English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Crate

Crate traduction Turc

72 traduction parallèle
Tiens, cherche-le! C'est à So-crate.
Evet, So-Krates altına bak.
Le président est un demi-crate.
Başkanımız yarı-demokrat. Hey?
Ensuite, va acheter un couteau... une fourchette et une cuillère. Et un verre.
Sonra Crate Barrel'a gidip, bir bıçak bir çatal, bir kaşık ve gitmişken bir de bardak al.
Une liste de mariage chez Crate Barrel!
Crate and Barrel'a kaydolmuşsun
Maintenant, la caisse.
Now, the crate.
Merci. À propos, bande de trouducs, la liste de mariage est chez Crate Barrel...
Sağ ol.Bu arada hediye listemiz Crate Barrel'da hıyar herifler.
On va aller chez Crate Barrel.
Pekala. Bak. Crate Barrel'a gideriz.
Il passe devant le panneau, arrive dans Crate Lane, sans se rendre compte qu'il y a des travaux.
Reklam panosundan geçer, yolun çalışma nedeniyle kapalı olduğunu fark etmeden Crate Yoluna girer.
Les enflures sautent dans leur voiture, filent par Crate Lane, et atterrissent dans Marple Street.
Bok çuvalı pislikler arabalarına geri atlayıp Crate Yolu boyunca gidip, Marple Caddesine geldiler.
Il s'est ensuite garé dans Crate Lane près d'un chantier pour n'être ni vu ni entendu.
Sonra Crate Yoluna, gürültülü binaların yanına park etti. Orada onu kimse duyup göremezdi.
Le magasin de déco, c'est plus loin.
Crate Barrel yaklaşık 4 blok ileride.
- C'était pour ça que l'on a traversé tout ce bordel à pied.
Ugh! Hayır. O zaman bu Crate and Barrel'ı dolaşmaya gidebilmemiz için bir sebep.
Mais à chaque fois que je t'ai vu l'année dernière, tu ne parlais que du canapé de Conforama ou de Maisons du globe.
Geçen yıl seni on görüşümün sekizinde konuşabildiğin tek konu kanepeyi "Crate and Barrel" den mi yoksa "Pottery Farm" dan mı alacağındı.
D'où viennent-ils?
Crate Barrel'den falan mı?
On le remplacera par un truc simple, un truc de chez Crate Barrel, je ne sais pas.
Sonra yerine sade bir şey koyarız, Crate Barrel'dan bir şey alırız işte, ne bileyim.
Si elle veut voir de nouveaux habillages de fenêtres, tu vas chez crate barn.
Yeni bir pencere doğraması isterse, ona bir ambar inşa et.
Dynamite "crate held" 20
Sandıkta 20 tane vardı.
Pas moyen que tu épouses cet homme!
Şimdi Crate and Barrel *'e kayıt olduk ama sen de bi şeyler yapmak istersen, bu daha özel olur. Bu adamla evlenmiş olamazsın!
Vous êtes dé-mo-crate.
Demek bir Demokratsın.
L'autre jour, j'ai coulé un bronze en plein milieu de Loisirs Créations. Quarante-cinq minutes plus tard, il avait disparu.
Evet, geçen gün bir Crate Barrel'ın ortasına bokumu yaptım ve 45 dakika sonra geri döndüğümde gitmişti.
Il y a de l'argenterie de chez Crate and Barrel ici.
Crate ve Barel sofra takımı mı görüyorum orada?
Crate and Barrel.
Crate ve Barrel, Crate ve Barrel.
Quand j'étais encore dans le secteur, Les Humains ont envoyé mon père à la Crate.
Ben Sektördeyken insanlar babamı Crate'e gönderdi.
Tu as quelqu'un dans la Crate, aussi?
Crate'de bir yakının var mı?
Nous ne serons pas repérés Les Montrose ont des relations avec la société de sécurité qui commande la caisse.
- Bizi bulamazlar. - Montrose'ların Crate'in güvenliğini sağlayan şirketle bağlantıları varmış.
Si vous voulez le revoir, vous allez utiliser votre influence pour obtenir la libération de ces cinq prisonniers Atrians de la Crate.
