English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Delá

Delá traduction Turc

108 traduction parallèle
Il perd beaucoup de son effet perturbateur... au-delá de 1500 yards.
Bir zayıflık var. Aletlerimiz potansiyel etkinin 1400 km'den sonra hızla düştüğünü gösteriyor.
Les Fetes de fin d'année approchant... que tout militaire désireux de porter ses voeux... désireux de poster ses voeux... ne le fasse pas au-delá du 1 3 aoùt... vu l'afflux de courrier á cette époque.
Noel döneminin yaklaşması nedeniyle yakınlarına Noel kartı göndermek isteyenler bunu en geç 13 Ağustosa kadar yapmalılar. Çünkü, aksi halde çok yoğun bir mektup trafiği oluşuyor.
quelqu'un dans l'Au-delá.
Diğer tarafta bu kadın.
"Nous nous retrouverons tous dans l'au-delá."
Ötede yeniden buluşmamıza izin ver.
AU CŒUR DE L'afrique, AU-DELA DE TOUTES -
AFRİKA'NIN DERİNLİKLERİNDE...
Si elle prend le temps de regarder. INTERDIT DE FUMER AU-DELA DE CETTE PORTE
Eğer yeterince hızlı bakabilir ise.
Crache au-dela de ce bout de bois.
Şu oduna bir tükürüver.
Certains esperent le trouver par dela la riviere ou la montagne.
Onun başka bir nehri ya da dağı geçtiklerinde bulmayı umarlar.
Le bateau de Sektet portait l'ame dans l'au-dela,
Ölünün ruhunu öteki dünyaya taşıyan Sektet gemisi.
Leurs ames devaient accompagner la princesse, dans l'au-dela, "
Ruhlarının öteki dünyaya yolculuğunda prensese eşlik etmek için öldüler. "
L'au-dela a eu raison de son diademe.
Ruhlar diyarı onun hükümranlığı altında üstünlük kazandı.
Je me suis battu pour les agriculteurs. J'ai diminué les impôts.
Bayan Dela Lago, arkadaşınızla daha dikkatli olmalısınız.
"AU DELA DU FAR WEST"
"SİLAHIN HAYALETİ"
Voici Patton, le gangster, à Gela avec sa 7ème armée.
Gangster Patton, 7'nci ordunun başında Dela'ya inerken.
Elles peuvent  tre venus de notre endroits, ou juste vol Ž au-dela d'ici.
Bizim oralardan gelmiş ya da geçmiş olabilirler.
Il est venu avant que des bateaux aient été inventés, ce qui implique qu'il est venu à pied sec par dela le détroit de Bering quand il a formé un large pont de terre pendant la dernière période glaciaire.
Teknenin icadından önce geldiler,... son buz devri sonrasında, iki kıtayı birleştiren buzul köprüyü kullanarak,... Bering Geçidi üzerinden yürüyerek geldikleri anlaşılıyor.
Est-ce que nous sommes au-dela du budget prévu?
- Bütçeyi mi aşıyoruz? - Evet aşıyorsunuz.
Mais pas au-dela de 100 milles.
Fakat, en fazla 1100 mil.
Des incendies ont éclaté au-dela du périmetre établi hier.
Askeri bölge sınırının ilerisinde dün yeni yangınlar çıktı.
Au-dela des montagnes?
Dağlarda mı?
Puis, je disparais... sous la forte présomption... que je vais me jeter... du haut dela plus proche falaise... puis, in extremis... je crie à l'aide, à mon sauveur.
Sonra yok olurum ki, herkes öncelikle en yakın kayalıktan kendimi aşağı attığımı düşünür. Ve sonra, kurtarıcıma bana yardım... -... etmesi için yalvarırım.
Au-dela de cette racaille, ce sera notre sauvegarde.
Soz konusu oIan, o arabaIi serseriIerden uzakta bir yerde surecegimiz yasam.
Près de 1 5.000 troupes obtiennent un aperçu désireux DELA US deUn.
Neredeyse 15.000 kişi oradan, A.B.D.'ye hevesle bakmışlardır.
[Foule enthousiaste] pour les autres, les GI DELA "DearJohn" lettres - cela signifie recommencer, en remplacement de ce qu'ils ont perdu.
