Translate.vc / Français → Turc / Construction
Construction traduction Turc
2,373 traduction parallèle
Tu sais, l'économie et la construction ralentissent.
Ekonominin durumu iyi değil. İnşaat işi yavaşladı.
Notre bataillon Est venu en renfort pour la construction d'une ligne de défense contre une éventuelle attaque venant de l'océan atlantique
MAYIS 1944, NORMANDİYA, FRANSA.
La construction d'un mur invincible le long de la côte de Normandie est notre mission
Görevimiz Normandiya tepesinde bir savunma karargahı inşa etmektir.
Même si j'apprécie la beauté des pieds... et la nature complexe de leur construction... je n'ai aucun désir de les lécher, ni de les peindre, ni...
Her ne kadar ayağın güzelliğini ve yapılarının karmaşık doğasını takdir ediyor olsam da onları yalamak, boyamak gibi bir tutkum yok. Hatta... Tamam.
Depuis la construction de la maison en 1898, les cadavres s'accumulent plus vite que chez Tarantino.
Castle S03E15 "Son Darbe" Çeviri : Harlan Draka.
Je sais que je me couchais devant des bulldozers pour mettre fin à la construction de ce stade mais je dois admettre qu'il est assez joli.
Bu stadyum yapılmasın diye buldozerlerin önüne yatmışlığım var ama itiraf etmeliyim ki çok güzel olmuş.
Quoi, êtes-vous en train d'insinuer que notre mariage n'est pas assez fort pour résister à un petit projet de construction?
Evliliğimizin küçük bir inşaat işine dayanacak kadar güçlü olmadığını mı söylüyorsunuz?
Vous voulez parier la vie de votre fille que Joseph va vous laisser aller après la construction du missile?
Kızının hayatını füze tamamlandığında seni bırakabileceği ihtimaline bağlamak istiyor musun?
- Je suis entrepreneur en construction.
Ama değilim. Ben bir inşaat işçisiyim.
Vous devez savoir qu'il y a probablement une construction
Koşmak için güzel bir gece.
[Kyle] Je ne comprends pas pourquoi On ne peut pas continuer la construction.
İnşaata neden devam edemediğimizi anlamıyorum.
Et un peu bizarre dans sa construction
İnşa tarzları biraz rahatsız edici.
Il créa sa première construction.
İlk yapısını oluşturdu.
Équipement industriel, transport maritime mondial, construction majeur, et un tout petit pied dans la restauration rapide américaine, spécifiquement un chain- - locale
Endüstriyel teçhizatlar, dünya çapında nakliye büyük inşaat işleri... Ayrıca Amerikan fast food zincirleri arasında da ufak bir yere sahipler. Yerel bir lokantalar zinciri bu.
500, au plus... Pour le bar, la construction, les meubles, et l'alcool.
Bar, eşyalar, mobilyalar ve içki için taş çatlasa 500.
Paintball.Cohésion d'équipe.Construction.
-'Paintball'oynuyorduk. - Ekip çalışması yapıyorduk. - Binada.
Elle va à la fac, et il rejoint les marines et n'a gardé que des boulots dans la construction depuis qu'il est sorti.
- Kız üniversiteye gider, ve oğlanda orduya katılır - ölmeden önce elinde sadece - gürültülü inşaat işleri varmış.
Il travaillait dans la construction.
- İnşaatta çalışmıştı.
C'est une sorte d'amiante utilisée dans la construction.
- Bina inşasında kullanılan bir tür asbest.
Construction navale, haute-couture.
Gemi yapımı, moda tasarımı...
- Où en est la construction?
- Ne? - İnşaat nasıI gidiyor?
Avec toute cette construction, il faut se ménager.
İnşaatlar esnasında herkesin daha dikkatli olması gerek.
Pour cette raison, j'ai décrété, sous peine d'une sanction sévère, que la construction ci-dessus doit être arrêtée et la forteresse entière doit être immédiatement détruite.
Yapılan inşaat yıkılacak. Kale içi dışındaki tüm yapıyı yok etmekle cezalandırıldınız.
Je ne suis pas digne d'être responsable de la construction.
Beyliğimizin vekili olarak..
Celle de 20 milliards destinée à la construction d'un vaisseau RSL.
Titan'a ulaşmamızı sağlayacak bir uzay gemisi yapmanız için verilecek olan 20 milyar dolar.
Selon le signal de sa boîte noire est de retour sur le site de construction de routes.
Karakutu sinyali, yol çalışmasına doğru ilerliyor.
Le plan consiste à la construction d'une station de pompage qui prélèvera des millions de litres d'eau se trouvant dans les tunnels abandonnés.
Plan, kullanılmayan tren tünellerinde kalmış milyonlarca litre suyu kullanmak için geri dönüşüm altyapısı kurmak.
Les associations caritatives disent que les tunnels servent de refuges aux SDF de Sydney. La construction d'une station de pompage souterraine pourrait les laisser sans endroit où aller.
