Translate.vc / Français → Turc / Copies
Copies traduction Turc
1,643 traduction parallèle
Je vais en faire des copies, ok?
- Bunların kopyasını alacağım, tamam mı?
J'ai appelé l'Initiative pour la Liberté, et on m'a envoyé des copies du dossier du procès de Gerald.
Özgürlük İnisiyatifi ile temas kurdum. Bölgedeki çalışmalarını sordum. Gerald'ın davasına dair topladıkları tüm belgelerin birer kopyasını gönderdiler.
Le plonger dans Fine a détruit toutes les copies de lui... mais a aussi endommagé la structure de la forteresse et libéré Zod.
Fine üzerinde kullanmak bütün kopyalarını yok etti... aynı zamanda yapıya da zarar verdi ve Zod'u serbest bıraktı.
J'allais faire des copies et les envoyer à des journaux.
Kopyalarını çıkartıp, bütün büyük gazetelere gönderecektim. Göndermedin mi?
Choses. Les nanites de Taggart peuvent apparemment faire des copies de nous maintenant.
Anlaşılan Taggart'ın nanoidleri bizleri kopyalayabiliyorlar.
Il a donné au procureur les copies de mes prescriptions.
Savcıya reçetelerimin bir kopyasını vermiş.
On veut les copies de tous les questionnaires venant de la clinique.
Klinikten aldığınız her anketin bir kopyasını istiyoruz.
J'ai des copies de vos découverts bancaires, de vos notifications de recouvrement de dettes.
Hesap bilgilerin, ve borç ödeme tarihlerinle ilgili raporlar elimde.
Tu pourras commencer pendant que je termine de noter mes copies.
Ben not vermeyi sonlandırırken sen de başlayabilirsin.
Je vais avoir besoin de copies de tous les documents.
Bütün kağıt işlerinin kopyalarına ihtiyacım olacak.
Je vous donnerai des copies de tout ce que vous voulez, mais alors qu'il y a des signes que vous êtes apparenté à l'enfant, d'après nos examens, vous n'êtes pas le père.
Size neyin isterseniz onun kopyalarını vermekten mutlu olurum, Dr. Troy. Ama sizin çocukla bağlantınızı gösteren kesin işaretler olsa da yaptığımız teste göre, çocuğun babası siz değilsiniz.
Presque tous sont des copies de toiles de maîtres.
Bunların her biri bir şaheserin kopyaları.
Bien, vous avez des copies de ces rapports?
Peki, raporların kopyalarını aldın mı?
J'ai donné des copies pour noël? Ouais, c'est vrai.
Yılbaşında herkese bir kopya vermiştim.
Et si vous pouviez trouver quelqu'un qui soit capable de peindre des copies quasi parfaites d'oeuvres d'art?
Peki ya biri bu şaheserlerin birebir kopyasını yapan birisini bulmuşsa?
IL Y A DE NOMBREUSES COPIES
Birçok kopya mevcut.
Je vais avoir besoin de copies de tous ceux-là.
Hepsinin kopyası lazım.
Je vais avoir besoin d'un échantillon de cette mèche et des copies de tes dossiers.
O saç örneğine ve dosyanın bir kopyasına ihtiyacım olacak.
J'aurais besoin de copies des plans de ce terrain de jeu.
Oyun bahçesinin projesine ihtiyacımız olacak.
En retard! J'ai encore des copies à corriger!
Hala testlerin değerlendirilmesini yapmaliyim...
Il aurait des copies des rapports de vol et des communications de ce fameux jour.
O güne ait uçuş trafik raporlarının ve iletişim kayıtlarının kopyalarının olduğunu söylüyor.
Apparemment, quand on demande les copies du scan d'une angio, ici, les gens croient qu'on veut juste les parties montrant le caillot.
Görünüşe göre burada anjiyo tomografisi kopyalarını istediğinde, insanlar sadece pıhtılaşma bölgesinin parçalarını vermeyi yeterli buluyorlar.
- Je corrige des copies.
- Testleri okuyordum.
Je ne vais pas noter ces copies.