Diğerleri için G.I.'ın "Sevgili John" tezkeresi hazırlandı. Bunun anlamı kaybettiklerini yerine koymak için baştan başlamaktı.
MAD MAX AU-DELA DU DOME DU TONNERRE
KIYAMET ARENASI
Je suis desole de vous deranger, mais... c'est au-dela de mon autorite.
Bakın, sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim ama bu iş beni aştı.
Au-dela, le silence.
Bunun ötesinde sessizlik var.
Ke reviens... de l'au-dela.
Ölümden geri döndüm.
Fais gaffe, on ne sait pas ce qu'il y a au-dela de cette crête.
Kendine dikkat et, Çünkü sırtın sonunu bilmiyoruz.
Je me suis pris la tête avec une idée Si quelqu'un pouvait trouver L'agencement parfait de tout les objets dans un espace donné, il en decoulerais une résonance positive dont les bénéfices à l'habitat individuel dans cette espace donné seraient seraient décuplés, au-dela de l'imagination.
Herhangi bir boşluktaki nesnelerin, bir bütün olarak kusursuz şekilde tertiplenmesiyle oluşacak tınının, oradaki bireylere birçok yönden,... büyük yardım sağlayacağı düşüncesi üzerine kafa yormaktayım.
Tu peux faire avaler à tes adolescentes que c'est dela perspicacité mais çà ne veut rien dire
Öğrencilerin bunu zekice bulabilir ama hiçbir anlamı yok.
Il m'a guidé Au dela des eaux- -
# Sakin suların kıyısına götürür -
Il m'a guidé Au dela des eaux calmes
# Sakin suların kıyısına götürür.
Au dela des eaux calmes
# Sakin suların kıyısına götürür.
Il m'a guidé au dela des eaux calmes... traduction : BLASE
# Eksiğim olmaz.
Regardez au-dela des doigts.
Parmakların ardına bak.
Non, non, regarde au-dela.
- Hayır, hayır. Nesnelerin ardına bak.
Tu parles d'une vie ou tout est possible, au-dela des regles.
Burada oturup, sınır tanımayan bir yaşamdan kuralları yıkmaktan söz ediyorsun.
"Lycée de Cradle Bay" "Les Grandes Espérances" "lls avaient été la-bas si petits et innocents. Et tout au-dela était si grand et inconnu."
"Orada o kadar masumdum, ve ötesi bilinmiyordu ve muhteşemdi"
Au-dela des chemins de France
Fransa yollarında
Sur une pierre au-dela
Şurada bir taş üstünde,
Que la mort au-dela du temps
Que la mort au-dela du temps
En numerisant ses influx nerveux, Vance revait de controler sa societe depuis l'au-dela.
Şirketine mezarının ötesinde yön vermek için beyin aktivitelerini dijitalize etmek onun hayaliydi.
Vers l'infini et au dela!
Yukarı! Yukarı ve uzağa Ağ!
Le pouvoir, au dela de tes reves.
Vahşi rüyalarının arkasındaki şeyi.
Au-dela des chemins de France Je les suivrai au bout du monde
Kapatıldı zindana ve suçlanıyor büyücülük yapmakla.
Mangez mon corps, buvez mon sang Vautours de Montfaucon Que la mort au-dela du temps
Pirene'den ve Ege'den buraya gelir Faslılar, Endülüslüler ve Yahudiler...
Bien sûr, l'ironie ultime est que David Gale qui est devenu un martyr involontaire pourrait depuis l'au-dela reussir la ou il avait echoue de son vivant.
Olayın ironik yanı David Gale yaşamı boyunca yapmaya çalıştığı fakat başaramadığı şeyi, farkında olmadan ölümünde yaptı.
Ce faisant, l'avaleur de péché absorbait... les péchés des défunts, purifiaient leurs ames... et leur assuraient ainsi le passage vers l'au-dela.
Böyle yaparak... merhumun günahlarını emermiş. Ruhlarını temizleyerek öteki dünyaya rahatça geçmelerini sağlarmış.
Luciano de la Bastida, procureur près du tribunal de Galice.
Ben Galiçya baş savcısı Luciano dela Batida'yım.
Salut les gars, vous cherchez dela compagnie?
Hey, beyler. Eşlik etmemi ister misiniz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]