Eğer onu tekrar görmek istiyorsanız, bağlantılarınızı kullanıp bu beş Atrian esirin, Crate'den çıkarılmasını sağlayacaksınız.
On allait faire libérer les Atrians du Crate.
Atrianları, Crate'den kurtaracaktık.
C'est ce que tu aurais acheté à un Crate Barrel
- Crate Barrel'den alabileceğiniz şeyler.
Je vous demande de relâcher quelqu'un de la Crate.
Crate'deki birini serbest bırakmanı istiyorum.
Ça doit être étrange de revenir après avoir été 8 ans dans la Crate.
Crate'de sekiz yıl kaldıktan sonra geri dönmüş olmak garip gelmiştir.
Il y a des années, elle a été envoyée à la Crate pour garder des armes illégales.
Yıllar önce yasadışı silah bulundurduğu için Crate'e gönderildi.
Je suis responsable de ta sortie de Prison.
Crate'den serbest bırakılmanı sağlayan kişi benim.
Vega a promis qu'elle te ferait libérer de prison, et elle l'a fait.
Vega seni Crate'den çıkaracağına söz vermişti, sözünü de tuttu.
Je vais t'envoyer à la Crate... comme je l'ai fait avec Saroya il y a plusieurs années.
Seni Crate'e göndereceğim. Tıpkı yıllar önce Saroya'ya yaptığım gibi.
Le mirzan... ou la Crate.
Mirzan Veya Crate.
Sans elle, nous serions tous en prison.
Eğer o olmasaydı, hepimiz Crate'de olurduk.
Quand j'ai menacé de le révéler, il a essayé de m'envoyer dans la Crate.
Onu açığa çıkarmaya çalıştığımda, beni Crate'e göndermeye çalıştı.
Maintenant, si le Hwatab découvre qu'il possède des explosifs il sera envoyé dans les Crates.
Eğer Hwatab, onda bomba olduğunu öğrenirse, onu Crate'e gönderecektir.
Il y a une raison pour que Vega ait déployé autant d'efforts pour la faire libérer de la Crate.
Vega onu Crate'den çıkarmak için boşuna bu kadar adım atmamış demek ki.
C'est la seule personne de confiance au gouvernement pour s'assurer que les Trags sont les seuls Atrians envoyés à la Crate.
Sadece Tragların Crate'e gönderilmesini sağlayabilecek güvenebileceğimiz tek yetkili
Et chaque jour que j'étais dans la caisse, je jurais que je ne laisserai plus cela se produire.
Ve Crate'de olduğum her gün bunun bir daha olmayacağına dair yemin ettim.
Et le Hwatab et ma mère seront envoyé à la Crate.
Hwatab ve annem de Crate'e gönderilecek.
Lui aussi tu vas l'envoyer au Crate?
Onu da Crate'e gönderecek misin?
Espérons, que dès demain matin, les Trags seront sur le chemin du Crate.
Umarım yarın sabah itibariyle Traglar Crate'e doğru yola çıkmış olurlar.
Dites-nous où se trouve le Suvek, ou vous finirez vos jours au Trou.
Suvek'in nerede olduğunu söyle yoksa ölene kadar Crate'de kalırsın.
Nous demandons que, au lieu de fleurs, vous nous envoyez des cartes-cadeauc Crate Barrel.
Teselli olarak çiçek ve Crate Barrel hediye çekleri talep ediyoruz...
Ça nous a aussi donné la chance de gagner ces verres à pieds fabuleux.
Ayrıca, evlenmek bize Crate Barrel'e * kaydolma şansı verdi bu sayede bu muhteşem kadehi alabildik.
J'imagine que je préfère Castorama ou IKEA, ce genre de trucs.
Sanırım ben daha çok Pottery Barn ve Crate and Barrel'dan alışveriş yapacak biriyim.
Crate prétend qu'interdire de pécher depuis le quai revient au même que le moins connu mais plus personnel conseil avisé ne pose pas ton beignet où tu mets tes cookies.
Sandık, çok bilinen tavsiye "şirket havuzunda balık tutulmaz" ile daha az bilinse de şahsen benim çok sevdiğim "ekmek teknesinde zifaf gecesi yapılmaz" aynı diyor.
Crate, va vérifier.
Sandık, git bir bak.
Comment va Crate?
- Sandık nasıl?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]