Translate.vc / Français → Turc / Coupé
Coupé traduction Turc
16,703 traduction parallèle
Riley, Riley, pour l'arrêter, tu dois graisse les rails sur une décantation en montée puis cliquez sur le carburant coupé.
Riley, durdurmak için yokuş yukarı raylarını yağlayıp yakıtı kesen düğmeye bas.
Salomon lui-même n'aurait pas coupé ce bébé en deux aussi proprement.
Kral Süleyman bile bu işi bu kadar pürüzsüz halledemezdi.
Il a désormais coupé les ponts.
Ama simdi bütün temasi kesti.
J'ai coupé le moteur et le transpondeur dès qu'on a quitté le champ de débris.
Enkaz alanını temizler temizlemez sürücüyü ve uydu vericisini kapattım.
J'me suis coupé.
Kestim
Une fois l'ouragan passé, tu leur as coupé la langue.
Fırtına geçtikten sonra da dillerini kesmişsin.
Un type a trompé ma sœur, alors je lui ai coupé la bite.
Adamın biri kız kardeşimi aldattı ve ben de onun çükünü kestim.
J'ai déjà coupé deux bites.
Bir keresinde iki çük kesmiştim.
Comment tu t'es coupé les mains?
Elin nasıl kesildi?
Chico a coupé les cheveux de Shameek dans ce fauteuil, à côté de là où vous êtes.
Chico, Shameek'in saçını kesmişti tam o önündeki koltukta.
Il m'a coupé les cheveux pendant 12 ans.
Babalık 12 yıl saçımı kesti.
Ca a coupé. Oh, c'est le tunnel.
Hat kesildi, tünel varmış.
C'est comme ça qu'il s'est coupé la main ou bien...
Ve bu... Elindeki kesik öyle mi olmuş yoksa...
Il s'est coupé quand sa main a glissé du manche sur la lame pendant qu'il la poignardait.
Bu kesik, bıçaklama eyleminde elin bıçağın sapından bıçağın ağzına kaymasının neticesi.
Il s'est coupé quand sa main a glissé du manche du couteau sur la lame du couteau pendant qu'il la poignardait.
Bu kesik, bıçaklama eyleminde elin bıçağın sapından bıçağın ağzına kaymasının neticesi.
Quoi qu'en fait, je me suis coupé avant.
Ee, aslında, daha önce kestim.
S'est-il coupé le doigt à Los Angeles ou à Chicago?
Elini Los Angeles'ta mı kesti yoksa Chicago'da mı?
Eh bien, il s'est coupé la main en la tuant.
Biliyorsun ki, karısını öldürürken elini kesmişti.
"Prends les nègres"? "Attrape les nègres"? J'en ai le souffle coupé.
"Zenciyi yakala, zenciye komplo kur." Bunlar soluğumu kesiyor.
J'espère que je ne me suis pas coupé.
Umarım bir yerimi kesmem.
Être trainée et enchainée m'a coupé l'appétit.
Etrafta zincirle çekiştirilmek iştahımı kaçırdı.
Quand ils m'ont coupé l'oreille, la douleur...
Kulağımı kestiklerinde, acı...
Tu as coupé le câble à Pykon.
Pykon'da ipi kestin.
Je suis désolé d'avoir coupé la corde à Pykon.
Pykon'da ipi kestiğim için özür dilerim.
Vous vous êtes coupé la jambe.
Kendi bacağını kestin.
Mme Hollar, prête pour une nouvelle coupe?
Tamam Bayan Hollar, yeni saçın için hazır mısın?
Belle coupe.
Güzel saç.
Tu veux que je lui coupe?
Senin için bölmemi ister misin?
Tu oses la coupe mohawk!
Mohawk modasını geri getirmişsin.
Si jamais tu mens ou tu dissimules les faits pour ton profit, soit je te coupe les couilles ou je te congédie.
Yalan söylersen, gerçeklerin gün yüzüne çıkmasına engel olursan taşaklarını keser gömerim seni. Ya da seni kovarım.
L'équipage de ce vaisseau de durs-à-cuire aborde le Scopuli l'utilise comme appât pour atomiser le Cant, expulse l'équipage dans l'espace sauf Polanski qui survit on ne sait comment, prend le contrôle puis coupe l'alimentation, fait le vide
Şimdi bu baş belası geminin mürettebatı Scopuli'ya biniyor ve Cant'e atom bombası atmak için yem olarak kullanıyor. Daha sonra nasıl oluyorsa mürettebattan sadece Lionel Polanski sağ kalıyor. Kontrolü ele geçiriyor.
Je coupe tout.
Her şeyi kapatacağım.
Ça me coupe.
Sürekli batıyor.
Coupe-toi un peu les cheveux et t'entendras mieux.
Şu uçlardan biraz kes de aklın başına gelsin.
Elle me coupe les ongles des pieds.
Ve tırnaklarımı kesiyor.
Il a engagé une fille de substitution car la sienne n'est jamais là et il a besoin de quelqu'un qui lui coupe les ongles des pieds.
Söyleyebilir miyim? Bir başkasını kızı olarak tutmuş çünkü bu kızı hiç yanında olmuyormuş ve o da tırnağını kesecek biri arıyormuş.
Je nous coupe du saucisson?
- Sosis keseyim mi?
Une coupe de champagne pour ces dames?
Siz hanımlara şampanya ısmarlayabilir miyim?
Souvent, je coupe la poire en deux pour la caution. Mais je vais suivre Me McPherson, vu la gravité de l'accusation.
Genelde yolu kefaletle bulduğumu ikiniz de biliyorsunuz ama bu sefer suçlamaların vahameti sebebiyle Bay McPherson'ı dinleyeceğim.
Lui : "Et une coupe qui te va?"
- Berber de ; "Demek güzel bir kesim istiyorsun?" dedi,
Je suis venu, vite fait bien fait, coupe, coupe, et voilà.
Kaşla göz arasında girdim, kıt kıt.
Kevin Ollie s'est fait faire une coupe par Pop.
Kevin Ollie'yi, Babalık bu koltukta tıraş etti.
- Tu peux pas te payer une coupe.
- Saç tıraşı olacak paran bile yok.
Je fais un cauchemar dans lequel il vient au salon, demande une coupe, s'assied dans mon fauteuil, et je ne sais même pas que c'est lui.
Bir gün dükkana gelip, sandalyeye oturup, saç tıraşı isteyecek ve ben onu tanımayacağım bile diye kabuslar görüyorum.
Dis à Pop que je passerai pour une coupe de cheveux.
Ona, tıraşa geleceğimi söyle.
Ta dernière coupe de cheveux?
Ya da saçını kestin?
Ça coupe l'afflux sanguin vers la main et l'avant-bras.
Bu, eline ve ön koluna giden kan akışını kesecek.
Je t'offre une coupe. Joseph.
- İçki ısmarlıyorum.
D'où vient votre coupe de cheveux, d'une école de coiffure?
Saçını nerede kestirdin kuaförlük okulunda mı?
Et il poignarde et coupe et tranche jusqu'à ce que cette rage disparaisse.
Öfkesi gidene kadar onu bıçaklıyor, kesiyor ve doğruyor.
Buvez cul-sec, mon noble roi, cette coupe de bon vin.
Bu tatlı şarap kadehinden uzun uzun için kralım.