Translate.vc / Français → Turc / Cor
Cor traduction Turc
296 traduction parallèle
Ne l'ai-je pas vu assis près de la mine de soufre... jouant son cor bizarre... comme pour ramener le monstre du milieu des morts... pour accomplir ses oeuvres.
Söylediklerine göre, sertleştirilmiş kükürt çukurunun yanında oturmuş... canavarı cezbedip ona kötü teklifini sunmak için... garip borusunu çalıp duruyormuş.
Si un miracle soignait mon cor!
Bir mucize de nasırımı iyileştirse. Niye?
Mon cor! Il n'a pas pu être copié ici, enfin!
Aynısından bir tane daha olduğunu düşünmek komik!
Un cor de chasse, un habit de roi, 3 têtes de mort, des épaulettes dorées, et une robe de mariée.
İşte sahne eşyaları : bir boynuz, bir mavi kraliyet tuniği, üç kafatası altın apolet, iki çift deri ayakkabı ve bir tane de gelinlik.
Mon cor!
Üflemek.
Blow. Cor-blow.
Kornblow.
Sœur Ledyard. Si vous sonniez du cor?
Kardeş Ledeyard zannedersem boruyu bir daha öttüreceksin.
Sonnez du cor, sœur Ledyard.
Borunu öttür, Kardeş Ledeyard.
Sœur Ledyard, sonnez du cor!
Ledeyard kardeş, borunu çal!
Bonum vinum laetificat cor hominis.
"Bonum vinum laetificat coro mini."
C'est bien le cor de chasse du numéro d'Emilienne de Passy?
Bu gerçekten de Emilienne de Passy'nin ünlü gösterisinde kullandığı boru mu?
D'un cor au pied, peut-être?
Sen mi acı çektin! Galoşlarınla mı?
Il s'annonce en jouant du cor.
Kendi borusunu calan adam.
J'ai un cor qui me fait un de ces mal!
Bu nasır mahvetti beni.
Attention à mon cor!
Nasırıma dikkat et ama.
- Cor...
- Corcuera!
C'est un cor d'harmonie, en fait.
Evet ama aslında korno o.
Et maintenant, le cor.
Oh, şimdi boru girdi bu arada.
Le cor.
Boru.
Toutes mes affaires. Tout mon matériel, tous mes morceaux, mon cor. Tout.
Bütün eşyalarım bütün çalışmalarım, bütün kayıtlarım, büyük kornom.
Je dois veiller sur son matériel. Sur son cor.
"Çalışmalarıma iyi bak dostum, büyük kornoma da."
Aujourd'hui notre pays réclame la paix à cor et à cri.
* Ülkemiz ağlıyor * * Barış için bugün *
Et un cor, comme les Juifs?
- Boruya ne dersiniz?
C'est pas un clairon, c'est un cor.
Bu bir borazan değil, bir korno.
Quand l'aube pointera, je ferai sonner le cor d'Helm et chevaucherai...
Şafak söktüğünde... Miğferin borusu ötecek... ve ben yola düşeceğim.
Et le cor d'harmonie.
Fransız kornosu.
Le cor anglais.
İngiliz kornosu.
Je la parle avec mon cor.
Ben de o dili klaksonumla konuşuyorum.
Une maladie mentale, ce n'est pas un cor au pied.
Hemoroidi mi var sanıyorsun? O akıl hastası. Ne zaman çıkacağını Allah bilir.
C'est une partition de cor.
- Burası gramofon bölümü.
Et vous ne savez pas pourquoi il vous réclame à cor et à cri?
Bu adamın sizi neden istediğini de biliyor olamazsınız değil mi?
Là tu trouveras un cor, le Cor Résonnant.
Orada Resounding denen bir boru bulacaksın. [ Resounding :
Tu devras souffler dans le Cor Résonnant à trois reprises.
Çınlayan ] Boru Resounding'e üç kez üflemelisin.
Mais prends garde, une fois que tu es sous le charme du Cor, la Haine te détruira.
Ama unutma, bir kez borunun büyüsüne girdin mi nefret seni yok eder.
Mais, Keitel, si jamais Erik parvient à trouver le Cor Résonnant... Si jamais il traverse Bi-Frost, le Pont-Arc-en-Ciel... Si jamais il réveille les Dieux..
Ama, Keitel, eğer Erik Boru Resounding'i bulursa eğer Gökkuşağı Köprüsü Bi-Frost'u geçerse eğer tanrıları uyandırırsa...
Peut-être que nous ne trouverons pas le Cor Résonnant,
Belki Resounding Borusu'nu bulamayacağız.
Nous devons trouver le Cor Résonnant!
Boru Resounding'i bulmak zorundayız!
Nous serions heureux de vous entendre chanter à nouveau mais nous apprécierions si vous nous conduisiez, pas donner bien sûr, mais juste conduire au... hum bien pour être bref, au Cor Résonnant.
Şarkılarınızı tekrar dinlemeyi çok isterdik ama gerçekten eğer bize ödünç veriseniz çok makbule geçerdi yani sadece ödünç verirseniz... um yani Resounding Borusu'nu.
Vous savez comment jouer du Cor? - Oui, Sir, Oui.
Boruyu çalmayı biliyorsunuz, değil mi?
Ils ne pourront jamais faire résonner le Cor sans lui.
Bu olmadan Resounding'i asla öttüremezler.
Elle a soufflé dans le Cor Résonnant.
Boru Resounding'i o çaldı.
Commandant Crewson. - Je n'ai rien dit pour les bas...
Kumandan Crewson sizi uyarıyorum, külotlu çor- -
- Cor, c, est génial! - Comment sont les yeux?
- Tanrım, bu harika.
Sinon ma famille mourra de faim.
Yoksa çor çocuk aç kalırız.
- Si nous entrons en prison, ma famille mourra de faim.
Bu yoklukta mahpusa düşersek, çor çocuk rezil oluruz. Kimse yakalayamaz.
Ils doivent être affamés.
Çor çocuk açtır şimdi. Aç!
Si je te répare le bras, tu peux finir tout seul, non? "Cor-da, Derf." Fred. C'est ce que j'ai dit. "Derf." Pourquoi des dinosaures? Ils étaient en solde. Merci.
Haydi bakalım.
- Nous avons soufflé dans le Cor Résonnant.
- Boru Resounding'i çaldık.
Nous sommes sous le charme du Cor!
Hayır! Hayır!
Tu écrases mon cor!
Nasırımı eziyorsun!
Moins j'en sais par vous, plus j'ai de choix.
Senden duyduklarım ne kadar az olursa o kadar çor opsiyonum olur.