English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Destination

Destination traduction Turc

2,215 traduction parallèle
Je me souviens de la formation mais pas la destination, ni la mission.
Ben eğitimi hatırlıyorum ama ne varış yerini, ne de görevi hatırlamıyorum.
J'ai dit que vous étiez en plein ciel, destination inconnue.
Ben de ona uçaklarda yaşadığını ve nerede olduğunu bilmediğimi söyledim.
Unité aérienne, décollage à destination du secteur 7.
Hava birimi, 7. bölgeye saldırı onaylandı.
On continue vers la destination.
Yaklaşmaya devam ediyoruz.
Charmante destination. C'est mon siège.
Çok iyi bir istikamet.
La plupart des trains à destination et en partance de Londres ont été annulés.
Londra tren seferleri iptal edildi.
Ils ont pris tous les quatre un train à destination de King's Cross.
Kings Cross'a bağlı trene bindiler.
11h30 - PROCHAINE DESTINATION :
11 : 30 BİR SONRAKİ DURAK :
Destination enregistrée.
Varış noktası girildi.
Une idée de ta destination?
Hedefin hakkında fikrin var mı?
"Les Dieux désignèrent un guide, " qui mena la caravane jusqu'à destination. "
"Tanrılar kutsal karavanı yeni yuvalarına götürmesi için bir lideri kutsadılar."
Le voyageur n'a pas encore atteint sa destination.
Yolcu hedefine henüz ulaşmadı. Daha bitmedi. - Kendine iyi bak.
Le voyageur n'a pas encore atteint sa destination.
" Yolcu hedefine henüz ulaşmadı.
Je ne peux pas te dire d'où ça vient, mais j'ai la destination.
Tamam, ben... Nereden geldiğini söyleyemem ama bir varış yeri buldum.
Puis j'établirai un programme de référencement : destination, conditions climatiques, durée du séjour, etc.
Daha sonra bu bilgileri, amaç, tahmin edilen etkinlik spektrumu, hava durumu, yolculuğun süresi ve benzeri gibi durumlarda kullanacağım.
Nous avons atteint notre destination de l'après-midi.
Akşamüstünü geçireceğimiz yere geldik.
La destination importait peu pour Suzanne Grady.
Suzanne Grady için gideceği yer o kadar da önemli değildi.
Décidant de la prochaine destination en faisant tourner le globe.
Yerküreyi çevirerek nereye gideceğimize karar vermek.
Pourtant d'après les registres d'arrivée il n'est jamais parvenu à destination.
Ancak geliş kayıtlarına göre o yerlere hiç gitmiyor.
Destination?
Nereye gitti?
Une idée de sa destination?
Nereye gitmiş olabileceğine dair bir fikriniz var mı?
Peu importe la destination, seule compte la transformation.
Çok fazla durağı yoktur ama bir dönüşümdür.
Peut-être que tu devrais penser que le voyage est plus important que la destination, une fois qu'on y est.
Belki de buna şöyle bakmalısın bu yaptığın şey, orada olmaktan daha çok oraya varmakla ilgili olacak, oraya vardığın zaman.
L'embarquement du vol 23 à destination de Paris va commencer à la porte 1 5.
23 nolu Paris uçağına yolcu alımı 15 nolu kapıdan başladı.
Quelle est votre destination?
Nereye uçuyorsunuz?
Qui qu'ils soient, leur destination est la Grande-Bretagne.
Kim olurlarsa olsunlar, Britanya için geliyorlar.
Voici un passeport à votre nom. Argent, contacts et carte de votre destination finale.
Adına pasaport para, bağlantılar ve gideceğin yerin haritası.
Mesdames et messieurs, nous avons atteint notre destination.
Bayanlar ve baylar, son durağımıza ulaşmış bulunuyoruz.
Mesdames, messieurs, vous êtes arrivés à destination.
Bayanlar ve Baylar, son durağa gelmiş bulunuyorsunuz.
Monsieur, ces gens veulent juste se rendre à leur destination.
Efendim, bu insanlar sadece yolculuklarına devam etmek istiyorlar.
Vincent Sandinsky est dans un avion à destination de l'Everglade Memorial.
Vincent Sandinsky şu anda uçakta. Everglade Memorial Havaalanı'na inecek.
C'est pas la destination qui compte.
Ef, bunun gidilecek yerle alakası yok.
Encore une fois, tu es arrivée... à la destination apparemment étrangère de ce qui ne te regarde pas.
Bir kez daha seni zerre ilgilendirmeyen lanet olası yabancı bölgeye giriş yaptın.
J'ai mis Kolovos sur un bateau à destination de Chypre et d'une manière ou d'une autre, il termine mort, ici, avec mon adresse.
Kolovos'u, Güney Kıbrıs bandıralı bir gemiye bindirmiştim ama bir yolunu bulup dönmüş.
Destination droit devant.
Varış yeri tam karşıda.
Le problème, c'est la destination.
Sorun olan, yolculuk ettiği yerler.
Les États-Unis sont la seule destination commune de tous ces passeports. Sous diverses identités, il a été en Égypte, Algérie, Libye et au Niger.
- Farklı kimliklerle Mısır'a Cezayir'e, Libya'ya ve Nijerya'ya gitmiş.
La vie, c'est comme faire du stop sans destination précise
Hayat, istikamet söylemeden otostop çekmek gibidir.
Destination Zebra, station polaire ou The Thing de John Carpenter?
"Ice Station Zebra" mı yoksa John Carpenter'ın "The Thing" i mi?
Mais malgré ça, malgré toute cette chance et toute cette richesse, depuis très longtemps, je sais que la destination finale, c'est le bocal à poisson.
Ama, buna rağmen bütün bu şans ve zenginliğe rağmen çok uzun zamandır biliyorum ki gidilecek son nokta bir balık kavanozu.
Destination?
Varış yeri :
- Choisis une destination loin d'ici.
- Uzakta bir yerler seç.
- C'est une destination populaire.
Yani, Onların çoğu Tayland'a gidiyor.
Si tu introduis une erreur dans la destination qu'il a choisie... tu pourrais être capable de le dévier légèrement!
İniş bilgileri hatalı diye kandırabilirsen... Yönünü biraz değiştirebilirsin!
C'est la destination que Soo-hyun a indiquée.
Fayton sürücüsünden kendisini Dongnimmun'a götürmesini istedi.
Bombay est votre prochaine destination.
Seni Bombay'a gönderiyoruz.
Eh bien, à l'heure actuelle, ce n'est pas une destination.
Şu aşamada orası pek gidilecek bir yer değil.
De carcasses de requin surgelées à destination du marché aux poissons de Miami.
Donmuş köpekbalığı leşleri Miami'deki balık marketine doğru yoldalar.
Ils les épuisèrent et en vinrent à manquer de nourriture pour les chiens alors qu'ils étaient encore à 150 km de leur destination.
Köpekler artık çekemeyince Buck'ı bir sopayla dövüyormuş.
Non seulement la destination elle-même, mais aussi le voyage.
Yalnızca hedefin kendisi konusunda değil, yolculuk konusunda da.
C'est notre destination.
Hedefimiz bu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]