Translate.vc / Français → Turc / Daïquiri
Daïquiri traduction Turc
114 traduction parallèle
Votre médicament... et votre daïquiri.
İlaç ve soğuk kokteyl zamanınız geldi.
- Je peux avoir un daïquiri?
- Bir Daiqui alabilir miyim?
- Daïquiri banane.
- Muz dakiri.
Daïquiri glacé!
İşte buldum bir tane.
"C'est celui qui a flingué ce mec. " ll va me servir un daïquiri, ou il va disjoncter et me flinguer! "
Belki bana da çilekli kokteyl ve soğan halkası ikram eder, belki de ağzıma s.çar "
C'est la fin du daïquiri à la banane!
Bu artık Banana Daiquiri'nin sonu anlamına geliyor.
Fini les daïquiris, ce soir.
Bu gece başka daiquiri içmeyeceksin.
Un daïquiri.
Bana bir daiquiri ver.
Et le daïquiri à la banane?
Peki ya muzlu kokteyl?
- Pause daïquiri.
En iyisi bir daiquiri molası verelim.
- Daïquiris!
Daiquiri.
- Tu as bu un daïquiri? - Oui.
- Bu gece rom mu içtin?
Tu sais faire les daïquiris?
Daiquiri yapmayı bilir misin?
Le daïquiri Hemingway, c'est 6 cl de rhum blanc, 3 cl... 3 cl de citron vert, 3 cl de sirop, pamplemousse et grenadine.
Hemingway kokteyli için iki ölçü rom... Bir ölçü misket limonu suyu, bir ölçü sıradan likör biraz greyfurt suyu, üstüne de nar şurubu koy.
Je bois un daïquiri.
Seninle Hemingway kokteyli içiyorum.
Du daiquiri.
- Biraz daiquiri.
Prenez un daiquiri givré.
Bir içki daha iç.
Daiquiri lce? Honeycomb Candy?
Daiquiri'li, balpeteği, kakao
Comment on dit un "daïquiri banane"?
- "Muz dakiri" nasıl denir?
Et pour moi un daiquiri glacé.
Ben de buz gibi bir kokteyl istiyorum.
Nous bombarderons les dépôts de Daquiri à 18h00.
Saat 18 : 00'de Daiquiri'deki depoları bombalayacağız.
Dès que tu entres dans une "cahute à daiquiri", tu te vends au rabais!
Ne zaman pis bir kulüpten içeri girsen kendini ucuza satıyorsun.
Un daiquiri à la myrtille.
- Üzüm Likörü.
- Vous voulez un daiquiri?
- İster misin?
Un ginger ale et un daiquiri.
Zencefil suyu ve benimkinden.
Au fait, c'est le daiquiri ici, et le mojito au Conuco.
Bu arada diğerlerini de unutmamak lazım.
- Tu as besoin d'un daiquiri.
- Yapmak istediğin şey tehlikeli.
Vous voulez me donner un Stoli-tonic... un bloody mary... et un daiquiri lime?
Bir votka tonik, bir Bloddy Mary, bir de limonlu Daiquiri alabilir miyim Iütfen?
- Bois ton daiquiri.
- Sus da Daiquiri'ni iç.
- Je déteste le daiquiri.
- Daiquiri'den nefret ederim.
Tu adores le daiquiri.
Hayır etmezsin. Daiquiri'ye bayıl ırsın.
Un daïquiri vierge pour moi.
Benimki alkolsüz.
Je crois que je vais finir ton daiquiri.
Tamam, ben sadece... Daiquiri'ni bitireceğim.
Retournez à votre daiquiri sans alcool et à vos affaires.
Sen o bakire pembesi daiquirine dön ve kendi isine bak.
Quelqu'un voudrait un autre daiquiri?
Rom, limon kokteylinden daha isteyen var mı?
- Oh, un daiquiri s'ils- -
Oh, uh, bir rom-limon kokteyli eğer...
Un daiquiri et un bourbon avec des glaçons.
Bir rom-limon kokteyli ve bir bourbon, buzlu olsun.
Vous avez bu un daiquiri de trop, hier soir?
Dün gece çok fazla Daiquiris mi içtiniz?
vous l'habillez en Tyrolienne, je débarque avec les mecs, on boit quelques daiquiris et on voit ce qui se passe.
Onu İsviçreli bir dağ kızı gibi giydirin, biz de gelir bir kaç kadeh daiquiri yapar, hafif çakırkeyif olduktan sonra ne olacak görürüz.
Justin, ton daiquiri sans alcool.
Justin, senin kokteylin.
Nous enregistrons les passagers des rangées Pinacolada à Daiquiri.
Suntan Havayolları sizlere "piña colada" ve limonlu kokteyl ikram ediyor.
Hal a branché le mixeur et soudainement des daiquiris se sont mis à pleuvoir.
Yaramazlık yapıyoruz. Hal blenderi çalıştırdı. Birden daiquiri'ler her yeri karıştırdı.
Un daiquiri sans alcool.
Alkolsüz çilek kokteyli.
Je me fais un petit daiquiri-banane. T'en veux un?
Muzlu kokteyl yapıyorum, ister misin?
Et bien, entre autres choses, je pense que j'ai inventé le Daiquiri Banane, deux siècles en avance.
Neredeydin? Diğer şeyler dışında, galiba Muzlu Rom birkaç yüzyıl erken keşfedildi.
Vous voulez un daiquiri léger?
"Bakire kokteyli" ister misiniz?
C'est un daiquiri normal, mais servi par ce demi-portion.
Aslında normal kokteyl. Sadece ona verdiriyorum.
Et bien, entre autres choses, je pense que j'ai inventé le Daiquiri Banane, deux siècles en avance.
Diğer şeyler dışında, galiba Muzlu Rom birkaç yüzyıl erken keşfedildi.
Eirik, un Daiquiri-Neige.
Eirik, sana kar kokteyli hazırladım.
Comme quand ma mère se faisait des daiquiris, et qu'elle chantait du Tanya Tucker.
Annemin daiquiri içip Tanya Tucker şarkılarını söylemesini hatırlatıyor.
Un Daiquiri?
Daiquiri?