English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Dez

Dez traduction Turc

48 traduction parallèle
Y'a bas dez mites izi.
Burada et pişiriyoruz.
Il y avait moi, Dez et Mean 3.
Ben, Dez ve Mean 3.
Ensuite j'ai rencontré Dez- -
Daha sonra Dez'le tanıştım- -
Tu piges ce que je dis? C'est un Dezzy Dez et un Kasey Kase Tu vois ce que je dis?
Ne dediğimi biliyor musun?
Et D-5
- Bu bir Dezzy Dez ve bir Kasey Kase - - Ve D-5, buraya gideceğiz biz -
C'est comme mon fils dans un sens, tu vois?
Dez : O bana göre bir toy, bir bakıma, bilirsin.
Vous ne m'a ¡ dez pas à descendre, aujourd'hui?
Hey, Bay Fulci. Bugün, her sabah yaptığınız gibi aşağı inmeme yardım etmeyecek misiniz?
Dez m'a donné les clefs de sa baraque.
Dez bana evinin anahtarlarını verdi.
Vous m'en... dez?
Beni duydunuz mu?
Vous... dez? Ca doit être ça.
Bu o olmalı.
Dez était la principale attraction.
Des ana gösterilerdendi.
Dez y sera heureux.
Des orada mutlu olabilir.
Prends soin de toi, Dez.
Kendinize iyi bakın. Pilot! Tamam, Des?
Des ne passera pas une nuit en prison.
Dez hapiste bir gece dahi kalmayacak.
Des?
Dez?
Je suis dans l'appartement de Dez et d'Edele.
Dez ve Edele'in dairesindeyim.
Tu veux bien ouvrir, STP?
Ben Dez. Açar mısın, Iütfen?
Bien reçu, Dez.
Seni duydum.
Dez, si tu payais une bière à TC?
Tamam anlaşıldı. TC'ye bir tane bira verin.
Deezy-Dez.
Evet benim.
On a qu'à faire comme Dez et Tina.
Ne yapmalıyız biliyor musun? Dazler'in yaptığı gibi. Onlar bekledi.
Je déjeune avec Dez. - Pourquoi?
Dazz'le beraberiz neden?
Désolé, Dez.
Üzgünüm Dezz.
J'irais bien boire un coup chez Dez, ce soir, si t'es d'accord.
Bir iki bira için Dezz'e gidebilir miyim?
Mais si vous tombez sur un nombre pair en allant à la Forêt Peppermint, alors vous "Marshall-dez", et tous vos jetons sont perdus, et souvenez-vous, si jamais vous posez la question "quoi?" alors... vous devez boire.
Ama Nane Şekeri Ormanı'nın yanındayken çift sayı atarsanız "Marshall aut" olursunuz ve bütün fişleriniz kavanoza gider. Ve unutmayın, eğer "Ne?" sorusunu sorarsanız, o zaman içmek zorundasınız.
COM MAN DEZ AVANT 1 7 H LE 1 5 MARS ET OBTEN EZ U N E RÉDUCTI ON DE 2 0 % 1 7 h, le 1 5 mars. Vingt pour cent.
Akşam saat beş, 15 Mart, yüzde 20.
C'est Dez!
- Dez. - Hadi, hadi.
Dez a pris le van chez lui pendant le week-end, et ça devrait marcher.
Dez, hafta sonu minibüsü eve götürdü. İşin bu kısmı tamam olmalı.
Dez m'a dit que t'étais là.
Dez burada olduğunu söyledi.
Dez!
Dez?
Dez!
Dez!
Merci pour rien, Dez.
Hiç bir şey yapmadığın için teşekkürler, Dez.
L'un des inconvénients d'avoir un colocataire.
Ev arkadaşı olmasının dez avantajlarından biri.
Dez, bouge pas, attends.
Dez, bekle. Hiçbir yere gitme, bekle.
Dez, arrête!
- Dez, dur!
Dez, te barre pas!
Dez, gitme!
"Dez-a-by-diggy-bat"?
"Benden Beter Olasın" mı?
Inspecteur Dez Franklin, unité des identités volées.
Dedektif Dez Franklin, kimlik hırsızlığı biriminden.
Pour moi, c'est Romo envoyant la balle à Dez Bryant. Oh, arrête ça!
Benim için Romo'nun, Dez Bryant'a ileri pas atması.
Sauf quand Daz n'arrêtait pas de jouer avec toute la nuit.
Dez'in eskiden bilirsin işte tüm gece meme dalışı * yapmasının dışında.
Dez a le zèbre Gurley mes lémuriens.
Dez zebrayı aldı ve Gurley de lemurları aldı.
Vous-nous-en-ten-dez?
BİZİ DUYUYOR MUSUNUZ?
Il n'a pu accepter Dez.
Des'i kabullenemedi.
Oleg, c'est Dez.
Oleg?
- Dis-lui de partir, Dez.
Gitmesini söyle Dez.
- Dez.
Dezz...
Dez, t'assures!
İşte bu!
Dez!
Dez, hakla piçi!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]