Bunları puanlamayacağım.
Et écrivez votre nom dans le coin supérieur droit de vos copies.
ve kağıtlarınızın sağ üst köşesine adlarınızı yazın.
Tu as des copies de ces ordres?
Elinde emirlerin yazılı bir kopyası var mı?
Comme si j'avais pas fait de copies.
Kopyalayamaz mıyım sanıyorsun?
Faisons-en 10 copies.
Peki, günlüğün on kopyasını çıkaralım.
Les élèves ont aussi affirmé que vous avez vendu des copies.
O öğrenci ayrıca cevapları sattığını da iddia etti.
Ils ne m'ont pas laissé faire de copies, mais... J'ai pu faire un double de la photo.
Hiçbir şeyin kopyasını almama izin vermediler ama... resmin bir kopyasını aldım.
Mais avant ça, j'ai besoin que tu fasses des copies des documents divulgués dès que possible.
Ama o zamana kadar, anlaşma dosyalarının kopyalanması gerekiyor, acilen.
Tout ce que j'ai fait c'est lui expliquer ce qu'on fait tout le temps ici... faire des copies pour les assistants des assistants, et trouver le temps de faire des cafés.
Tek yaptığım, burada her dakika ne işle meşgul olduğumuzu anlatmaktı... Yardımcı yardımcılarının fakslarını çekmek, gelecek olan cevapları beklemek...
- Voilà. A l'intérieur vous trouverez tout les documents de propriété de la vidéo porno de Karen Darling ainsi que les copies restantes.
İçinde Karen Darling'in seks kaseti ile ilgili tüm dökümanlar var.
Toutes les copies ont été jetées.
Kongre'nin ve Beyaz Saray'ın görebileceği kadar kopyasını bile basmadılar.
Nous ne sommes que des copies... Mais ni vous...
Biz kopyayız ama ne sen....
Et ce n'est pas comme s'il existait des machines magiques qui feraient des copies identiques.
Ve bunun için, bir şeylerin tıpatıp benzerlerini yaratan bir sihir makinası olması gerekmez.
On doit remettre les pétitions et des copies du sondage.
Peki, dilekçeyi ve anket fotokopilerini unutmayalım.
- Non, j'en fais des copies.
Hayır, sadece kopyalarını Alacağım.
La police n'a pas fait de copies?
Poliste kopyaları yok mudur?
Il a envoyé des copies de nos ordres de missions à ces adresses.
Bizlere verilen görev emirlerinin kopyalarını o adreslere gönderdi.
Oui, j'ai demandé au docteur des copies, parce que je voulais savoir la vérité.
Evet, doğru olup olmadığını öğrenmek için doktordan bir kopya istedim.
Tu as encore une cinquantaine de copies, c'est ça?
Sende 50 kopyası olduğunu söylemiştin, değil mi?
La sécurité nous a aidé à en faire des copies.
Güvenlik görevlileri kopyalarını çıkardı.
Nous avons envoyé des copies à tous les partenaires, avec une note expliquant l'oeuvre d'art dans votre bureau.
Bütün ortaklarına bunu ve ofisindeki sanat eserlerinin birer kopyasını gönderdik.
Et il a d'abord fait des copies des données des urgences.
Ve ilk önce acil kayıtlarının kopyasını çıkartması gerekiyor.
Il faut leur donner les copies.
Suretleri herkese yayıyoruz.
Et la seule raison pour laquelle je suis là maintenant au lieu de faire des copies, c'est parce qu'il veut faire un deal avec vous.
Ve şu anda fotokopi çekmek yerine burada olmamın tek sebebi sizinle anlaşma yapmak istemesi.
Il demande les copies de mon rapport d'autopsie.
Otopsi raporumun kopyasını istedi.
Fais juste des copies pour demain, Tim.
-... yani isterseniz...
A part les passages tirés de mon roman qui ont été copiés de manière flagrante, je n'ai reconnu aucun style.
Romanımdan çalındığı aşikar olan bölümleri bir kenara bırakırsak bana bir şey çağrıştırmadı.
Il les a copiés.
Kopya çekti.