Translate.vc / Français → Turc / Continue
Continue traduction Turc
23,118 traduction parallèle
Continue de tapoter, s'il te plait.
Bak, tıklatmaya devam et, lütfen.
Continue.
Devam et.
Dierdre fait des cauchemars, Betsy mouille toujours son lit, et George continue de se battre à l'école, mais au moins ils font face à la réalité.
Dierdre kabuslar goruyor, Betsy yatagini islatip duruyor, ve George okulda surekli kavgalara karisiyor. Ama en azindan gercekle yuzlestiler.
Belle, continue.
Belle sen devam et.
Je t'ai interrompu. Continue. [Cancanement de canards]
Lafını böldüm, devam et.
On avance, on continue.
Kıpırdayın.
Continue à fouiller.
Sen aramaya devam et.
- Continue.
- Devam et.
La ville continue à vivre malgré le cordon.
Koskoca bir şehrin sırf kordon yüzünden işleri aksayacak değil.
Je continue à chercher Thomas.
Söz veriyorum Thomas'ı aramaya devam edeceğim.
Continue de respirer.
Nefes almaya devam et.
Pour l'instant, la grosse tête se concentre sur t'emmener chez ta grand-mère, donc... continue de marcher.
O kalın kafalı seni büyükannenlere götürmeye çalışıyor, bu yüzden... adım atmaya devam et.
Tout continue d'avancer.
Her şey ilerlemeye devam ediyor.
Ne t'arrête pas, continue!
Durma! Devam et! Hadi!
Continue, Cisco.
Devam et, Cisco. Devam et.
Continue d'attaquer!
Hücum yapmaya devam et!
Si ça continue, je serai mort dans quelques mois.
Bu şey olmaya devam ederse birkaç aya ölmüş olacağım.
Donc ça continue à envoyer le même signal.
Sürekli sinyal gönderip duruyor yani.
La recherche pour Philip Jessup, le complice présumé de Miss Hapstall, continue, la police n'ayant reçu aucun signalement depuis la nuit du meurtre de Madame Sinclair.
Bayan Sinclair'in cinayetinden beri izine rastlanamayan Bayan Hapstall'ın suç ortağı iddia edilen Philip Jessup hâlâ aranıyor.
Continue de le surveiller.
Göz kulak ol ona.
Continue comme ça et tu finiras maire.
Böyle devam edersen Venice'in gerçek Belediye Başkanı olursun.
Allez, les gars, on continue.
Hadi çocuklar. Devam edin.
Continue.
- Sen devam et. - Tamam.
Mais il continue à nous causer des soucis, on va devoir faire avec.
Ama sorun çıkarmaya devam ederse icabına bakmak zorundayız.
Continue de mentir.
Yalan söylemeye devam et.
Pourquoi continue-t-il de t'appeler comme ça?
- Neden sana böyle sesleniyor?
Continue.
Sen devam et.
Si l'état de papa continue de s'améliorer, je pensais lui demander de rentrer à Malte.
Babamın durumu iyiye giderse Malta'ya dönebilir miyiz diye sorabilirim.
J'ai aussi conscience des sentiments générés par une proximité continue avec les gens pour qui on travaille, mais je vous haïrais de prendre ces sentiments pour autre chose.
Sürekli olarak yakından hizmet ettiğin insanlara duyulabilecek hislerin de farkındayım. Ama bu hisleri başka bir şeyle karıştırmanı istemem.
Continue tes conjectures.
Spekülasyonlarina devam et.
Le problème, c'est qu'il continue de plaire à Shyra.
Sorunda bu ya, Shyra da ondan nefret etmiyor.
Je continue de le voir.
... gözümün önünden gitmiyor.
Continue de conduire.
Sürmeye devam et.
On continue à te réclamer.
İnsanlar seni soruyor.
- Allez, continue.
- Hadi biraz daha.
"Que la lune continue de briller ou non"
"Ay parlasa da parlamasa da."
Continue de chercher autant qu'il te plaira.
İstediğin kadar bakın.
Si cette guerre continue, ça va détruire tout le royaume, mais plus important encore, son âme.
Eğer bu savaş devam ederse, bu krallığı yok edecek ancak daha da önemlisi kızımın ruhunu yok edecek.
Continue.
- Devam et.
Et toute cette lumière qui continue de se mettre sur mon chemin...
Ve tüm bu ışıltı sadece yolumdaki bir engel...
- Je continue d'y travailler.
- Alıştırma yapmaya devam et.
Vas-y. Continue. Dis-lui.
İçeri girip annenize konuştuklarımızı anlatın.
Au Japon, les catres professionnelles continue à jouer un grand rôle au niveau professionnel.
Japonya'da kartvizitler profesyonel ilişkilerde hala büyük rol oynuyor.
On a gardé ce qui s'est passé entre nous trois et continué nos vies tout en sachant qu'il n'y avait plus rien à faire pour arrêter Zoom.
Orada başımıza gelenler üçümüzün arasında kaldı ve hayatlarımıza devam ettik. Artık Zoom'u durdurmanın bir yolu olmadığını da biliyoruz.
Et j'ai continué de bouger.
Ve yoluma devam ettim.
Continue. Ça marche.
İşe yarıyor.
et ils ont continué de les appliquer.
... ne de amcam ve yengem onlara uymayı.
Continue comme ça!
Sabırlı ol.
Et nous savons qu'ils ont continué à communiquer.
Konuşmaya devam ettiklerini de biliyoruz. Yalan. Yalan.
La fête continue!
Tamam hadi partimize geri dönelim.
[ON CONTINUE DE TOQUER]
Aman Tanrım!