ama amcan, gey sihrinin sırlarını sana emanet etti.
C'est vrai, Tracy me l'a confié l'an dernier.
Aslında doğru. Tracy bunu benimle geçen sene paylaşmıştı.
Mon père ne m'a jamais confié le sien.
Babam hiçbir zaman yanına bile yaklaştırmazdı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]