English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Dancing

Dancing traduction Turc

381 traduction parallèle
Tu parles de ce dancing populaire, en bas?
Aşağıdaki ikinci sınıf eğlenceden mi bahsediyorsun?
Je suis allée à L.A. J'ai trouvé un job dans un dancing.
Sonra L.A.'e geldim. Ucuz bir yerde dans işi buldum.
Je le faisais au dancing.
Ben bunu çocukluğumdan beri yaparım.
Ce dancing, le Meadowbrook, tu connais?
Şu dans salonu Meadowbrook, orayı biliyor musun?
Il est au dancing.
Koca gün dans salonundan hiç çıkmıyor.
La petite île de Todday se trouve isolée à cent milles de la terre ferme, sans cinéma, sans dancing.
Küçük Todday Adası anakaradan yüz mil uzakta ve toplumdan tamamen izoledir. En yakın sinema ve dans salonundan yüz mil uzakta.
On me nomme "Cibiche". Je tiens le piano dans un dancing.
Sıradan bir orkestrada piyano çalıyorum.
Mais cet Irlandais sauvage a saccagé un dancing.
Fakat sizin vahşi İrlandalı bir dans salonunu yerle bir etti.
On veut le Dancing Kid et sa bande.
Dancin'( Dans Eden ) Kid ve çetesini istiyoruz.
Tout à l'heure, tu as dit le Dancing Kid.
Demin Dancin'Kid olduğunu söylemiştin.
Le Dancing Kid et Vienna, ce n'est pas pareil.
Kid'le Vienna bir değil ki.
La diligence attaquée, votre frère tué, et vous ne pensez qu'à pendre le Dancing Kid.
Biri posta arabasını soymuş, kardeşin öldürülmüş, seninse tek düşündüğün Dancin'Kid'i sallandırmak.
Vous vouliez le Dancing Kid, marshal.
Dancin'Kid'i istiyordun şerif.
La ville sera ruinée et n'oubliera pas le Dancing Kid!
Bu kasabayı öyle meteliksiz bırakacağım ki, Dancin'Kid'i asla unutamayacaklar.
Elle n'a rien à voir avec le dancing.
Hayır değil, efendim.
Et tu la vois souvent au dancing?
Dans salonunda onu çok sık görüyor musun?
Je pensais qu'on pourrait aller... au cinéma ou au dancing.
Güzel ve sessiz bir akşam düşünüyordum sinema ve danslı.
Et comment vous êtes-vous retrouvée dans ce dancing?
Ve o dans salonu sahibiyle başını nasıl derde soktun?
Peu après, en allant en ville pour les formalités, je suis passée devant le dancing.
Daha sonra, şehirde bazı yasal işlemlerle uğraşırken bir dans salonunun önünden geçtim.
Le dancing entre la 49e rue et Broadway.
Cadde ve Broadway'in köşesindeki dans salonu.
Elle a vu mes gars au dancing.
Dans salonundayken çocukları gördü.
Au dancing Azzuro?
Azzuro'nun yerine mi?
Là où il y a le marchand de glaces, il y avait un dancing, appelé...
Dondurmacının yerinde dans salonu olan kötü bir yer vardı...
Dans un dancing?
Bir dans salonunda? - Ah-hah.
- Au dancing, ce soir.
- Bu gece dansta.
Alors faut que tu viennes au dancing ce soir.
Bu yüzden bu gece benimle dansa gelmelisin.
Mais à présent, je te demande de venir au dancing, ce soir.
Ama senden istiyorum - bu gece dansa gel.
Dimanche dernier, au dancing, j'étais trempé.
Geçen Pazar klüpte terledim.
C'est pas un dancing mais le quartier des facultés.
Orası... öğrencilerin yaşadığı yer değil mi?
Un dancing!
Bakın, dans salonu!
Je suis au Las Vegas, derrière le dancing.
Dans salonunun arkasındaki Las Vegas Otel'deyim.
On s'est rencontrés au dancing. J'étais avec des amis.
Bu sabah kamp alanında onlarla karşılaştım.
Moi et les copains, on allait à la porte du dancing regarder les filles! C'é tait chouette!
Bu hester strretteki parkta çalardı Ben ve çocuklar kapı açıldığında seyrederdik dans edenleri.
Non, Charlie, elle ne fait que du go-go dancing.
Olmaz, Charlie, bu sadece dans etmeyi bilir.
{ c : $ 88FF00 } { y : bi } we re dancing in the midnight sky
Gece yarısı, gökyüzünde dans ediyoruz,
LE DANCING LE MIEUX CLIMATISÉ DE FLORIDE
- GÜNEYİN EN NEFİS KLİMALI BALO SALONU
Et d'abord, un arrangement de "Dancing in the Dark".
İlk melodimiz "Karanlıkta Dans" tan özel bir düzenleme.
Le "Klu" était un restaurant-dancing, très grand.
"Klu" danslı bir restorandı. Çok büyüktü.
- "Dancing in the Dark".
- "Dancing in the Dark".
Tante Bea, avec le reste de l'argent, nous invita dans un dancing sur Broadway.
Paranın geri kalan kısmıyla Bea teyzemin yaptığı şey bizi Broadway'deki bir dans salonuna götürmek oldu.
Je savais seulement faire comme Springsteen... dans la vidéo de Dancing in the Dark.
Bildiğim tek adım Springsteen'in "Dancing in the Dark" videosunda yaptığı adımdı.
Ladd, est-ce que ce développement sera aussi grand que Dancing Trout?
Ladd, bu yatırım "Dancing Trout" kadar büyük olacak mı?
Miracle Valley ira bien plus loin... que ce que nous avons fait à Dancing Trout.
Miracle Vadisi, Dancing Trout'ta yaptıklarımızdan çok daha fazlasına sahip olacak.
Dirty Dancing.
Sokak Dansı.
# And my old dancing bag #
# Sırt çantam üzerimde #
- Quoi? C'est un dancing.
- Burası bir disko.
Ils veulent se débarrasser des occupants du 3e et louer les chambres aux filles du dancing.
Üçüncü katı tamamen boşaltıp dansçı kızlara vermek istiyorlar.
Il y en avait toujours un dans le dancing.
Dans salonunda ortalikta hep bir tane vardi.
- DANCING - REPAS
- LOKANTA
- Oui, c'est un dancing. - C'est fini, Martin.
- Kovuldun, Martin.
Le Dancing Kid?
Sen Dancin'Kid olmalısın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]