Translate.vc / Français → Turc / Dim
Dim traduction Turc
274 traduction parallèle
J'étais Mme Jorgensen avant vous.
Şu tarafa geç abla. Ben senden önce Bayan Jorgensen'dim.
J'étais Florence Nightingale.
Kısa bir süre önce Florence Nightingale'dim
J'avais 38 ans il n'y a pas si longtemps.
Şey, kısa süre önce 38'dim.
J'étais Mary Hadley, avant de me marier.
Bir zamanlar Mary Hadley'dim, evlenmeden önce.
Niais?
Dim.
Soyez maudit, inspecteur Niais.
Lanet olun, Müfettiş Dim.
- Vous êtes trop fort, Niais.
- Çok zekisin, Dim.
Il y avait moi... c'est-à-dire Alex, et mes trois drougs... à savoir Pete, Georgie et Dim.
Ben vardım. Yani, Alex ve benim üç droogilerim. Yani, Pete, Georgie ve Dim.
Pete, fouille la maison.
Pete, evin gerisini ara. Dim...
Prends garde, ô Dim, si en vie demeurer est ton vœu le plus cher.
Dikkat et eğer hayatta kalmak, en değerli dileğinse.
Dim.
Yani şimdi, Dim.
Ça suffit, plus question de t'en prendre à Dim, frangin.
Tamam, Dim'i fazla zorlama, birader.
Ainsi, Georgie allait être le général... nous disant quoi faire ou ne pas faire... et Dim, son stupide et grimaçant héraut.
Yani şimdi Georgie General olacak bize yapacağımızı, yapmayacağımızı söyleyecek. Ve Dim de onun, akılsız, gülümseyen köpeği.
Je n'avais entamé aucun des câbles essentiels de Dim... aussi, à l'aide d'un tachtouk propre... le krouvy cessa bientôt de couler... et il fallut peu de temps pour apaiser les deux blessés... dans le creux douillet du Duke of New York.
Dim'in temel kablolarını kesmemiştim. Öylece, temiz bir taşhokun yardımıyla kızıl, kızıl kruvi akmayı kesti. Yaralı iki askeri dindirmek kısa sürdü rahat New York Dük'ünün aşağısında.
Dim, penche-toi...
Dim, eğil.
Vous êtes pas de leur côté, et pouvez pas l'être.
Onlardan yana değilsiniz ve olamazsınız. Olamazsın, Dim.
Rappelle-toi, Dim.
Doğru çok eskiden.
Et faut plus m'appeler Dim.
Ve bana bir daha Dim, deme.
Oui, j'étais le Kid.
Evet, ben Kid'dim.
J'étais simple général!
General'dim..
On disait que Madden était un génie et moi, j'étais Ernst Kessler.
Madden için harika biri diyorlardı, ve ben Ernst Kessler'dim. Ama çocuklara karşı değil.
J'étais W.C. Fields sans son nez...
Burnu olmayan W.C. Fields'dim.
Dean Martin sans son charme. Un raté, quoi.
Yakışıklı olmayan Dean Martin'dim.
C'était... moi.
O... ben... dim.
- Zéphir.
- Bir Zefir'dim.
J'étais le Docteur Lewin...
Dr. Lewin'dim.
C'était David Bowman.
"Ben bir zamanlar David Bowman'dim."
J'étais D.J. Quoi?
- D.J.'dim. - Ne?
J'étais D.J.
- D.J.'dim.
Si Tanaka est son Shidoshi, alors montrez-nous le "dim-mak".
Eğer shidoshi'si Senzo Tanaka'ysa... o zaman bize dim-mak'ı göstersin.
C'est quoi ce "dim-mak"?
Dim-mak da neyin nesi?
Pas de "dim-mak".
Dim-mak değil.
J'ai lu dans "W" un article sur les plats chinois à la vapeur...
Az önce W'da şu çin çörekleri dim sumlarla ilgili bir yazı okuyordum.
De la cuisine vapeur, c'était bien vu.
Dim sum, Tess. Hoşuma gitti, akıllıca.
Une boulette?
- Dim sum?
J'ai rêvé que j'étais Dorothée dans Le Magicien d'Oz.
Oz büyücüsü'nde ben Dorothy'dim
J'étais Louis Jeffries!
Ben Louie Jeffries'dim!
Face à un général 5 étoiles, 1 étoile pèse autant qu'un lieutenant.
.. tek yıldızlı General'dim beş yıldızlısının yanında esamimiz okunmazdı.
Vous savez, dans mon cercle, à New York, je suis considéré comme le connaisseur de dim sum, et...
New York'daki çevrem dim sum yemeğini en iyi benim yaptığımı söyler.
J'étais la "villageoise n ° 1" dans Le Vieux Bossu.
Ben "Köylü Çocuk 1" dim.
Su, tu décides. Commande ce que tu veux.
O zaman söyle de bize biraz dim sum getirsinler.
- J'étais disc-jockey en fac.
- Üniversitede DJ'dim.
J'étais le sixième enfant. Phung Thi Le Ly. Je vivais dans le plus beau village du monde.
Ailemizin altıncı çocuğu Phung Thi Le Ly'dim ve yeryüzünün en güzel köyünde yaşıyordum.
Taisez-vous, nous surveillons le toit.
Lütfen önce biraz dim-sum verin Siz üstadlar buraya bakın!
- Tu goûteras des dim sum à Chinatown.
- Çin mahallesinde dimsum yeriz.
- J'étais le mec d'Aramis.
Bende Aramis'dim.
J'étais le Dr Drake Ramoray!
Ama ben Doktor Drake Ramoray'dim!
NIAIS DE SCOTLAND YARD!
YARD'DAN DİM!
J'étais Akharin.
Ben Akharin'dim.
On a pris des dim sum.
Çin lokantasına gittik.
Vous voulez goûter aux plats chinois, au bar?
Dim Sum Bar'ına hazır mısın?