Translate.vc / Français → Turc / Derek
Derek traduction Turc
4,626 traduction parallèle
Pose le quelque part à l'abri, Derek.
Güvenli bir yere koy Derek.
Derek?
Derek?
Derek, qu'est-ce que tu vas dire?
Derek, ne diyeceksin?
Je ne me sentais pas très bien, Derek a appelé, au cas ou.
Kendimi pek iyi hissetmediğim için Derek her ihtimale karşı aradı.
à plus Derek, au revoir.
- Görüşürüz Derek. - Hoşça kal. Görüşürüz.
Arrête de regarder par là, Derek.
Oraya bakıp durma Derek.
Derek, veux-tu arrêter de regarder par là.
Derek, şuraya bakıp durma.
Il n'y en a pas d'autre Derek, C'est celle là.
Öteki diye bir şey yok Derek. Bir bu var.
Bonjour, Derek.
Günaydın Derek.
Mais, Derek, lui, partirait chercher une échelle.
Ama Derek koşup bir merdiven getiriyor.
Derek, tu en es sûr?
Derek, emin misin?
Je sais que toi et Derek avaient eu une mauvaise passe.
Dinle, Derek ile aranızda sorun olduğunu biliyorum.
Attends, tu as parlé à Derek?
Du... dur. Sen Derek ile mi konuştun?
- As-tu parlé à Derek?
- Dale, sen Derek ile mi konuştun?
Oui, j'ai parlé à Derek.
Evet, Derek ile konuştum.
Tu sais, j'étais en train de penser que ce week - end nous pourrions faire une sortie avec Derek et Tommy.
Bu haftasonu Derek ve Tommy ile dışarı çıkarız diye düşünüyordum.
'Encore une connerie de Kev, et Derek qui le regarde, ça m'énerve.
Kev yine saçmaladı ve Derek de onu örnek alıyor. Canımı sıkıyor bu durum.
Derek, pour l'amour de dieu, mec.
Derek, dur Allah aşkına. - Ne var?
- De quoi?
Derek!
- Derek! - Quoi?
Ne oldu?
Pas vrai, Derek...
Derek, tamam artık.
Il faut arrêter maintenant, Derek.
Şunu yapıp durma artık, Derek.
D'avoir un Derek qui me grimpe dessus.
Böyle Derek tepemde falan...
S'ils faisaient la course, Derek?
Nasıl o ikisi yarışabilir ki, Derek?
Derek?
Derek? - Efendim?
Derek, ne fait rien, et il donne tout.
Derek hiç bir şey almıyor ama dünyaları veriyor.
Et je suis là, à me demander, "Je me réjouis de revoir Derek, et Dougie."
Ve sonra, şöyle düşündüğümü fark ettim "Derek ve Doug'ın geri dönmesi için sabırsızlanıyorum."
Voici Derek.
Bu Derek.
Derek travaille ici lui aussi.
O da burada çalışıyor.
Heures supplémentaires pour tous ce soir.
Bu akşam herkes fazla mesai yapacak, tamam mı? Derek Morgan.
Bien, Derek, Essaie de te détendre.
Pekâlâ Derek rahatlamanı istiyorum.
Allez Derek, concentre-toi.
Haydi Derek, odaklan, odaklan.
Derek Morgan.
Derek Morgan.
Il est un peu plus vieux que Derek.
Zor zamanlar yaşamış.
Sors de la, Derek.
Onu öldürürüm.
Derek.
Derek.
Ici, Derek Morgan.
Ben Derek Morgan.
C'est peut-être Derek.
- Derek olabilir.
Ellle a parlé d'un homme appelé Derek.
Derek diye bir adamdan bahsediyordu.
Derek n'irait pas se mêler à quelque chose comme ça.
Derek böyle bir hata yapmaz.
Tu es bien silencieux, Derek.
Sesin çıkmıyor, Derek.
Derek Morgan.
Hotch nerede?
Derek Morgan vient juste d'appeler pour me donner un tuyau.
Derek Morgan aradı ve olanları anlattı. Kayıtlar arka tarafta.
Derek Morgan.
Derek Morgan. Doğru.
C'est bien moi. Qu'est ce que tu fais ici Derek?
Burada ne işin var Derek?
Je ne te dirais rien, Derek.
Bunu yapmayacağım Derek.
ça ne veut pas dire qu'ils n'étaient pas spéciaux.
Senin gibi değillerdi Derek.
Tu as toujours été spécial Derek
Sen her zaman özeldin Derek.
Il était dans l'équipe du centre communautaire de Buford.
Derek'ten birkaç yaş büyük.
Juste la ferme.
- Git buradan Derek.
Derek, je m'en occupe.
Derek, ben hallederim.