Translate.vc / Français → Turc / Destroyer
Destroyer traduction Turc
326 traduction parallèle
Le "Potemkine" et le torpilleur n ° 267.
Potemkin ve destroyer 267.
- Mon cher capitaine, attaqué à bord d'un avion anglais par un destroyer allemand, à 500 km des côtes anglaises, latitude 45, ayant passé des heures sur une aile à moitié submergée, attendant la noyade avec d'autres personnes blessées, on peut oublier qu'on est journaliste.
- Sevgili kaptan İngiltere kıyılarından 450 km açıkta, 45. enlemde bir İngiliz uçağında Alman destroyeri tarafından vurulduğunuzda akabinde yarı batmış bir kanat üzerinde diğer sıkıntılı insanlarla saatler boyu boğulmayı bekleyince gazeteci olduğunu söylemeyi unutması gayet normal oluyor.
On risque maintenant de tomber sur un destroyer anglais.
Şu anki rotamızda bir İngiliz destroyeri tarafından ele geçirilme riskimiz çok büyük.
Je veux persuader l'Amiral... que ma place est sur un destroyer.
Hayır, amirali destroyerda olmam gerektiğine ikna etmek için bir şeyler düşünüyordum.
Ce destroyer doit avoir rejoint le convoi.
Konvoyun peşinden gitti gibi duyuluyor.
Un destroyer camouflé nous a canonnés sans avertissement.
Tuzak bir Japon gemisi, beyaz bayrak sallandırarak, bize ateş açtı. Pop köprüde kaldı.
L'ennemi est parti. Avons coulé le destroyer à la traîne.
Japon filosu gitti, işimizi bitirmesi için arkada bıraktıkları muhribi de hallettik ama bu kadarla bitmiyor.
Tout ça va sur le destroyer.
Destroyere tıbbi malzemeler gönderiyoruz.
"Aussi accepterais-je un service commandé ä bord d'un destroyer."
"Bu nedenle acilen sıcak savaş görevine tercihen bir destroyere transferimi talep ediyorum."
Sans doute jusqu'ä Okinawa, où se trouve mon destroyer.
Artık uçakları Okinawa'ya indiriyorlar. Ben de oraya giderim.
J'ai même obtenu un destroyer.
Doktor, destroyerim bile var : Livingston.
Pas encore. Ils ont pas de gnöle comme ça, sur votre destroyer.
Destroyerde orman meyvesi bulamazsınız, Bay Roberts.
Parlez-leur du destroyer... coulé à 30 degrés, 20 minutes de latitude... 45 degrés, 15 minutes de longitude.
Batan destroyeri anlatırken 30 derece 20 dakika enlemi 45 derece 15 dakika boylamı olduğunu söyleyin.
Mais le destroyer?
Destroyeri nasıl açıklıyorsunuz?
"Le destroyer Franklin Edison a été coulé á 30 degrés... 20 minutes de latitude, 45 degrés, 15 minutes de longitude."
"Franklin Edison destroyeri batmış. 30 derece 20 dakika enlemi, 45 derece 15 dakika boylamında. Saat 06 : 00'da."
Destroyer d'escorte américain.
- Bir Amerikan destek muhribi. - Destek muhribi.
Destroyer d'escorte Buckley.
Buckley sınıfı destroyer desteği.
- Herr Kapitän, le destroyer approche.
- Kaptan, muhrip yaklaşıyor.
Cette nuit, Dunkerque a été bombardée et le destroyer français Chacal détruit.
Dunkirk dün gece ağır şekilde bombalandı. Fransızlar bir destroyer daha kaybetti. Bu da Kaplan sınıfı 2 zırhlıyı kaybettikleri anlamına geliyor.
Un destroyer fonce vers nous.
Destroyer son hız geliyor!
Mettons-le à côté du destroyer Akikaze.
Bungo Pete! Onu Akikaze farz edelim.
Navire de tête, un destroyer Momo.