Yardım grupları, tünellerde Sydney'in evsizlerinin kaldığını su geri dönüşümü kurulursa onlara gidecek yer kalmayacağını söylüyorlar.
Il pense que les aliens accélèrent la construction de leurs structures. Ils cherchant des esclaves.
Uzaylıların inşaat işlerini hızlandırdığını bu yüzden de köle aradıklarını düşünüyor.
La construction de la coque devrait être terminée dans les temps.
Aslında benim şuan bitmek üzere olan gemi gövdesini inşaa ediyor olmam lazımdı.
La mienne est en construction. Carter a eu la gentillesse de m'héberger.
Evimin inşaatı devam ettiğinden Carter kibarlık göstererek beni evine davet etti.
La construction en ville : AIG.
Şehir merkezinde ki inşaat A.I.G.
Une véranda en construction.
İnşaat halinde bir sundurma var.
Ce gars est un travailleur, dans la construction, un entrepreneur.
Bu adam, bir işçi inşaat işçisi ya da profesyonel müteahhit olmalı.
Or il apparait que j'ai justement un ami proche qui est dans la construction.
İnşaat işlerinde de çok yakın arkadaşlarım var.
Alors - en se basant sur l'état actuel des connaissances scientifiques du début du XXI ° siècle avec pour objectif une "durabilité maximale" pour la population humaine. Comment peut-on commencer le véritable processus de construction?
Öyleyse, 21. yüzyıl başlarındaki bilimsel verileri dikkate alırsak ana hedefimiz olan "maksimum sürdürülebilirlik" ilkesini tüm insanlığa yaymak için çalışmalarımıza nereden başlamalıyız?
De la simple impression d'objets de base de votre maison à la fabrication du corps de votre voiture en une seule étape. L'impression 3D automatisée a maintenant le potentiel de transformer virtuellement tous les domaines de la production. Y compris la construction des maisons.
En basit ev eşyalarınızın baskılarından tutun da bütün bir profesyonel araba çizimine kadar otomatik 3 boyutlu baskılarını alabilir sanal dönüştürme işlemini yapabilir, ev yapımı da dahil üretimin her alanında kullanabilirsiniz.
La raison pour laquelle les gens sont intéressés par la construction automatisée, c'est qu'elle présente de nombreux avantages.
... insanların otomatikleştirilmiş inşaat işiyle ilgilenmesinin sebebi, birçok fayda sağlamasıdır.
Par exemple, la construction nécessite beaucoup de main-d'œuvre, et bien qu'elle crée des emplois dans un secteur de la société, elle présente aussi de nombreux problèmes et complications.
Örneğin, inşa işlemi oldukça emek gerektiren bir iştir ve aynı zamanda insanlara iş imkanı sağlar. Ayrıca bir takım sorunları ve karmaşıklıkları vardır.
A titre d'exemple, la construction est le métier le plus dangereux qui soit.
Örneğin, en tehlikeli iş inşaat işçiliğidir.
Ceci est considérable si l'on tient compte de l'impact de la construction, en sachant que 40 % de tous les matériaux utilisés dans le monde le sont pour la construction.
Yani eğer inşaatın etkisine bakarsak ve sadece dünyadaki kullanılabilecek materyallerin yaklaşık % 40'ının kullanıldığını biliyorsak, olayın vahametini görürüz.
Et comment ils ont fait la construction des pyramides?
Piramitleri nasıl inşa ettiler?
L'équipe de construction est envoyée sur un autre site.
İnşaat ekibi yeni bir yol yapıyor.
Vous étiez dans la construction ici, il y a dix ans, exact?
Daha önce burada inşaat işindeydiniz. On sene önce, değil mi?
C'est pas dur de sortir avec la femme... qui essaie d'empêcher la construction de ton bâtiment?
Binanın yapımını engellemeye çalışan bir kadınla çıkmak zor değil mi?
une construction inévitable vers une inévitable fin.
Kaçınılmaz sonun kaçınılmaz kurgusuyla.
Je ne suis pas sûr de voir où est le mal dans la construction de maisonnettes.
Kuş evi yapmakta bir suç girişimi göremiyorum.
C'est une vidéo du magnat de la construction, Oscar Faso, dans le salon de sa maison de campagne à Abruzzo.
Milyarder müteahhit Oscar Faso'nun Abruzzo'daki dağ evinde bulunan kaseti izliyorsunuz.
Depuis que Favelloni traite tous les contrats de Faso sur les projets de construction du gouvernement, des accusations peuvent être lancées, même si elles sont infondées.
Faso'nun hükümetle yaptığı inşaat projelerinin anlaşmalarını Favelloni yaptığından atılacak çamurların sonu gelmeyecek.
Messieurs, la construction de ce mur est terrible, mais une guerre serait pire.
Baylar... Bu fikir... Bu duvar...
Le financement sert à la construction.
anladığım kadarıyla, bu kredi demiryollarının yeniden düzenlenmesi için verilmiş.