Translate.vc / Français → Turc / Denté
Denté traduction Turc
48 traduction parallèle
Paraît qu'elle l'a denté!
- Acaba şey doğru mu...
N'est-ce pas une sorte de, comment dire, de vagin denté menaçant de vous engloutir?
... bunlar sizce dişli bir vajinaya benzemiyor mu? Sizi yutan bir dişli vajinaya..
L'angle et la profondeur suggèrent un mouvement rapide avec un objet tranchant et denté.
Açısı ve derinliği, sivri uçlu ve keskin bir nesneyle hızlı bir batırma hareketi yapıldığını gösteriyor.
En gros, nous cherchons une espèce d'outil, quelque chose de denté.
Çok benziyor. Esas olarak, bir tür keski sivri uçlu bir şey arıyoruz.
Je me suis pris le côté denté d'un bouton de duffel-coat Burberry.
Kalın kumaşlı bir Burberry montun keskin kenarı yüzüme çarpmıştı.
Je vois le machin denté devant.
Tamam, dişli şeyi karşımda görüyorum.
Tu m'as dit al dente.
Senin için elimden gelenin en iyisini yaptım.
- "Al dente"? C'était croquant.
- Diri istemiştim, bu kıtır kıtır.
Non, parce que les pâtes doivent se manger al dente!
- Çünkü makarna taze yenmeli.
C'était al dente.
Biraz fazla pişmemişti değil mi? Hayır.
Vous l'aimez crémeux ou al dente?
Mısır ezmesini nasıl seversiniz? Normal mi, yumuşak mı yoksa sert mi?
Les pâtes ne sont pas al dente :
Anlatabildim mi? Spagetti tane tane olmamış mı? "Kesin anti-seministler pişirmiştir" der.
Requin "al dente".
Köpekbalığından yemek yapmadım ki hiç. Bol acılı köpekbalığı.
Une assiette de spaghetti marinara al dente.
Bir tabak domates soslu spagetti.
C'est "Al-Dente".
Bu'al dente'.
"Al-Dente"?
'Al dente'?
Mangeons'Al-Dante'...
Hadi'al dente'yiyelim...
Mangeons'Al-Dante'.
Hadi'al dente'yiyelim.
Nous ne mangerons pas'Al-Dante -'?
'al dente'yemeyecekmiyiz?
Elles ne sont pas al dente.
İstediğim gibi pişmemiş.
" mes jambes me donnèrent l'impression
" Bacaklarım birer al dente spagetti gibi...
" de n'être que deux spaghettis al dente.
" zayıf düşmüştü.
J'aimerais les miennes al dente.
Benimki "al dente" olsun.
- Poché. Un soupçon de sauce hollandaise sur le côté et des brocolis. Mais pas al dente.
Buğulanmış... yanına bir parça holandez sosu, haşlanmış brokoli, ama tane tane olmasın.
Le Denbe et le Mt Vernon seraient libres.
Sadece hotel Dente ve Mount Vernon açık.
- Le Denbe est bien.
- Dente iyi.
- Le Denbe, ça ira.
- Dente iyi.
- Trop tard.
- Dente'yi şimdi başkaları ayırttı.
"Dente".
Dis.
- Al dente?
- Al dente?
Un peu al dente.
- Biraz az haşlanmıştı.
Elles sont al dente.
"Al dente" usulü olmuş.
- Bouillon et fusilli? - Assurez vous que les pâtes soient al dente.
Makarnayı çok haşlamayın.
Je les préfère à point.
Benim makarna "al dente" olsun o zaman.
Je préfère mes pâtes al dente, et la pancetta était un peu bizarre.
Tamam. Makarnamı diri severim ve pancetta da biraz garipti.
On fait cuire nos spaghetti "al dente", dans une casserole d'eau bouillante.
Bir tencere kaynar suda spagettimizi dirileşene kadar pişiriyoruz, dişinize sıkı gelecek.
Al dente.
Tane tane olsun.
Les farfalles, c'est al dente.
Chang, kelebek makarnalar dişe gelir kıvamda oldu mu?
Al dente, les pâtes.
Makarnayı çok pişirme.
Mais il y a quelque chose à propos de cette chose qui donne le al dente parfait.
Bunun hakkında bir şey var ki bunu harika yapan, makarnanın az pişmiş olması.
Elles sont toujours Al dente.
Her zaman az pişmiş.
Vous les aimez al dente, vous?
Makarnayı az pişmiş mi seversin?
Y a plusieurs écoles, mais moi, je les aime juste un poil, un chouïa plus dures qu'al dente.
Makarna yapmanın birden çok güzel yolu var ama ben makarnamı az pişmişten biraz fazla seviyorum.
Mais là, elles sont al dente.
- Tamam şu an az pişmiş kıvamda!
Bonne chance pour rendre ta nouille "al dente."
Askerinin selam durması konusunda iyi şanslar.
Les pâtes sont des agnolotti maison avec une sauce à base de veau et sont servies al dente.
Makarnamız ise dana etli musakkalı ev yapımı agnolotti ve dişe gelecek şekilde yapıyoruz.
Catastrophe al dente au large de San Clemente!
San Clemente sahilinde makarna felaketi al dante!
La vieille nouille reste al dente malgré la décongélation.
Eski makarna erime sonrası hala kendine gelemedi.