En öndeki gemi, muhtemelen Momo destroyer.
On laisse le destroyer passer, et on attaque le navire-citerne.
Destroyerin geçişini bekledikten sonra, tankeri hedef alacağız.
Destroyer en vue.
Destroyer tam önümüzde.
L'angle du destroyer est de zéro.
Destroyerin açısı pruvada sıfır.
Distance du destroyer : 2 000.
Destroyere olan mesafe 2,000. Düzenli dönüş.
"Cher capitaine de la flotte impériale japonaise, nous déclarons par la présente que le 31 Juillet 1943, l'USS Nerka, commandé par le capitaine PJ Richardson, a coulé un destroyer japonais."
" Japon imparatorluk donanmasına ; 31 Temmuz 1943'te,... Kaptan PJ Richardson komutasındaki, USS Nerka, bir Japon destroyerini batırmıştır.
Vous aussi. Mais un qui évite un sous-marin, et ensuite descend un destroyer par l'avant, ça jamais.
Bir Japon denizaltısından kaçıp, böylesine bir atışla destroyer vurmak, kitaplarda yazmaz.
Le destroyer approche, mon commandant.
Destroyer geliyor, efendim.
Une seule fois, sur la note du destroyer Momo.
Sadece Momo destroyerini vurduğumuzda.
Si, sur un destroyer.
Bir destroyerle.
Destroyer par tribord!
Sancak tarafında bir destroyer var.
Mais de près, c'est plutôt comme un destroyer.
Ama içine girince, bir kruvazör veya destroyer gibi.
Six destroyers emprunteront le canal de Navarone, mardi... pour évacuer les hommes de Kheros.
Gelecek Salı, Kheros'taki askerleri almak için Navarone Kanalı'ndan 6 destroyer yolluyoruz.
Je serais responsable de la destruction d'un destroyer... être de tous.
Destroyerlerden birini batırmaktan sorumlu olurum, belki de hepsini.
Selon les destroyers au large, Omaha est un carnage.
Açıktaki destroyer raporlarına göre Omaha mezbahaya dönmüş.
Vous savez, patron, il était capitaine de notre bateau.
Savaşta bizim destroyer'in kaptanıydı.
Je ne pensais pas vous rencontrer, Commodore... à bord d'un destroyer américain.
Hakkınızda çok şey duydum, ama sizinle tanışmayı hiç beklemiyordum. - Öyle mi? - Bir Amerikan destroyerinde değil.
Le destroyer Ward a lancé des grenades sur un contact sous-marin dans la zone côtière.
- Hayır. Muhrip Ward, deniz savunma alanı içindeki bir denizaltını bombaladı.
Le destroyer Ward a lancé des grenades sur ce qu'il croit être un sous-marin à 15 milles d'ici.
Ward, şamandıra yakınlarında, 25 km açıkta, denizaltı sanılan şeye sualtı bombası atmış.
Le destroyer Cassiday est en route.
Muhrip Cassiday hareket ediyor, efendim.
Un destroyer a réussi à s'échapper.
Muhrip gözlem raporları kesiliyor, efendim.
Le destroyer Cassiday aborde.
- Cassiday de geliyor, efendim.
Son destroyer se trouvait dans la zone de Gavabutu.
Destroyeri Gavabutu bölgesinde yalnızdı.
Il y a 12 destroyers de protection.
12 adet destroyer gibi görünüyorlar.
Le Yamato, 4 croiseurs et 12 destroyers.
Yamato, dört kruvazör ve 12 destroyer.
Deux destroyers ont sauté sur des mines.
İki destroyer mayına çarptı...
Un destroyer torpillé.
Bir destroyer botlardan torpil yedi. Ne?
On s'est occupé de nous deux : Un destroyer nous a recueillis.
Bir destroyer bizi alana kadar, mürettebat bize baktı.
Un destroyer!
Muhrip.
Ce destroyer cherche.
Geziniyor.